Sf: 11
Boyu 1,83’tür ancak onu tanıyanlara sorduğunuzda çok daha iri göründüğünü söyleyeceklerdir. Geniş omuzlu, gürbüz ve kalın bir vücut yapısına sahiptir. Bu yapısını kendi avantajına olacak şekilde, bir odaya girerken Alfa erkeği yürüyüşü için kullanacağını düşünebilirsiniz.
Sf: 12
En basit sorulara bile gereksiz derecede uzun cevaplar vermeye meyilliydi ve otuz sayfalık dipnotlar da bana oldukça gerçek dışı geliyordu.
Sf: 14
Musk’un fazlasıyla saygı duyduğu bir şey; kendisine hayır denmiş olan bir kişinin göstermiş olduğu azim ve inatçılıktır. Daha önceden düzinelerce başka gazeteci kendinden bir kitap için yardım istemişti fakat Musk’un ilk reddetmesinden sonra inatla devam eden tek pislik ben olmuştum ve bu da Musk’un hoşuna gitmiş gibi görünüyordu.
Bir saniye sonra el sıkıştık ve Musk kırmızı Tesla Model S’i ile uzaklaştı.
Elon Musk ile ilgili her hangi bir çalışma Kaliforniya Hajthome’da, Los Angeles Uluslararası Havaalanı’na birkaç mil mesafede konuşlu SpaceX’in merkezinden başlamalıdır. Ziyaretçiler orada Musk’un çalışma hücresine giden yola duvarda yan yana asılı iki dev Mars Posteri bulacaklardır. Soldaki poster Mars’ı bugün olduğu gibi göstermektedir soğuk, çorak, kızıl bir küre. Sağdaki ise, Mars’ı okyanuslarla çevrili devasa yeşillikler içinde gösterir. Gezegenin sıcaklığı arttırılmış ve insanlara uyumlu hale getirilmiştir. Musk’un amacı bunun gerçekleşmesi için çalışmak ve başarmaktadır. İnsanoğlunu uzay kolonicileri haline getirmek, hayatının açıklanmış amacıdır. “İnsanlığın parlak bir geleceğe sahip olduğunu düşünerek ölmeyi tercih ederim. Eğer sürdürülebilir eneji sorununu çözer insan varlığını yok eden ve gerçekleşen bir kötü senaryo ile baş etmek için ve başka bir gezegende kendi kendine yeterli bir medeniyete sahip, birden çok gezegende yaşam sürdüren bir tür olma yolunda ilerleme kaydedebilirsek,” burada bir an duraksadı ve “sanırım bu gerçekten çok iyi olur” demişti.
Sf: 15
Musk’ın imkansız şeylerle uğraşma hevesi onu, Page gibi CEO’lardaın kendisinden saygı dolu bir korku ile bahsettiği ve geçen yıllarda Steve Jobs’u taklit etmekle uğraşmış girişimcilerin “Elon” gibi olmak için çabaladığı Silikon Vadisinde bir ilan haline getirmişti.
Steve Jobs’u unutun. Musk, insanların korkuları ve kendilerine olan nefretlerinin peşinde koşarak sıra dışı bir büyüklükte zengin olan P. T. BARNUM’un bilim kurgu versiyonudur. Bir Tesla satın alın. Bir süreliğine gezegene yapmış oldularınızı bir kenara bırakın.
Sf: 19
Musk’ın gerçekten gevşemesi ve beni psikolojisi ile kişiliğine ait farklı ve daha derin dünyasına kabul etmesi yaklaşık 30 saatlik röportajın sonrasında olmuştur.
Konuştular ve üst düzey bir grafik tasarım yazılım şirketinden bir pazarlamacının Musk için hazırladığı sunumu yaptığın arka bölümündeki bir odaya geçtiler. Tesla’nın sanal bir Model S’ini tamamlamasına ve gölgeler ile sokak ışıkları gibi şeylerin aracın gölgesinde nasıl görüneceğini oldukça detaylı bir şekilde görmelerine katkı sağlayacak yeni bir üç boyutlu sunum teknolojisini göstermek istemişlerdi. Tesla mühendisleri sistemi gerçekten istiyor ve Musk’ın onayına ihtiyaç duyuyorlardı.
Sf: 20
“Sanırım internette olanları, ekonomiyi ve kanunları takip eden çok fazla zeki insan var. Çok fazla yenilikle karşılaşmamızın nedeninin bir bölümü de işte bu yüzden.”
Sf: 21
Büyüyen bir şirket yaratmak için artık diğer insanların satın almak istedikleri şeyleri yapmak zorunda değildiniz. Sadece bir çeşit internet olgusu fikrinizin olması ve bu düşüncenize kaynak sağlayacak istekli yatırımcılar bulmak için bunu dünyaya duyurmanız yeterliydi. Tek amaç mümkün olan en kısa sürede en çok parayı kazanmaktı çünkü herkes en azından bilinçaltında biliyordu ki bu durum en nihayetinde bitecekti.
