1224138254_3b9d96c3b8_b
Madde 15
Haziran 1984
4. Yaş

Bağımsız (müstakil) evin tozlu tahta zemini fare ve hamamböceği doluydu.

Bir sabah erken uyandım. Annem, sandıklı divanın üstünde, iş kıyafetleriyle bana bakıyordu. İşe gitmemişti.
“Oğlum, her yere fare zehiri attım, ablan uyansın ki tembihleyeyim.” dedi.

İşe geç gitme pahasına ablamın kendi kendine uyanmasını beklemesi, ne zarif bir düşünce…
Annemin her sabah 06.00’da açtığı küçük bir kırtasiyesi vardı.
“Tamam anne, sen gidebilirsin,” dedim. “Ben kardeşlerimi uyarırım.”
Annem bana baktı ve,
– Ya sen de uyuyakalırsan?
– Uyumam, merak etme.
Annem beni öptü ve evden ayrıldı. Kardeşlerimin başında uyanana dek nöbet tuttum. Kimse zehir yemedi…

Aylarca sandıklı divanın arkasına kaçan eşyalara kuşkuyla yaklaştım.
Ne zaman uzansam, elime fare leşleri geliyordu…
5188997412_dbb8852814_o
Doktrin: “Fare sığamadığı deliği görünce kıçına kabak bağlarmış.” – Türkiye