22
Psikopat Nedir?
Topluma aykırı davranışlar sergileyen kişi.

Sosyopat Nedir?
Tdk’ya göre sosyopat, psikolojik bozukluk nedeniyle karşısındakinin düşünce veya duygularını anlama yetisinden yoksun kişi.

Yazarın en zor kararı bir yazıya başlamaktır.
Başladıktan sonraki zor karar ise, nereden başlayacağına karar vermektir.
Ama sosyopat bunu iyi bilir.
Tanıştığınız andan itibaren sizi derinlemesine süzer.
Yepyeni bir sayfa açar ve hikayesini yazmaya başlar.
Tüm güçsüzlüklerinizi ve zaaflarınızı öğrenir.
Görüntünün her karesini zihnine, kırmızı, çelik uçlu kalemle, kanla kazır.

Boston Dynamics Atlas’ı ürettiğinde tüm sivil toplum kuruluşları ayaklandılar. Duygu ve vicdan yoksunu robotların insan ırkının yıkımı olacağından korktular. Haksız da sayılmazlar. Kurtuluş Savaşı’nda cephede verilen molalarda, yaralı ve cenazelerin alınması için iki taraf da birbirini saygıyla beklememiş miydi? Fakat robotlar bunları yapamaz.

Duyguları ve vicdanı olmayan, merhamet etmeyen, empatiden yoksun birisi size neden acısın ki? İzledikleri filmlerden, gözledikleri insanlardan edindiklerini tiyatral olarak uygular. Siz de onu normal insan zannedersiniz.

Prefrontal korteks (ön prefrontal lob) sağlıklı çalışmaz. Bu kısmın görevi, mutluluk, hüzün, neşe, nefret, aşk gibi duyguları, daha ilkel bir yapı olan beynin limbik sistemine iletmektir. Sorun varsa bilgiler sağlıklı aktarılmaz.

Gülmesi, ağlaması, öfke nöbetleri, cinnetleri yalandır.
Aktörler sahnede güzel rol yaparlar.
Bunu gerçek dünyada yaptıklarını hayal edin.
Anlamanız mümkün değil! İşte tehlike bu!..

Sosyopatın Belirgin Özellikleri
1. Nazik, kibar, güleç yüzlü, bilgili, iyi bir hatip ve etkin bir konuşmacıdır.

2. Özür dilemez. Hata yaptığını kanıtlamanız boşa zaman kaybıdır.

3. Omurgasızdır. Girdiği kabın şeklini alan bir sıvı gibi, herkese ayrı kimlik geliştirir ve o paket programla davranır.

4. Kene ve asalaklar bunları görse önlerinde diz çöker, secde eder. Her şey onların malıdır. Herkes de birer enayidir.

5. Onları bağlasanız yalan makinesi bozulur.

6. Yüzünde utanma duygusu olmayanın vicdanı da olmaz. Suratları köseledir, çarıktır.

7. İnsan haklarını çiğnerler ve yasaları umursamazlar.

8. Manipülasyon ustasıdırlar. İnsanları etkiler ve kendi çıkarları için kullanırlar.

9. Narsisizm hastasıdırlar. Her narsist sosyopat değildir, ama her sosyopat narsisttir.

10. Yengeç sepeti sendromundaki gibi, size sürekli suç atfederler. İftira kitabının yazarı bunlardır.

*

Her 100 kişiden 4’ü sosyopattır.
Her 100 psikopattan 10’u hapsi boylar. Daha cesur veya aptal olanlar içerdedir.
Kalan 90’ı aramızdadır. Bu yüzden onlara sosyopat denir.
Sosyal psikopatlar hayatımızı mahvederler.
Bunların 3/4’ünü erkekler, 1/4’ünü kadınlar oluşturur.
Kadın sosyopatları ayırmak daha zordur. Çünkü şefkat, merhamet gibi feminen davranışlarla kamufle olurlar.
121188_e347361046_o
Sosyopat asla ayna kullanmaz.
New York Bronx Hayvanat Bahçesi’nin primatlar bölümünde goril ve şempanzeler bulunur. En arka sırada şu yazılıdır:
“Dünyanın En Tehlikeli Primatı.”
Orada kendi yüzümüzü görürüz. Çünkü kafes aynalarla kaplıdır.
İnsan, tüm hayvanlardan daha fazla türün neslini yok etmiştir.
Sosyopat suçu kendinde aramaz. Oysa suçlu, aynadadır.

