Bağlantıya Geç
Sf: 12
Jobs, “ne istediğini bilmenin, tüketicinin işi olmadığına,” inandı.
Bilimi, insanların ihtiyaçlarına uygulayabilme konusunda da sanatsal yaratıcılığa sahipti. Dahası bunu, dünya daha kendi ihtiyacının farkına varmamışken gerçekleştiriyordu.
Sf: 9
Kökenler
Sf: 11
Seçimin kendilerine ait olduğuna ve Steve’in özel bir çocuk olduğunu vurgu yaptılar. Belki de bu yaklaşım, Jobs’a bir tür benzersizlik hissi ve hakikaten bağımsız düşünebilen bir insan olma cesareti verdi.
Sf: 14
Büyümek İçin En Mükemmel Yer
Sf: 17
Başlangıçlar yapılırken, başarısızlıklar deneyim olarak değerlendirilirler.
Sf: 19
Evrende gördüğü şeyleri kendisinin de yapabileceği hissini verdi.
Sf: 20
İlkokullu Sorunsal
Steve Jobs, okula gittiğinde kendini pek de evinde hissetmedi. Yılları pek de kolay geçmemişti.
Einstein, politik lider Winston Churchill ve yazar ve oyun yazarı George Bernard Shaw da okulda zorlu zamanlar geçirmişlerdi.
Sf: 23
“Kısa ve net bir şekilde artık o okula gitmeyeceğini söyledi. Böylece taşındık.”
Sf: 24
Jobs’un İlk İşi
Sf: 26
Açık fikirli anlayış geliştirmenin ve bilinmeyene fırsatlar tanımanın, bir iş dünyası liderinin önemli karakteristiği olduğunu öğrenmişti.
Sf: 27
İş Bitirici
Jobs’un araba hurdalıklarından yedek parça toplaması gibi.
Sf: 28
Ahizeyi kaldırdı ve Detroit’te bulunan ve aradığı parçayı üreten bir şirketin halkla ilişkiler departmanını aradı.
Arkadaşı Stewe Wozniak, San Jose bit pazarında geçirdikleri bile Cumartesi günü, Jobs’un orada bazı transistörler bulduğunu ve Haltek’teki patronuna kar ederek sattığını anlattı. Wozniak o günü şöyle hatırlıyor: “Ne yaptığını iyi biliyordu.”
Sf: 29
Woz-Tam bir kafa dengi
Sf: 30
Her zaman yedi yaşındaki bir çocuğun bile anlayabileceği kalitede cevaplar verirdi.
Teknoloji ve bilimi, sanat ve beşeri bilimlerle kavuşturmak, gerçek yaratıcılığın ve değişimin özüdür.
Sf: 34
“Bu tür deneyimler bize fikirlerin gücünü öğretti.”
Jobs, teknolojinin insanlara nasıl yardım edeceğini görme konusunda keskin bir beceriye sahipti.
İnsanları okumakta da çok iyiydi.
Bu yüzden mavi kutuları satma fikrini gündeme getiren Jobs’a her zaman hakkını vermiştir.
Sf: 35
Tasarımına da özen gösteriyordu.
“Elinde dünyayı tutuyorsun.” Kart bir garanti demekti. Mavi kutu çalışmadığında kartıyla birlikte Wozniak’a götürülürse, tamirat bedavaya geliyordu.
İki kafadarın para kazanmalarını sağladı ve her şeyden önemlisi iş ortaklığı dinamiklerini sağlamlaştırdı.
Sf: 36
Jobs Üniversiteyi Deniyor
Jobs’un bilim ve sanat kesişiminde temellenen hayat felsefesi düşünüldüğünde ne denli önemli olduğu da anlaşılıyor.
Sf: 38
Steve sadece ‘Hoşçakalın’ demiş ve kapıdan çıkıp gitmişti. Paul ve Clara, oğullarının ‘Hayır’ sözcüğünü cevap olarak kabul etmeyeceğini biliyorlardı.
Üniversitenin kendisine uygun bir yer olmadığına karar verdi.
Tuhaf gelse de, Jobs için doğru bir karardı.
Beni ilgilendirmeyen dersleri almayı bırakabileceğimi ve ilginç bulduğum dersleri almaya başlayabileceğimi hissettim.
Sf: 39
“Bir şeyi sadece tamir etmek istemezdi. İş bittiğinde, ortaya tamamen yeniden tasarlanmış bir şey çıkardı.”
Serif ve sansserif, “Hayatımda pratik uygulamaları olacağını tasarlayamazdım. Fakat on sene sonra ilk Macintoch bilgisayarı tasarlarken yeniden zihnimde belirdiler. Hepsini Mac üzerinde uyguladık.”
Sf: 41
Ataride gece vardiyası
“O her şeyin bir seferde olmasını isterdi.”
“Sürekli kaos vardı.”
“İyi yönetilen bir şirket değildi.”
