Küçükken kışın yanan kömür sobasının içindeki odunlara kibritle yaktığımız naylon torbayı damlatırdık. Ateş daha çabuk alev alır ve sobanın içini sarmalardı. O naylon torbanın çıkardığı isli kokuya benziyor açılışı. Bu burun büken yapıyı kabe samanı oluşturuyor sanırım. Çok az tonka fasulyesi alıyorum. Gri misk içeriyor. Açılışta çok dağınık kokular. Kalp ya da baz notasına yerleştirilen her şey kendini yukarıda buluyor. Giriş karmaşık oldu.

Orta notalara gelindiğinde vanilya kendini gösterdi. Yumuşak bir sandal ağacı kullanılmış. Bu parfümün orta notalarını nedense YSL – La Nuit’e çok benzettim. Ondaki yumuşak kremsi koku bunda da var. Bu tür kokuların bana göre karakteri yok! Yani baskın bir karakteri yok. Biraz ortama uygunlarmış gibi geliyor. Böylesi bir sedire rastlamadım. Aslında ben sedir kokusuna rastlamadım! Yasemin, ilgi çekici ve çok gerçekçi.

Sonlara gelindiğinde fındıklı lokum gibi bir kokuya dönüştü. Amber ve misk çok güzel karıştırılmış. Üstüne vanilya biraz. Deri kokusu ortalarında sonlarına oranla daha fazla. Parfüm piyasadaki bir çok benzerine yakın. Sonlarda fark edilirlik çok düşük, kalıcılık biraz daha iyi.

Pozitif:
1) Lokum kokusuyla baz notası yüzünüzü güldürüyor.

Negatif:
1) Karmaşa var kokusunda; tam bir karaktere sahip değil!

Notalar:

Üst: Bergamot, Yeşil çay.
Kalp: Yasemin, Sandal ağacı, Sedir.
Baz: Amber, Deri, Misk, Vanilya.
Tip: Deri, Oryantal, Dumanlı, Baharatlı, Tatlı, Odunsu.
Cinsi: Unisex
Üretim: Yeni Formül
Çıkış Yılı: 1998Koku rengi: Turkuaz
Referans: Fındıklı Lokum
Konsantrasyon: Eau de Toilette
Parfümör: Annick Menardo

Doktrin: “Dünya beni nasıl görecek bilemem… Fakat ben kendimi, keşfedilmemiş kocaman bir gerçekler okyanusu önünde, kıyıda oyalanan, orada ya daha yumuşak bir taş ya da güzel bir deniz kabuğu bulan bir çocuk gibi görüyorum.” – Isaac Newton