Korona Günlükleri I 

Bu yazı mizah amaçlı yazılmıştır…

Otomobil tamirciliği yaptığım 1999 senesinde, kaportacı Cımbız usta, çırağı Selçuk’la şakalaşıyordu. Selçük, ustanın gözüne lastikle mandelin kabuğu attı. Sonra birden Cımbız usta da bunun yüzüne ishal rengi sprey boya sıktı. Çocuğun suratı turuncuya boyanmıştı. Boya, yüzün sadece bir yarısını kaplamıştı. Hemen boya sökücü tinerle suratını yıkadı. Aşırı esmer olan çocuğun yüzü, yıkadıktan sonra siyah-beyaz olmuştu…

Cımbız abi döndü ve:
“Ulan hergele, ne güzel oldu bak. Yüzünden 40 yıllık kir aktı, gitti…” dedi.

Vatandaşlar bir ay içinde, ömründe yıkamayacağı kadar elini yıkadı.
Bir de telefonla bağlanıp,
“Ya bu el yıkamalar ne zaman bitecek.” diye canlı yayında soranlar peyda oldu ki evlerden ırak…

*

Kriz Planı
1. Okullar bu yıl açılmayacak. Çünkü, çocuklar güçlü birer taşıyıcı.

2. Ligler de bu kervana katılacak.

3. Üç korner, bir penaltı olacak.

4. At yarışları durdurulacak. Bazı atlara yıllık izin verilecek. Bayramda memleketine gidemeyen atlar, köyünde bazlama yiyip kete bişirmeyi öğrenecek.

5. İddaa ve at yarışı kuponları yatmayacak. Herkes tutturacak.

6. Özel hastaneler yoğunluğa yetişmek için kamu hizmetine açılacak. Ayrıca sahra hastaneleri kurulacak.

7. Düğünlerde zorla halaya kaldırmak yasaklanacak.

8. Kurtuluş Savaşı sonrası, yeni mezun subaylar mecburen öğretmen yapılmıştı. Önce emekli hekimler göreve çağrılacak. Ardından yeni mezun pratisyen hekimlerden yardım istenecek.

9. “İnsanIar, dünyanın onIara izin verdiği öIçüde iyidirIer. İşIer çığrından çıktığında, sözde medeni geçinen bu insanIar, birbirIerini yiyecek.” – Joker
Hayır. İnsanlar arasındaki dayanışma artacak. Normalde kendi canını düşünen insanlar, bu kez insan ırkının hayatta kalması için iş birliği yapacak.

10. Kadınlar artık regl olmayacak.

11. Ohal ilan edilecek.

12. Hükümet bazı fabrikalara el koyarak ürün üretimi yapacak.

13. Artık kızlar teklif edecek.

14. Kıtlık çıkmayacak.

15. Bir ay içinde çocuklar ve yaşlılara sokağa çıkma yasağı getirilip, kalan insanlar kontrollü olarak istihdama dahil edilecek. İş hayatı devam edecek; zira, toplumun %4’ünü kaybetmek, ekonomiyi kaybetmekten evladır.

16. Kilo almak isteyen kilo alacak, vermek isteyen verecek. Herkes ideal kilosunda olacak.

17. Mazot 1 ytl olacak.

18. Hapishanelere af gelecek.

19. Avm’ler kapatılacak.

20. İki kişinin yan yana gelmesi yasaklanacak.

*

2016 yılında kurulan Çiftlik Bank, Dana Bank ve Camış Leasing, Ponzi Sistemi’ni kullanıyordu. Alt kullanıcıların parasını üste paylaştıran sistemin, 1. Basamakta 6 olan üye sayısının, 11. basamakta Türkiye nüfusunu aştığı ve 13. basamakta da 13 milyara ulaşarak Dünya nüfusunu geçtiğini görüyoruz. Yani siz 12. basamakta sisteme dahil olursanız, dünyadaki herkesi toplamadan karla çıkmanız imkansız…

Korona’da ise durum şöyle:
Günlük vaka sayısı – İlk 10 günde
1-5-6-18-47-98-191-359-670
1.340…
Bu hızla giderse 25. günde 43.909.120 kişiye ulaşması, 26. günde 87.818.240 kişiyle Türkiye nüfusunu geride bırakması gerekir. Ki bu da imkansızdır. Bir süre sonra, tıpkı Maturity Eğrisi‘nde olduğu gibi yavaşlayacak; ve ne kadar çok test yapılırsa o derece kontrol altına alınacak.