Sf: 23
Eski bir Facebook çalışanı ve tasarımcısı olan Jeff Hammerbacher bana “Kuşağımın en zeki kişileri, insanların reklamlara nasıl daha fazla tıklayacağı üzerine kafa yoruyor. Bu çok kötü” demişti.
Sf: 24
2010 yılında Paypal’ın kurucularından ve önceleri bir Facebook finansörü olan Peter Thiel, teknoloji endüstrisinin insanları hayal kırıklığına uğrattığını fikrini öne sürmeye başladı. Founders Fund isimli sermaye şirketinin sloganı “Biz uçak arabalar istiyorduk ancak gelimize geçen şey 140 karakter” oldu. Thiel ve arkadaşları “Geleceğe Ne Oldu” isimli bir yazıda; Twitter’ın 140 karakterlik mesajları gibi yeniliklerin halkı nasıl hayal kırıklığına uğrattıklarını anlatırlar.
Sf: 25
1995 yılında üniversiteden yeni mezun olmuş ve Google Maps’in ilkel bir şekli olan şirketi Zip2’yi kurduğunda; .com çılğınlığının tam ortasına atlamıştı. O ilk girişimi hızlı ve büyük bir başarı olmuştu. Compaq şirketi Zip2’yi 1999 da 307 milyon dolar karşılığında satın aldı. Musk o anlaşmadan 22 milyon dolar kar elde etti ve neredeyse tamamını yeni girişimine, daha sonra PayPal haline gelcek olan yeni işine aktardı. eBay, PayPal’ı 2002 yılında 1,5 milyar dolara satın aldığınıda Musk en büyük hissedar olarak iş dünyasında fantastik bir yer edindi.
Musk Silikon Vadisine takılmak ve kendisinden öncekilerin yaptığı hataları yapmak yerine Los Angeles’a taşındı. O zamanın yaygın düşünce şekli ona, derin bir nefes almasını ve ilerleyen dönemdeki bir sonraki büyük olayı beklemesini söylüyordu. Musk bu mantığı 100 milyon dolar SpaceX’e, 70 milyon dolar Tesla’ya ve 10 milyon dolar SpaceX’e, 70 milyon dolar Tesla’ya ve 10 milyon dolar da SolarCity’e yatırarak reddetti.
Sf: 26
Uzay endüstrisindeki işler birçk politik hamleyle ilgilenmeyi, sırt sıvazlamayı ve adeta kapitalizmin altını oyan bir koruyuculuğu gerektirmektedir. Steve Jobs İPod ve iTunes’u pazara sunmak için müzik endüstrisine karşı durduğunda benzer güçler ile yüzleşmişti. Müzik endüstrisindeki kendi işinin patronu olan huysuzlar ile uğraşmak, Musk’ın para kazanmak için silah üreten ve ülkeler yaratan düşmanları ile karşılaştırıldığında çok hafif kalmaktadır. SpaceX bir süredir yüklerini uzaya taşıyıp dünyadaki fırlatma rampalarına tam olarak geri inebilen, tekrar kullanılabilir roketleri test etmektedirler. Eğer şirket bu teknolojiyi mükemmelleştirebilirse, tüm rakiplerine yıkıcı bir darbe indirmiş olur ve aynı zamanda ABD’ni uzaya yük ve insan taşımada dünya lideri ilan ederken roket endüstrisinin önde gelen bazı şirketlerini de iş dünyasının dışına iter. Bu husus Musk’ın da farkına vardığı gibi ona bolca ateşli düşman kazandırmıştır. Musk bununla ilgili olarak şöyle demişti; “Ben ortadan kaybolsam umurunda olmayacak insan sayısı artmakta. Ailem Rusların bana suikast düzenleyeceğinden endişe ediyor.”
Sf: 27
Musk’ın vizyonu ve son zamanlardaki uygulama biçimi Henry Ford ve John D. Rockefeller’ın en iyi özelliklerini birleştiriyor gibi görünmektedir.
Musk’ın fabrikaları, on binlerce çalışanı ve endüstriyel güce sahip imparatorluğu işleri yürütmektedir ve Musk’ı net olarak 10 milyar dolar ile dünyanın en zengin kişilerinden biri haline getirmiştir.
Sf: 28
Ne zaman Musk gerçek dışı hedefler belirlese, çalışanlarına sözlü olarak kötü davransa ve onları güçlerinin sonuna kadar çalıştırsa; bunun -bir bakımdan- Mars planı ile ilgili olduğu anlaşılmaktadır. Bazı çalışanlar Musk’I bunun için sevmektedir. Diğerleri ise onu hiç sevmemektedir. Ancak garip şeklide tutkusu ve misyonuna olan saygılarından ötürü ona sadıktırlar.