*

Bir kadını, kız çocuğundan ayıran özellik, erkeği nasıl kullanacağını bilmesidir.
Sosyopatı kurnaz insandan ayıransa kurbanını nasıl kullanacağını iyi bilmesidir.
Taktığı pembe ve sevimli maskenin altında karanlık birisi vardır.
Dışı kırmızı, içi kurtlu elmalara benzerler.
Maskeli balo ve onun sahte yüzleri…
Kiminin arkasından “Kurnaza bak, kendini çok akıllı zannediyor.” dersiniz.
Yeterince kurnaz olsaydı ayrımsayamazdınız.
İşte sosyopatın hinliğini anlamak neredeyse imkansızdır.

Şeytanın yaptığı en büyük kurnazlık, tüm dünyayı yaşamadığına inandırmaktır.

*

“Merdivenlerin oraya koşuyorum,
Beklemek gövde gösterisi zamanın;
Çok erken gelmişim seni bulamıyorum,
Bir şeyin provası yapılıyor sanki.” – Cemal Süreya’nın söylediği gibi…

Bunu ancak ayrılık provası yaparak anlayabiliriz.
İnsanlar birbirlerine sıkı sıkıya menfaatleriyle bağlıdır.
Sosyopatlar ise hasseten çıkarlarıyla bağlıdır.
Vicdan bezirganlığıyla sizi kullanır.
Sizi eskisi gibi sömüremediğini gördüğü an çeker gider.
Çıkar musluklarını kapatın veya onu terk edin, gerçek yüzünü gösterir.
Bir anda içinden canavar çıkabilir.

Çevrenizdeki insanlar ona çok iyi, efendi, saygılı derlerdi.
Unutmayın ki, seri katilleri komşularından dinlediğinizde de aynı yanıtı alırsınız.
Mahalleli cinayetlere anlam veremez.
Banana Rattoppata1
Giderken arkalarında bir enkaz bırakırlar.
Ancak  bize güçlü bir irade kazandırdığı da yadsınamaz.
“Fırtına geçtikten sonra nasıl atlattığınızı hatırlamazsınız. Nasıl hayatta kaldığınızı da. Hatta fırtınanın dindiğinden bile emin olamazsınız. Fakat şu kesindir:
Fırtınadan çıktıktan sonra, girenle aynı insan değilsinizdir.” – Hariku Murakami

*

Sevgilisi kendisine dönmediği için onu öldüren insanları bilirsiniz.
Ama insan ölüyken de bize ait olamaz.
Sizce de bu işte bir gariplik yok mu?
İşte sosyopat yakıp yıkar.
Kötücül düşünceleri içinden atamayan zehirli bir akrep gibi…
Onlar bu dünyanın kanseridirler.

Sosyopat asalağını hayatınızdan çıkardığınızda sizi tehdit edebilir.
Sanki elbisenizin eteğini çarklara kaptırmış ve makine tarafından sürüklenmeye başlamışsınızdır.
“Tehdit etse de barışmam. Amacı ne ki?” diyebilirsiniz.
Unutmayın ki her suçlu, eylem sırasında, iradesini kaybediyor ve büyük bir akıl tutulması yaşıyor. Hem böyle olmasa, insan öldürmek gibi patojenik bir eylemi gerçekleştiremezdi. Dikkatin en yoğun olması gereken bu an, aynı zamanda, suçlu iradesinin en zayıf olduğu andır. İşte ancak bu yüzden yakalanıyorlar.
Gökyüzünün en karanlık olduğu zaman, şafağa en yakın an değil midir?

*

Ayrıldığında sinirlerine hakim olamaz.
Öfkesi size olan sevgisinden değil, kendisine olan aşkındandır.
Psikopatın cinayetlerdeki tavrı neyse, sosyopatın da eylemlerindeki davranış disiplini odur. Kanunlardan korkarlar, fakat kötülük yapmadan da duramazlar.
Hep kanunların kıyısından döndüklerini sanırlar, ama yavaş yavaş cürüm işlerler.
Genelde H.A.G.B. diye tabir edilen basit suçlara meylederler.
Ruslar güzel söylemiş:
“O kadar akıllı olma, senden akıllıları hapiste.”