Sf: 42
Jobs, sadece meyve yerse sık sık duş alması da gerekmediği kanısındaydı. Jobs’un kokusu şikayet konusu oldu. “Acayip kokuyordu.”
“İyi bir şirket yönetiyorsanız, kapınız herkese açık olmalı ve zeki insanlara yer açabilmelisiniz. Bu yüzden bir gece vardiyası koymaya karar verdik. Ve bu vardiya sadece Jobs içindi.
Sf: 44
Aydınlanma
Nasıl olur da bir ülke insanları açken ve ölürken, ruhani olarak aydınlanmış olabilirdi?
Sf: 46
Çıkış
Breakout* (1976 yılında Atari tarafında geliştirilen vur-kır oyunu
Projenin tam anlamıyla zorlayıcı olması Wozniak’ın ilgisini çekti. “Breakout gibi basit bir oyun yapmak bugün, yazılım programı kullanılarak yarım saat alır. Ancak elbette bu oyunu o günlerde yaratmak adam akıllı çalışmış bir altı ay gerektirirdi.
Breakout bugün hala oyun endüstrisinde mihenk taşlarından biri sayılır.
Ne uyanık ne de uykuda olunan zihinsel haldeydim, sadece düşünüyordum. Yaratıcı düşünceler kısıtlanmıyordu… sınırlamalar yoktu…
Sf: 49
Huzurlarınızda Apple!
Sf: 51
Steve Jobs’un ‘Artık bir şirket kuralım,’ diyerek devreye girdiği yerdi,” diye anlatıyor Wozniak.
Sf: 52
Fikirlerini şirket yönetimiyle paylaştığındaysa, kimse ilgilenmedi. Sıradan kişiler ve ev kullanımı için kişisel bilgisayar üretme radikal gelmişti. İhtiyaç olduğunu düşünmüyordu.
“İrtibatı koparmamalarını” söyledi. Zaman kaybetmekten Jobs ertesi gün mağazaya gitti ve “işte irtibattayım,” dedi.
Wozniak, Jobs’un yaptığı cazip tekliften bile, o mütevazı sadakatiyle yüceldi. Bilgisayarları Jobs’la birlikte satmaya razı olmadan önce kendi şirketi Hewlett-Packard’daki bütün departmanları dolaştı. Ancak ilgilenen olmadı. Jobs Wolkswagen’ini, Wozniak’da sistematik hesap makinesini sattıysa da yeterli parayı toplayamadılar.
Sf: 52
Apple şirketinin belli bir hissesi karşılığında ihtiyaç duydukları parçaları temin etmek istediğini belirtti. Müdür bunun risk almaya değecek bir iş olduğunu düşünmedi ve Jobs’un teklifini reddetti.
Jobs yine pes etmedi.
İkimiz de daha zekice teknik isimler bulmaya çabalasak da, hiçbir isim Apple’dan daha iyi olmayacaktı. “Apple” basit ve dostça geliyor.
Sf: 55
Apple Computer, Inc.
İşin aslı, bugün bilgisayarlarda kullanılan renkli dijital ekranın patenti Wozniak’a aittir.
Sf: 57
Jobs ve Wozniak dışında hiç kimse bir gün dünyanın her yerindeki insanların kendi evlerinde bir bilgisayarı olacağını hayal edemiyordu.
Sf: 58
Mühendis olmayı, tasarım yapmayı seviyordu. Şirket yönetmek, idari işlerde çalışmak konusunda kaygıları vardı.
Önce teklifi reddetti. ‘Tamamdır, bu şirkette çalışmaya başlayacak ve sadece bir mühendisi olacağım,’ dedim.
Jobs onun sanatsal bakışını Apple’ın görümünün tüm ayrıntılarını mükemmelleştirmek için kullandı.
Sf: 59
Zengin olma hedefi olmadan bir şirket yönetilemeyeceğini vurguladı. Hedefiniz, inandığınız ve şirketin devamlılığını sağlayacak öngörüyü de barındırmalıydı.
Empati, insanlarla bağlantı kurmak ve ne istediklerini, neye ihtiyaç duyduklarını bilmek anlamına geliyordu. Odaklanmaysa, aynı anda birçok fırsatın peşinde koşmak yerine, ana ürünler bağlamında rotadan çıkmamak demekti. Değer atfetmekse, tasarımdı. “İnsanlar bir kitabın kapağına bakarak KARAR verirler,” diyordu. Ürünün paketlenmesi bile hesaba katılacaktı. jobs, örneğin; yeni iPod’unu açan bir kişinin heyecan, merak, keyif, memnuniyet hissetmesini istiyordu.
Sf: 60
Apple’ın yükselişi, Jobs’un düşüşü
Sf: 61
Wozniak aynı bilgisayarın üzerinde değişiklikler yapıp, yeni versiyonları mükemmelleştirmeye çalışmaktan hoşnuttu, Jobs ise her zamanki gibi hep ileriye bakıyordu.