Mark Zuckerberg sizin bebek fotoğraflarını paylaşmanızı isterken Musk sizi insan ırkının kendisinden ya da kazara olabilecek bir yok olma durumundan korumaya çalışmaktadır.
Musk’ın asistanı onun arkadaşlarında kalmalarını ayarlamak için “Bir kişilik yerin var mı?” diyen bir e-posta gönderir ve arkadaşı “Evet” diye cevaplarsa Musk gecenin ilerleyen saatlerinde kapıyı çalar. Genellikle misafir odasında kalır ancak bilgisayar oyunları oynadıktan sonra kanepede uyumasıyla da tanınmaktadır.
Musk her yıl işlerin ne kadar kontrolünde olup olmadığını anlamak için haftalık uçuş sürelerini hesaplatır. Buna nasıl dayandığı sorulduğunda ise Musk “Zor bir çocukluk geçirdim, belki de o yardımcı oluyordur” demiştir.
Sf: 29
Musk o sıralarda aktris olan ikinci eşi Talulah Riley’den henüz ayrılmıştı ve yaşantısının içine bir de özel yaşamını dahil edip edemeyeceğini hesaplamaya çalışıyordu. Musk bununla ilgili olarak “Sanırım çocuklar ve iş için ayrılmış olan zamanda sıkıntı yok. Ancak birisiyle çıkmak için daha fazla zaman ayırmak istiyorum. Bir kız arkadaşa ihtiyacım var. İşte bu yüzden kendim için biraz daha zaman çalmaya ihtiyacım var. Belki de haftada 5-10 saate daha ihtiyacım var bir kadın kendisine ayrılması için ne kadar zaman talep eder? Belki 10 saat? En azından bu kadar mı? Bilemiyorum” demişti.
Sf: 30
Musk kostüm partilerini de sevmektedir; bir keresinide şövalye kırılğına gelmiş ve şemsiyesi Dart Vader kılığındaki bir cüce ile düello için kullanmıştı.
Sf: 32
Musk ise duruma farklı açıdan bakıyordu; hafta sonları geç saatlere kadar gittikçe daha az kişinin mesaiye kaldığından şikayetçiydi: “İyice yumuşadık. Tam da bir e-posta göndermek üzereydim. Oldukça yumuşadık.” (Bir uyarı: Bu kitapta bolca “fuck” kelimesi olacaktır. Musk bu kelimeyi aşırı sever ve beyin takımındaki çoğu insanla konuşurken de sık sık kullanır.)
Musk yirmi yılını şirketler kurarak geçirmiş ve arkasında ona tapa ya da onu küçük gören insan grupları bırakmıştır.
Sf: 33
Musk iPhone kadar müşteri sayısına ya da Facebook gibi bir milyardan fazla insana ulaşmayı başarmak gibi bir gerçek ile karşı karşıyadır. Musk şimdilik zenginler için oyuncak yapmaktadır ve tomurcuk sayılabilecek imparatorluğu çöküşten sadece bir roketin patlaması ya da Tesla otomobillerinin toplu olarak geri toplatılması kadar uzaktadır.
Ünlü bir yazılım mühendisi ve mucit Edward Jung “Bana göre Elon kendisini nasıl yeniden keşfedeceğini bilen ve hızla ilerleyen hisse senetlerinin halka arzını kovalamaktansa fayda sağlayan ürünleri yaratmaya odaklanmış, Silikon Vadisinin parlayan örneğidir.
Bu bakımdan Musk, Howard Hughes’tan çok Thomas Edison’a benzemektedir. O bir mucit, sosyetik bir iş adımı ve büyük fikirleri alarak onları büyük ürünlere dönüştüren bir endüstri adamıdır.
Sf: 34
Eski eşi Justin’in de belirttiği gibi; “İstediğini yapar ve bunlar hakkında da amansız bir takipçidir. Burası Elon’un dünyasıdır ve biz diğerleri orada yaşamaktayız.”
Sf: 36
“Belki de bir çocuk olarak çok fazla çizgi roman okumuştum. Bunlar da her zaman dünyayı kurtarıyor gibi görünüyorlardı. Sanki bir dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeliydi çünkü tersi bir hareket mantıklı gibi durmuyordu.”
Sf: 42
Haldemar’ın çocuklarını yetiştirme konusunda, nesiller sonrası Musk’a kadar uzanan bir “Bırakınız yapsınlar” yaklaşımı vardı. Çocukları asla cezalandırılmazdı çünkü Jashua onların uygun davranış şekline kendilerinin ulaşacağına inanıyordu.
Sadece bir karar vermezin ve onu uygulamanız yeterliydi. Bu anlamda babam yaşasaydı Elon ile fazlasıyla gurur duyardı.