*

Bu asalaklar yakanızdan düşmek için sizden para isterler.
Vermek sonucu pek değiştirmez. Çünkü?
“İnsan hayatında iki büyük trajedi vardır:
İlki, insanın amacına ulaşamaması.
İkincisi ve daha büyük olanıysa… ulaşması.” – Nietzsche

Parayı bitirip geri gelecektir. Bitik ve yıkık adamlardır.
Bütün olanlardan başkalarını sorumlu tuttuğunda, her hatana bir bahane bulduğunu fark ettiğinde kaybetmeye başlıyorsun demektir adamım…
Sen bir loser’sın… Kaybedensin…
Bahaneden söz etmişken:
Hakaret ettiği için sosyopatı telefonunuzdan engellersiniz.
Birkaç gün sonra evinizin önünde biter ve sizi tehdit eder.
Sorduğunuzda;
“Ben aslında tehdit etmeyecektim. Ama beni engellediğin için kızdım.”
gibi bir bahane duyarsınız.
İlk etapta hiçbir tepki vermezseniz, bu kez tepkisizliğinizi bahane edip saldırabilir.

Sosyopatlar, ders almazlar ve aynı hataları tekrar tekrar yaparlar. Dolayısıyla, diğer insanlar kadar büyüyemez ve gelişemezler. Hep güdük kalırlar.
Faturalarını ödeyemeyen, müflis birinin borçlarını ödeyin, bir yıl sonra yine başa döner. Onu bu duruma iten parasızlık değil, sorumsuzluktur.
27671701457_95e09fbe41_o
Yengeç Sepeti Sendromu
Balıkçı ilk yakaladığı yengeci asla sepete atmaz. Çünkü sepetten kaçacağını iyi bilir.
Fakat birden fazla yengeç yakalarsa sepete atacaktır.
Çünkü yengeçler, sepetten çıkmak yerine sürekli birbirlerine tutunarak diğerinin sepetten çıkmasını engellerler. Ne kendileri çıkabilir, ne de diğerleri…
Ben başaramıyorsam, sen de başarama!
İşte zihniyetleri budur.

Nefretinin asıl nedeni; çok istese de, asla senin gibi olamayacağını bilmesidir.
Sosyopat, başarılı kişiyi kıskanır ve taklit etmeye çalışır.
Ama unutmayın ki…
Tavuk da kaz kadar yumurtlayayım derken kıçını yırtmıştır.

*

Keneyi vücuttan atıp ilişkiyi bitirmeye çalışırsan, sosyopat çaresizliğe kapılır ve şiddete başvurur. Tehdit, şantaj, baskı, fiziksel şiddet…

Fakat birini tehdit ettiğinizde 2 şey oluşur:
1. Onu korkutup sindirirsiniz.
2. Onu hırçınlaştırırsınız.

En çok korkutan, en çok korkan insandır.
Çünkü sosyopat, cürüm işlerken kendinin en güçlü, rakibininse en zayıf özelliklerine odaklanır. Bu hata, ona tarifi imkansız bedeller ödetir.

“Herkesin bir planı vardır; ta ki ağzının ortasına yumruğu yiyene kadar.” – Mike Tyson

*

“- Sen ne düşünüyorsun peki?
– Çok basit. Batman’ı öldüreIim.
– Madem bu kadar basit, niye şimdiye kadar onu öldürmedin?” – The Dark Knight

Çünkü söylemler ucuz, eylemler pahalıdır.

Komik Bir Örnekle Anlatayım
Superman ve Batman; sizce hangisi daha iyi?
Superman
Bu dünyadan değildir. Kripton’un Çubuklu ilçesi, yukarı Çerikli kasabasında dünyaya (Kripton’a) gelmiştir. Köye ilk çeşmeyi Süpermen’in dedesi yaptırmıştır. Grandfatherman Hayratı olarak da bilinir. Superman’in babası bağkur emeklisi eski bir esnaftır. Parti işlerine soyununca Canıtın Kardeşler Pide ve Kebap Salonu’nu devretmiştir. Koyu bir Türkeş hayranı ve Kriptoncu Hareket Partisi üyesidir. (CCC) Gezegene başkan olmak ister. Siyasete hele bi muhtarlıkla girem; yavaş yavaş yükselirim, diye düşünür. Son seçimlere adaylığını koymayı da ihmal etmez. İkametgah ve nüfus sureti gibi belgelerden para almamak, fakir uzaylılara taksitle mekik için kredi imkanı gibi vaatlerle girdiği seçimi az farkla Terminaton’a kaybetmiştir. Çünkü Terminaton Cıva Adam’dan söktüğü demir-çelik ve cıvaları inşaatı olan herkese bedava dağıtma sözü vermiştir. Ayrıca Toki’den ev alanlara da bir yıl faizsiz borç erteleme sunmuştur.