*

Önümüzdeki 10 yılda “sürü bağışıklığı” kazanarak kurtulacağız. Hastalığa yakalanana ve atlatana karada ölüm yok!

Yaşlılar bizim pusulalarımızdır… Onları kaybedersek yönümüzü de kaybederiz. Deneyimleriyle geçmişte bize ışık tuttular; şimdiyse yardımımız gerekli. Büyüdüklerinde inatçı bir çocuğa dönüşen bu sevimli canavarları korumalıyız.

Bir şey, gücü doğrultusunda zayıflar. Alman atasözü güzel söylemiş:
“Ağaçlar gökyüzüne kadar büyümez.”

Bir virüs olmasa da kanser, çok güçlüdür; ama yakalanma oranımız düşüktür. 2/1.000 (binde 2) Korona virüsü bu kadar güçlüyse, demek bir o kadar da zayıftır.

Domuzlardan geçtiğine inanılan (İnfluenza A H1N1) yani Domuz Gribi de başta ölümcüldü. Fakat şimdi hastalığı atlatabiliyoruz. Çünkü mutasyona uğrayan virüs, insanlarda yaşamayı öğrendi. Bizi öldürürse o da ölür. Başka hücreye muhtaç olmadan yaşayan ve bakterilerin %1’i küçüklüğünde olan bu virüsler, onlar kadar güçlü değillerdir.

Ama grip aşısı olsak bile hastalanıyoruz. Grip virüsü, onu yok etmememiz için her yıl mutasyona uğruyor. Bu bir bakıma iyi bir şey.

Covid-19 hayvanlardan mutasyon ile geçti ve henüz insanlarda yaşamayı bilmiyor. Amacı bizi öldürmek değil. Yoksa, ezan melodili duvar saati seven ve zemzem suyuna çay koyup içen bu sevimli insanları neden hayattan koparsın? Yakında mutasyona uğrayıp bizi öldürmeden yaşamayı öğrenecek. Şu an hala çalışıyor. Bunu yapabilirse herkes kurtulacak. Tıpkı siğil yapan Human Papilloma Virus (Hpv) ve Molluscum Contagiosum ya da dudaklardaki Herpes Simpleks Virüsü (uçuk) gibi..

Başka ülkeler, prova yapmamız için bize örnek olmalı. Onlar fragmansa, gösterime girecek film bellidir.

Peki neden geç yakalanmalıyız?..
Aslında bunun 5 nedeni var:
1. Antiviral ilaç bulunursa kurtulma şansımız artar.

2. Aşı bulunursa kurtulma şansımız daha da artar.

3. Geç yakalanırsak, hastanedeki boş yatak döngüsünde yer bulmamız kolaylaşır.

4. Daha da geç yakalanırsak, tüm sağlık personeli hastalığı atlatıp bağışıklık kazanır ve bize yardım edebilir.

5. En geç zamanda yakalanırsak, virüs ölümcüllüğünü kaybeder. Vücudumuzda ömür boyu bize ilişmeden yaşar. Ve bizi dişlemez. Kaz gibi tıs atmaz.

*

Peki insanlık yok olur mu hocam?
Dinozorları örnek alın. Zayıf varlıklar değillerdi, Dünya’ya çarpan göktaşı sonrası öldüler. Demek ki, böylesi bir felaket olmadığı müddetçe güçlü varlıklar hayatta kalacak. Şunu unutmayın; şimdi hayatta olan tüm canlılar en dayanıklı türler, diğerlerinin soyu çoktan tükendi.

Sosyal mesafe iyi korunmalı. Uzmanların:
“Sosyal medyada birisine yürümek tehlikeli, bir metreden fazla yürümeyin, İnstagram’dan bile virüs kapılabilir.” dediği
Şubat ayında ve salgın dünyayı kasıp kavururken hangi tweet atıldı;
“Abi Korona en çok paradan bulaşıyormuş. Bizim ülkeye neden gelmediği anlaşıldı.”
İnstagram’da fotoğraf beğenmekten başka bir yeteneği olmayan, pastörize meyve suyuyla aynı zekayı taşıyan bu insanların, hala riskten bihaber olması ne garip…

Gerçi Dünya Sağlık Örgütü bile 11 Mart 2020’de Pandomim ilan ederek geç bile kaldı.