Musk konuyla ilgili olarak “Büyükannem gezileri esnasında nasıl defalarca ölümden döndüklerine dair bu hikayeleri anlatırdı. Kelimenin tam anlamıyla hiçbir cihazı bir telsizi bile olmayan bir uçakla uçuyorlardı ve hava haritası yerine bazıları doğru bile olmayan yolları gösteren haritalar kullanıyorlardı. Büyükbabamın macera, keşif ve çılgın şeyler yapma konusunda bir arzusu vardı.” demişti. Elon risk karşısındaki alışılmadık yüksek toleransını doğrudan büyükbabasından miras almış olabileceği fikrini kabul etmektedir. Son slayt gösterisinin üzerinden yıllar geçtikten sonra Elon kırmızı Bellanca uçağını bulmaya ve satın almaya çabalamış ama yerini tespit edememişti.
Sf: 44
“Diğer çocuklardan daha çabuk anlıyor gibi görünüyordu.” Şaşırtıcı olan şey ise Elon’un bazen bir transa sürükleniyor gibi görünmesiydi. İnsanlar onunla konuşuyordu ancak gözlerinde uzaklara bakan sabi bir bakış olduğunda sözler ona ulaşmıyordu.
Maye konu ile ilgili “Zihninde dalıyor ve sonrasında onun başka bir dünyada olduğunu görüyorsunuz. Bunu halen yapıyor. Şimdilerde onu rahat bırakıyorum çünkü biliyorum ki yeni bir roket ya da başka bir şey tasarlıyordu.” dedi.
Sf: 45
Elon’un genç biri olarak karakterinin en çarpıcı yanı okuma dürtüsüydü. Çok küçük yaşlardan itibaren elinde sürekli bir kitap var gibiydi. Kimbal bununla ilgili olarak şunları söylemişti: “Günde on saat kitap okumak onun için alışılmadık bir şey değildi. Eğer hafta sonu ise günde iki kitabı bitirebiliyordu.” Aile sıkça alışveriş turlarına çıkardı ve bunların ortasında Elon’un kayıp olduğunu fark ederlerdi. Maye ya da Kimbal en yakın kitapçıya fırlayarak Elon’u dükkanın arka tarafına yakın bir bölümünde yer oturmuş, trans benzeri hallerinden birinde kitap okurken bulurlardı.
Sf:46
“Bir keresinde okulun ve komşu okulun kütüphanelerindeki kitapların hepsini bitirmiştim. Bu sanırım üç ya da dördüncü sınıftaydı. Kütüphaneciyi benim için kitap sipariş etmesi konusunda ikna etmeye çalışmıştım. Böylece Britannica Ansiklopedisi’ni okumaya başladım. Bu oldukça faydalı olmuştu. Neyi bilmediğiniz hakkında bir fikriniz yok. Her şeyin orada olduğunun farkına varıyorsunuz.”
Maye, Elon’un kardeş ve kuzenleri ile bir gece dışarıda oynarken yaşadığı bir anısını anlattı. Aralarından biri karanlıktan korktuğundan yakındığı zaman elon “karanlığın aslında ışığın yokluğu” olduğuna dikkat çekmişti ancak bu gerçek korkmuş olan çocuğu pek de teselli etmemişti. Bir genç olarak Elon’un sinir bozucu tavrı ve sürekli insanları düzeltmesi diğer çocukları ondan uzaklaştırdı ve onun da diğerlerinden uzak durmasına neden oldu. Elon, insanların düşüncelerindeki yanlış şeyleri duymaktan mutlu olacağını düşünüyordu.
Sf: 48
Justine Musk, Elon’un evin alfa erkeği şeklinde tanımlanabileceğini ve kararlarını verirken duygusallığa çok da takılmadığını ileri sürmüştü.
Sf: 49
Errol,
Elon ve Kimbal’ı oturtur ve üç-dört saat boyunca onların karşılık vermesine müsaade etmeden nutuk atardı. Oğullarına karşı sert bir tavır takınmaktan hoşlanıyor ve alabilecekleri eğlence ve zevki onlardan alıyor gibiyidi.
Sf: 51
Elon on yaşına geldiğinde Johannesburg’ta Sandton Alışveriş Merkezi’nde ilk defa bir bilgisayar gördü. “İleri teknoloji ürünler satan bir elektronik dükkanı vardı ve bir köşede bilgisayarları sergilemeye başladılar.” dedi Musk.