Seçimi kaybeden Süpermengilin işleri düşük olduğu dönem Klark, gözündeki kırmızı ışın arızalanınca, telefoncuda tamir ettirmek yerine, hala oğlunun kedisini oynatıp kızdırdığı lazer poyintırını ödünç almıştır.

Süpermen’in annesi Erzurumludur. Civil peynirli kete bişirip pazarlarda satar. Süpermen’in kız kardeşi, çalıştığı masaj salonunda tanıştığı korsan taksiciyle nişanlıdır. Daha ucuz olduğu için dünyadan getirdiği taksi çıkması aracı, Kripton Yasaları gereği metalik griye kaplatmıştır. Arka camındaki yazıları söktürmediğinden kocaman
“DUANLAMI YAŞADIMKİ BEDDUANLA ÖLEYİM” aforizması göze çarpmaktadır. Taksici Taylanton bulu renk Vaysroy sigarası içmektedir. Dünyaya gidenlerden ara sıra kaçak tütün getirtir.
Superman robotik özelliklere sahiptir. Gerçekten uçabilir.
Canı yanmaz ve parçalanamaz.
38033837462_5eb3a62d4a_b
Batman
Alfred ile ortaklaşa bir garsoniyer tutmuştur.
Depozit ücretini şu sıralar kıymetli olan yarasa gübresiyle ödemiştir.
Bu fuckerhanede birlikte kalırlar. Alfred eve pek kız atmaz. Yalnız bazen Şirin Menopoz Huzurevi’nden kaldırdığı hatunlar, hafta sonu evci iznini Alfred’le baş başa geçirirler. Betmen buna çok kızar. Çünkü hem her komodin üstünde takma diş görmekten sıkılır; hem de pazar günleri banyo yaparken sular yavaş ve az akar. Çünkü Alfred ve tüm apartman (mağara-yarasa yavruları) evde yıkanmaktadır ve üst katlara gelen tazyik yetersizdir. Pes etmeyen Betmen, taharetini balkonundaki sardunyanın toprağı ile alır.

Alfred ve sevgilisi balkonda el ele ve gülümseyerek, aşk dolu bir biçimde sardunyaları sularken, Sıkarlet halanın gözlüğü düşmüştür. O sırada tıribleks mağaranın alt balkonunda çayını içip, çiydemini yiyen Betmen, son anda uçarak gözlüğü yakalamıştır. Sinirlenen Betmen, Alfred’i 65 yaş üstü kartı ile, aktarmalı betban metrosuyla altılı yatırmaya yollamıştır. Arabayla göndermemiştir. Çünkü Alfred dayı, betmobilin geçen ay vizesini yaptırmayı unuttuğundan emniyet aracı bağlamıştır.

*

İşte sosyopatın kötü güçleri, onu Superman gibi ölümsüz ve güçlü kılar.
Fakat bir yandan Batman gibi et ile kemikten ibarettir ve canı çok kıymetlidir.
Kendisine zarar gelmesini istemez. Bu da onu zayıf kılar. Kaybetmeye tahammülü yoktur. Davalardan çok korkar. Salt mahkemenin yaptırımı için değil, hapse girmese bile alacağı nazari yenilgi onu çileden çıkarır.

Batman’in düşmanı, şeytanın ortağı ve kötülüğün elçisi, sosyopat Joker’in bir sözüyle nazire yapayım:
“Kafana göre koyduğun kurallar seni kurtaramaz.”

Ama şeytana ruhunu satan, onu geri isteyemez.