*

Mücver sebepler hepimizin hayatını olumsuz etkiledi. Sevdiğimiz biriyle güneşli bir günde kahve içebilmenin ne denli güzel bir şey olduğunu anlıyoruz. Aldous Huxley güzel söylemiş:
“Zamanlarının çoğunu para kazanmak ve saklamakla geçiren insanlar; sonunda, en çok istediklerinin satın alınamayacak şeyler olduğunu anlarlar.”

*

Ülkemize ilk ölüm olduğunda yutkunarak acı haberi duyurmak zorunda kalanlar, önümüzdeki günlerde sayılar yükselince daha kolay açıklama yapacaklar.
“Bir insanın ölümü trajiktir, on insanın ölümü dramatiktir, bir milyon insanın ölümü ise sadece bir istatistiktir.” – Josef Stalin

Charles Darwin’e göre insan, kıllı, kuyruklu, ağaçta yaşayan bir canlıydı. Şu anda bu özelliklerimizin pek azını kullanıyoruz. Kuyruk sokumumuz o zamandan kalma. Binlerce yıl içinde mutasyona uğradık. Yaşamak için gerekli özelliklerimiz gelişti ve gereksizler köreldi. Karanlık mağaralarda doğan canlıların gözleri görmez, ama yine de gözleri vardır. Yarasalar da bunlardan. Zaten onlar ocağımızı söndürmedi mi? 🙂

Şimdi virüsler için 10 dakika, insan ömründe 50 yıla eşdeğerdir. Bu durumda onların mutasyonları çok daha hızlıdır. Virüs, bir ayda 2 asırlık mutasyon ifa edebilir.

100 Maymun Fenomeni (Görüngü, Olay)
Bilim adamları, 1952 yılında Pasifik Okyanusu’ndaki Koshima Adası’na tatlı patatesler bıraktı.
Bazı maymunlar kumlu patatesleri denizde yıkamaya başladı.
Sonra diğer maymunlar da akıma uyarak patateslerini yıkamaya başladılar.
Fakat bazı yetişkinler, kendinden küçük ve alçak statülü maymunlardan bilgi öğrenmeyi reddettiğinden, potatoları kumlu yemeye devam ettiler.
Bu tam 6 yıl sürdü. Maymunların 99 tanesi patatesleri yıkarken, bir kısmı kumlu yiyordu.
Sonra bir maymun daha patatesleri yıkadı ve mucize gerçekleşti.
Artık kritik eşik aşılmıştı.
Çünkü 100. maymundan sonra, adadaki kibirli maymunlar da dahil, herkes patatesleri yıkamaya başladı.
Öyle ki bir fritöz verseniz, adayı Mekdanılts’a çevirebilirlerdi.
Hatta maymunlar arasında tırtıklı Rafılz sipariş edenler bile oldu.

Ardından çok ilginç, tabiatüstü bir olay daha gerçekleşti.
Koshima Adası’yla bağlantısı olmayan diğer adalarda da garip bir durum zuhur etti. Tüm adalardaki maymun kolonileri, aynı anda patateslerini yıkamaya başladı.

Dünyanın dört bir yanına dağılan, birbirinden habersiz virüsler de işte böyle mutasyona uğrayacaklar…

*

Deniz 2/2 Alıntı
“Peki hiç kimsenin olmadığı bir yerde yalnız ikimiz mutlu olamaz mıydık? Deniz kenarında otursak, terk edilmiş bir evde… Sevgimize bu denizler dar, diyordun! Hani geldim ben, daldım işte, dar mıymış? Dünya, bana çok farklı renklere bürünmüş gibi geliyordu. Daha bulanık, kirli, karanlık renkler.”

Naz yaparlarsa onlara sakın kızmayın. Ama sokağa çıkmalarına izin vermeyin ve onları koruyun.

Doktrin: “En az hak ettiğim zaman sev beni, çünkü en çok ihtiyacım olduğu zaman odur.” – İsveç Atasözü