“Aman Tanrım! Bundan bir tane almam gerekiyordu ve ben de bunu alması için babamın peşini kovaladım.” Çok geçmeden 1980’de satışa çıkan popüler bir ev bilgisayarı, Commodore VIC-20’si olmuştu. Elon’un bilgisayarı beş kilobaytlık bir hafıza ve BASIC programlama dili hakkındaki bir alıştırma kitabı ile birlikte gelmişti. Elon, “Kitaptaki tüm konuları bitirmek için altı ay gibi bir süre gerekliydi. Ben uyumadan üç gün üzerinde çalıştım ve tamamını bitirdim. O ana kadar görmüş olduğum en zorlayıcı iş gibiydi.” dedi.
Sf: 52
Elon ayrıca ev yapımı patlayıcılar ve roketler konusunda da öncüydü. Hobi sahipleri arasında popüler olan Estes roket paketlerinden Güney Afrika’da yoktu, bu nedenle Elon kendi kimyasal karışımını yaratacak ve kapların içlerine yerleştirecekti. Elon bu konuda “Ne kadar çok şeyin patlamasını sağlayacağınızı bilmek dikkate değer bir şey. Güherçile, sülfür ve mangal kömürü barut için temel bileşenlerdir ve sonrasında eğer kuvvetli bir asit ile kuvvetli bir alkaliyi birleştirirseniz bu genellikle ortaya fazla miktarda enerji açığı çıkaracaktır. Granül haldeki klor ile fren hidroliği; işte bu oldukça etkilidir. Halen parmaklarımın sayısı tam olduğu için şanslıyım.” dedi.
Sf: 54
Musk üç ya da dört yıl boyunca bu zorbalıklara dayanmak durumunda kaldı. Musk’ın en iyi arkadaşı olarak gördüğü çocuğu, bir daha Musk ile takılmamaya kabul edene kadar dövecek kadar ileri gittiler. Musk bununla ilgili olarak şunları söyledi: “Dahası, onu, benim en iyi arkadaşımı aldılar ve beni ortaya çıkarıp dövmelerini sağlamak için yem olarak kullandılar. Bir nedenle beni seçmişlerdi ve peşimi hiç bırakmayacaklardı. Büyümeyi bu kadar zor kılan şey işte buydu. Birkaç yıl boyunca hiç ara vermeden devam ettiler. Beni ölesiye dövmeye çalışan çeteler tarafından okulda kovalanıyordum ve sonrasında eve gittiğimde ise işler daha da kötü bir hale dönüşüyordu. Aralıksız bir şeklide korkunçtu.” Hikayenin bu kısmını anlatırken Musk’ın sesi titremiş ve gözleri dolmuştu.
Sf: 55
Bir diğer sınıf arkadaşı olan Gideon Fourie ise şunları söylemiştir: “Dürüst olmak gerekirse onun bir milyarder olacağına dair hiçbir işaret yoktu. Okuldan hiçbir zaman bir lider konumunda olmamıştı. Ona ne olduğunu gördüğümde oldukça şaşırmıştım.”
Sf: 56
Musk teknolojiye olan bu ilgi ve arzusunu bilimkurgu ve hayal kurma sevgisiyle ilerletti ve ejderhalar ile doğaüstü varlıklar içeren hikayeler yazmada şansını denedi. “Yüzüklerin efendisi gibi bir şeyler yazmak istemiştim.” dedi.
Yıllar ilerledikçe matematik sınavlarında mükemmelleşti. İnanılmaz bir hafızaya sahipti. Diğer çocukları geride bırakmamasının nedeni okul tarafından tanımlanmış olan şeylere olan ilgi eksikliğiydi.
Musk bu konuları şöyle görüyordu: “Ben bunlara ‘Gitmem için hangi notları almam gerekiyor?’ şeklinde bakıyorum. Güney Afrika’da konuşulan Hollanda lehçesi gibi zorunlu dersler vardı ve ben bunu öğrenmemdeki maksadı anlamıyordum. Bana saçma geliyordu. Geçecek kadar bir not alıyordum ve bu bana yetiyordu. Fizik ve bilgisayar gibi konularda alınabilecek en yüksek notu alıyordum. Bir not almak için bir neden olması gerekiyordu. A almanın bir anlamı yoksa o not için çabalamaktansa bilgisayar oyunu oynar, yazılım geliştirir veya kitap okurum. Dört ya da beşinci sınıfta bazı konularda başarısız olduğumu hatırlıyorum. Annemin erkek arkadaşı eğer sınıfı geçmezsem sınıfı tekrar edeceğimi söyledi. Üst sınıfa geçmek için derslerden geçmek zorunda olduğumu gerçekten bilmiyordum. Ondan sonra sınıftaki en iyi notları almaya başladım.”
Sf: 58
Silikon Vadisi için güçlü bir teşvik oluşturmuştu ve yapmış olduğu deniz aşırı seyahatler Amerika’nın istediklerini yapacağı yer olduğu fikrini güçlendirmişti. Güney Afrika ise tam tersine girişimci ruha sahip birine çok daha az imkan sunmaktaydı. Kimbal’da bunu “Güney Afrika Elon gibi biri için hapishane gibiydi.” diyerek belirtmişti.