*

Peki neden anlaşamıyoruz?
Ayık kafayla sarhoşları anlamadığınız gibi, iyi bir insanken kötülük yapanları anlayamazsınız.
Yüzemeyen akrep, kurbağadan yardım ister.
Kurbağa sokulmaktan korkar. Akrep ona söz vererek ikna eder.
Tam kıyıya vardıklarında akrep kurbağayı sokar.
Kurbağa neden yaptığını sorunca da,
“Ben bir akrebim ve kötüyüm; doğam böyle…” der.
Kuşlar uçar, sürüngenler sürünür, balıklar yüzer;
dolayısıyla sosyopat da böyle şeyler yapabilir.

Konuşarak ikna edemezsiniz. O hep haklıdır.
Kendinizi acındırmayın. Asla işe yaramaz.
Sessiz kalmayın. Haklılığına daha çok inanır.

Sosyopatlardan Kurtulma Yöntemleri
1. Ondan daha büyük bir güçle onu etkisiz hale getirmek. Çivi çiviyi söker.
2. İşlediği suçları kayıt altına alın ve yasal haklarınızı kullanın.
3. Ortadan kaybolun ve bu durumu uzun zamana yayarak kininin sönmesini bekleyin.

Benim bildiğim bunlar. Henüz başka bir çözümü yok.
Bu dünyayı daha kötü bir yer yapmaya çalışanlar bir gün bile tatil yapmıyorlar.
Ben nasıl yapabilirim ki?
Batman-and-Joker-Wallpaper
Ölüm tehdidi aldığınızda hayat asla eskisi gibi olmaz.
Barışsanız dahi, bu durum, sizi tehdit ettiği gerçeğini ortadan kaldırmaz.
Genom diyagramındaki 3 milyar dna baz çifti bize gösteriyor ki… gen bencildir. İnsanın asli ödevi hayatta kalmaktır.
Tali ödevi, sevdiklerinin ömrünü uzun tutmaktır.
İşte bu satılık soytarılar, size bunu bile çok görürler. Bu bir yıkımdır.
Hatta düşmanlık karinesidir.
Kurtulmanız birkaç maddeye bağlıdır:
1. Ölürseniz.
2. Tehdit eden ölürse.
3. Uzun zamana yayılırsa.
4. Kişiyle barışırsanız.

Ölüm tehdidi aldığınız ilk gece çok zor geçer.
Sabah uyanırsınız ki hayattasınız.
Sonraki her sabah yine ölmediğinizi gördükçe buna cesaret edemediğini anlarsınız.
Kaçacak yeri kalmayan, korkmaktan vazgeçermiş.
Eee ne demişler: Men dakka dukka!

*

Sizin 100 birim üzülmeniz onda 0 etki yaratır.
Kendinin 1 birim üzülmesiyse 100 birim yıkıma sebep olur.
Kendi canına halel gelmedikçe yakanızı bırakmaz.

Uzmanlara göre sosyopattan kurtulmak imkansız.
Tek yolun ondan uzaklaşmak olduğunu söylüyorlar.
Ben katılmıyorum. Kaçarak özgür olunmaz.
Bazen bir şey yapar ve belanızı bulursunuz.
Bazen de yapmadığınız şeyler size belanızı buldurur.
Bir şekilde olayların içine çekildiysek savaşmak zorundayız.

Evet, kaderi değiştiremeyiz. Ama yeniden yazabiliriz!

XIII. Yüzyılda Orta Asya’daki tüm göçebe kavimleri Moğol kimliği altında toplayan Cengiz Han bir gün,
Harezm Sultanı Muhammed Şah’ın upuzun, tehdit dolu, savaşkan mektubunu okuduktan sonra kafasını kaldırır ve şu kısacık betikle yanıt verir:
“Savaşmayı sen seçtin, artık neler olacağını biz bilemeyiz!”
Akabinde orduyu toplar ve o meşhur emrini verir:
“Boyu at arabası tekerleğinden yüksek olan tek bir Harezmli kalmayacak!”
Sonra ne mi olur?
1219’da başlayan savaş tam 3 yıl sürer.
Taş üstünde taş bırakmazlar. Basra Körfezi ve Umman Denizi’nin kuzeyi ile,
Hazar Denizi ve Aral Gölü’nün güneyi arasında kalan bölgeyi yangın yerine çevirirler.
Bu tehdit mektubu, Harezmlerin sonu olur.
Haritadan silinirler…
Doktrin: kc koy ireğed ribçih niçi mineb ad nınıtayah nines askoy ireğed rib ednüzög nines nımıtayah mineb