Sf: 63
PARC’da gördükleri üç yüz dolarlık pahalı farenin kullanımı karmaşıktı ve üç farklı butonu vardı. Apple’ın yaptığı fare sadece on beş dolardı ve tek bir butonu vardı. Xerox faresiyse sadece dört yöne (yukarı, aşağı, sağa ve sola) hareket edebiliyordu fakat Apple’ın faresi dönen bir top kullandığı için kullanıcı istediği yere gidebiliyordu.
Jobs ve ekibi bilgisayarın masaüstünde görünen simgeler de yaratmışlardı. Apple faresi bu simgeleri sürükleyip bırakabiliyordu. Kullanıcı simgeyi farenin butonuyla tutuyor ve fareyi hareket ettirip sürükleyerek bırakabiliyordu. Xerox’un GUI’sinde program açmak gibi bazı fonksiyonları çalıştırmak için hala komut yazmak gerekiyordu. Apple GUI’siyse hiçbir komut gerektirmiyordu. Bir program açmak için kullanıcının bir simge üzerine iki kez tıklaması yeterliydi.
“Gördüğün, elde ettiğindir,”
Sf: 67
Jobs 1983 yılında, PepsiCo şirketinin CEO’su John Sculley’e, “Hayatının sonuna dek şekerli su mu satmak istiyorsun, yoksa dünyayı değiştirmek için şansını denemeyi mi?” sorusunu sordu ve Apple’ın yönetim kurulu başkanı olmaya ikna etmeye çalıştı. Jobs sözlerine, “Deniz kuvvetlerine katılmaktansa korsan olmak daha iyidir,” diye devam etti. Sculley ikna oldu ve geminin güvertesine tırmandı.
Sf: 68
İyi ilişkiler geliştirdiği belirli gazete muhabirlerine ayrıcalıklı haber yapma hakları tanıyarak medya hareketliliği yarattı.
Sf: 70
Tüm yetişkinlik hayatımın odak noktası ellerimden kayıp gitmişti ve bu harap ediciydi.
Sf: 71
Kaybolup Bulunan
Jobs bu hali daha sonra, “O zaman farkına varmasam da Apple’dan kovulmak hayatımda başıma gelmiş en güzel şeydi,” diye anlatacaktı. Tuhaf görünebilir ama Jobs şöyle devam etti: “Başarılı olmanın ağırlığı, kendini yeniden yolun başında bulan birinin, her şeyden daha az emin olan birinin hissettiği hafifliğe bıraktı. Böylelikle hayatımın en yaratıcı süreçlerinden birine girmemi sağladı.
Sf: 74
Next Step (Bir Sonraki Adım)
Sf: 75
Zaten çalışılması zor bir insan olarak ün yapmıştı. Hassastı, duygusaldı ve zaman zaman obsesif, değişken ve hatta huysuz olabiliyordu. Öte yandan insanı etkisi altına alan aurası ve karşısındaki kişiye geçirdiği çoşkusu da vardı. Apple müdürleriyle yaşadığı mücadeleler tecrübesizlikten ve güven eksikliğinden kaynaklanıyordu. Belki daha iyi, belki de daha kötü ama NeXT’de tam yetkiye sahipti.
Jobs bir defasında NeXT için büyük bir fırsata dönüşebilecek bir şansı kaçırdı. 1987 yılında IBM’in eski CEO’su John F. Akers, Jobs’la görüştü ve IBM PC’si (personel computer) için yeni bir işletim sistemi aradığını söyledi. Anlaşma metni üzerindeki tartışmalarla fazlaca uğraşan Jobs, değerli vaktini kaybetti. OBM bu işten giderek usanmaya başlarken, IBM’de NeXTstep işletim sistemi için NeXT’e para ödüyor olsa da, bu olay sonrasında sistemi kullanmayı sürdürdü. Bunun yerine kendi işletim sistemine sahip olan Microsoft Windows’ta karar kıldı. IBM o zamanlar en büyük PC üreticisiydi. Eğer NeXtstep’i seçmiş olsalardı Jobs’un güçlenme mücadelesi veren şirketi, işletim sistemini önde gelen bilgisayar üreticilerine satma şansı yakalayabilirdi. Böylece Microsoft’un işletim sistemi yazılımı, PC için standart oldu.
Sf: 76
Nextstation Color ve 7,995 dolar.
Related posts
Kategoriler
- ★ sinek ilacı (29)
- ★★ kötü (99)
- ★★★ güzel (111)
- ★★★★ önerilen (77)
- ★★★★★ şaheser (26)
- didaktik (26)
- eylencelik (23)
- film (1)
- hayat kanunları (19)
- hikaye (148)
- kitap (155)
- kokucuk dosyası (50)
- korona günlükleri (4)
- Parfüm (383)
- röportaj (3)
- tefrika (19)