Sf: 60
Musk’ın yaptığı en zor iş, iş bulma kurumuna uğradıktan sonra karşısına çıktı. En iyi maaşı veren işi sordu ve bunun saatte on sekiz dolar karşılığında bir kereste değirmeninin kazanını temizleme işi olduğunu öğrendi. Musk bununla ilgili olarak “Tehlikeli madde giysisi giymeniz ve sonra da zar zor sığabileceğiniz o küçük tünelden geçmeniz gerekmektedir. Daha sonra küreğinizle kumu ve halen sıcak olan diğer atıkları geldiğiniz delikten dışarı atmalısınız. Başka bir yolu yok. Dışarıdaki biri de onları el arabasına doldurur. Eğer orada otuz dakitan fazla kalırsanız aşırı sıcaktan ölürsünüz.” demişti. Hafta başında işe otuz kişi başlamıştı. Üçüncü günde sadece beş kişi kalmıştı. Hafta sonunda ise sadece Musk ve iki kişi işe devam etmekteydi.
Kimbal ve Elon Kanada’da yeniden bir araya geldiklerinde inatçı ve oynamayı seven doğaları tekrar yeşerdi. Elon 1989’da Ontario, Kingston’daki Quenn’s Üniversitesi’ne kaydoldu. Waterloo Üniversitesi yerine Quenn’s Üniversitesi’ni daha fazla güzel kadın olduğu için seçmişti. Elon dersleri dışında Kimbal ile gazete okuyor ve tanışmak istedikleri ilginç kişileri belirliyorlardı. Sonra bu kişileri hiç tanımamalarına rağmen sırayla arıyor ve öğlen yemeği için müsait olup olmadıklarını soruyorlardı. Gazetelerden buldukları kişiler arasında Toronto Blue Jays beysbol takımı pazarlama müdürü, Globe and Mail’in iş dünyası yazarı ve Nova Scotia Bankası’nda üst düzey yönetici olan Peter Nicholson da vardı. Nicholson onların yaptığı aramayı oldukça net bir biçimde hatırlamaktadır. “Aniden ortaya çıkan talepleri geçiştirmek alışkanlığım değildi. Böylesine girişken bir çift genç ile yemek için mükemmel bir şekilde hazırlıklıydım.” Nicholson’ın takviminde bir boşluk bulmak altı aylarını almıştı ve Musk kardeşler üç saatlik tren yolculuğu sonrası tam zamanında oradaydılar.
Sf: 61
Christie “Sanırım ağzından çıkan ikinci cümle ‘Elektrikli arabalar sürekli aklımda.’ idi. Daha sonra bana dönerek ‘Elektrikli arabalar hakkında bir fikrin var mı?’ diye sordu.” demişti. Ettikleri sohbet, şimdilerde bir bilim yazarı olan Christie’de, Musk’ın yakışıklı, nazik ve muhteşem bir inek olduğu izlenimi bırakmıştı. “Nedeni ne olursa olsun holdeki o sohbetten oldukça etkilenmiştim. Onun çok farklı olduğunu hemen söyleyebilirdiniz. Beni bu yönüyle etkilemişti.”
Sf: 62
Christie, Musk’ı telefonda uzun sohbetler yapacak kadar ilginç bulmuştu. “Bir gece bana ‘Eğer yemek ememenin bir yolu olsaydı daha fazla çalışabilmek adına yemezdim. Keşke besinleri yemek için ayrıca zaman ayırmadan almanın bir yolu olsaydı.’ demişti. O yaşta iş ahlakının büyüklüğü ve içtenliği ortaya çıkıyordu. Duymuş olduğum en alışılmadık şeylerden biriydi.”
Kanada’daki kısa zaman sırasında daha derin bir ilişki Queens’teki bir öğrenci Justine Wilson ve Musk arasında yaşandı. Uzun bacakları ve kahverengi uzun saçları ile Wilson romantik ve seksi bir enerji yaymaktaydı. Justine daha önce kendinden büyük bir adama aşık olmuş ancak üniversiteye gitmek için onu bırakmıştı. Sonraki durak ise deri ceket giyen, sorunlu, James Dean tarzında biriydi. Kaderin cilvesine bakın ki temiz, modaya uygun giyimli Musk onu kampüste fark etmiş ve hemen onunla çıkmak için çabalamaya başlamıştı. “Muhteşem görünüyordu. Aynı zamanda akıllıydı ve sıra dışı bir zekası vardı. Tekvandoda kara kuşak sahibiydi ve kampüsteki en güzel kızdı.” İlk girişimini Justine’in yurdunun hemen önünde ona kazara çarpmış gibi davranarak ve daha önce bir partide tanışmış olduklarını hatırlatarak yapmıştı. Sadece bir haftadır okulda olan Justine, Musk’ın dondurma yiyecekleri bir çıkma teklifini kabul etti. Musk, Wilson’ı buluşma için almaya gittiğinde ise yurt kapasında kendisinin ekildiğini bildiren bir notla karşılaştı. “Bir sınav için çalışmak zorunda olduğu ve gelemeyeceği için üzgün olduğu yazılıydı.” dedi Musk. Daha sonra Justine’in en yakın arkadaşının peşine düştü ve Justine’nin genelde nerede ders çalıştığı ve en sevdiği dondurmanın neli olduğu üzerine biraz araştırma yaptı. Daha sonra Justine öğrenci merkezinde İspanyolca çalışarak saklanmaktayken Musk elinde erimekte olan iki külah çikolata parçacıklı dondurma ile beliriverdi.
Sf: 63
İkisi de anormal psikoloji dersini almış ve sınav sonrası aldıkları karşılaştırmışlardı. Justine 97, Musk da 98 almıştı. “Musk profesörün yanına gitti ve kaybetmiş olduğu 2 puan için onunla görüştü ve 100 aldı. Sanki sürekli yarış halindeydik.” dedi Justine. Musk’ın romantik bir tarafı da vardı. Bir seferinde Wilson’a her birinde ayrı bir not olan bir düzine gül göndermiş, ayrıca The Prophet’ın el yazısı ile yazılmış şiirleri de içeren bir kopyasını da hediye etmişti. Justine, “Musk ayaklarınızı yerden kesebilir.” demişti.
Musk birkaç kızın daha peşine düşse de her seferinde Justine’e geri döndü. Ne zaman Justine ona soğuk davransa Musk o hep alışıldık güç gösterisi ile karşılık veriyordu. Justine bununla ilgili olarak şunları söylemişti: “Çok ısrarcı bir şekilde arıyordu. Her zaman onun aradığını anlayabiliyordunuz çünkü telefon hiç susmuyordu. O adam hayır kelimesini bir cevap olarak kabul etmiyor. Onu başınızdan savamazsınız. Onu Terminatör’e benzetiyordum. Bakışlarını bir şeyin üstüne kilitler ve ‘benim olacak’ der. Adım adım beni kazanmıştı.”
Sf: 64
Musk, “Hong Kong’lu bir oda arkadaşım olmuştu ve gerçekten iyi biriydi. Derslere bir ibadetmiş gibi katılırdı ve bu durum oldukça güzeldi çünkü ben de derslere mümkün olan en düşük seviyede katılıyordum.” dedi.
Sf: 65
Musk, Farooq ve sınıflarındaki birkaç kişi daha bir ekonomi sınavından sonra yurda döndüler ve sınavda ne kadar başarılı olduklarını anlamak için notlarını karşılaştırmaya başladılar. Çok geçmeden Musk’ın konuda herkesten fazla bilgisi olduğu anlaşılmıştı. Farooq, “Oldukça başarılı bir gruptu ve Elon açık bir şekilde çan eğrisinin bile dışında bir yerde duruyordu. Elon ne zaman bir şeye girişse o konuya diğer kişilerden farklı düzeyde bir ilgi duyar. Elon’u diğer insanlardan ayıran şey işte budur.” demişti.
Sf: 68
Gerçekte öne çıkan şey ise Musk’ın zor fizik konseptlerini gerçek iş planlarının içinde yönetmesiyidi. O zamanlarda bile bilimsel bir ilerlemeden kar amaçlı bir girişimine giden yolu görebilmesini sağlayan alışılmadık bir yeteneği olduğunu gösteriyordu.
Ancak oyunları, peşinden koşulacak kadar büyük ve harika bulmuyor ve şöyle diyordu: “Bilgisayar oyunlarını gerçekten seviyorum lakin eğer gerçekten büyük bilgisayar oyunları yapacak olsaydım, bunların dünya üzerindeki etkileri ne kadar büyük olacaktı? Çok büyük bir etki olmazdı. Bilgisayar oyunlarına karşı içten gelen bir sevgim ğolsa da bunu kendime bir kariyer olarak seçmem.”
Sf: 74
Apple’ın QuickTime oynatıcısının ardındaki eski başmühendis Bruce Leak, Musk’ın işe alınmasını sağlamıştı ve sabahlara kadar çalışma alışkanlığına hayret etmekteydi: “Sınırsız bir enerjisi vardı. Günümüz çocuklarının donanımın ya da diğer şeylerin nasıl çalıştıklarına dair en ufak fikirleri bile yok fakat onun oldukça sıkı bir PC geçmişi vardı ve işleri anlayıp halletmek de onu ürkütmüyordu.”
Sf: 75
Musk ve kardeşi restoranları, giyim mağazalarını, kuaförleri ve bunlar gibi iş kollarını, Web’de gezinen halka, işleri bu yolla duyurmanın zamanının geldiğine ikna etmeyi umuyorlardı. Zip2 bir iş kolları dizini oluşturacak ve bunu da haritalarla ilişkilendirecekti. Musk bu fikri genellikle pizza örneği ile açıklıyor ve herkesin en yakın pizzacının yerini ve oraya kadar olan yol tarifini adım adım bilmeyi hak ettiğini söylüyordu. Bu husus şimdilerde aşikar bir durum gibi görünebilir Yelp ve Google Maps’in karışımını düşünün ancak o zamanlarda kafası dumanlı olanlar bile böylesine bir hizmeti hayal etmiyordu.
Sf: 76
Errol Musk bu dönemde oğullarına yardımcı olmak için 28.000 dolar vermişti ancak ofisi kiralamak, yazılımların lisans işlemleri ve bazı donanımları aldıktan sonra paraları neredeyse kalmamıştı. Zip2’nin ilk üç ayında Musk ve kardeşi ofiste yaşadılar. Elbiselerini koydukları küçük bir dolapları vardı ve YMCA’da (Genç Hıristiyan Erkekler Birliği) duş alıyorlardı. Kimbal bununla ilgili “Bazen günde dört öğün Jack in the Box’ta yiyorduk. Bizim çalışma programımıza uygun bir şekilde 24 saat açıktı. Bir defasında orada smoothie içiyordum ve içinde bir şey gördüm. Çıkardım ve içmeye devam ettim. O zamandan beri orada yiyemiyorum, ancak size halen menülerini sayabilirim.” demişti.
iki kardeş daha sonra iki yatak odalı bir daire kiraladı. Eşya almaya paraları da niyetleri de yoktu. Bu yüzden iki yatak da yere atılmıştı. Musk Güney Koreli genç bir mühendisi kalacak yer ve yemek karşılığında Zip2’de stajyer olarak çalışmaya bir şekilde ikna etmişti. Kimbal “Zavallı çocuk büyük bir şirkette çalışmak için geldiğini sanıyordu. Sonunda bizimle kalmaya başladı ve neye bulaştığı hakkında en ufak fikri yoktu.” dedi. Stajyer bir keresinde işe gitmek için Muskların eski BMW 320i’sini kullanmış ve yolda tekerleklerden biri yerinden çıkmıştı. Page Mill ile El Camino’nun kesişiminde arabanın aksı yola düşmüş ve sebep olduğu iz yıllarca gözle görülür şekilde orada kalmıştı.
Sf: 77
Zip2 Bilgi Çağını hedef alan canlı ve hareketli bir girişim olabilir ancak onu ayağa kaldırmak kapı kapı dolaşarak eski nesil pazarlama yapmayı gerektirmişti. İşletmelerin webin faydaları konusunda ikna edilmesi ve bilinmeyen uğruna para yatırmaya ikna edilmeleri gerekliydi.
Sf: 79
Heilman, ayrıca yatırımcıların Musk’ın şirkete köle gibi adanmışlığına ve bağlılığına da hayran kaldıklarını fark etmişti: “O zaman bile, temelde sivilceli bir üniversite öğrencisi gibi, Elon’un bu işi her ne ise yapmak, yapamazsa tek şansını harcamış olacakmış gibi bir dürtüsü vardı. Sanırım yatırımcıların gördüğü şey de buydu: Varlığını bu platformu kurma uğruna tehlikeye atma niyetinde olduğu. Musk aslında bir yatırımcıya şöyle demişti: “Bende bir samuray zihniyeti var. Başarısız olmaktansa kendimi öldürürüm.”
Sf: 80
Derek Prodian
“Gerçekten zeki insanlar, herkesin kendilerine ayak uyduramayabileceğini ya da hızlı hareket edemeyebileceğini bazen anlamıyorlar.
Sf: 82
Musk kendi kendine kod yazmayı öğrenmiş biri olarak mükemmelleşmiş olmasına rağmen bu konudaki eteneği, yeni işe alınan bu kişilerin yakınında bile değildi. Zip2’nin koduna şöyle bir göz attılar ve yazılımın geri kalanının büyük kısmını yeniden yazmaya başladılar. Musk onların yaptığı bazı değişikliklere kızmıştı ancak bilgisayar mühendislerinin ihtiyacı olan, Musk’ın işlerini yapmaya alıştığı kod satırlarının sadece parçalarıydı. Kod yazmayı kendisi öğrenenlerin klasik biçimde düştüğü bir tuzak olan ve Musk’ın da bir istisna olmadığı şey, yazılımcıların saç yumağı(hairballs) dediği ve herhangi bir nedenden ötürü işlemeyebilecek olan büyük, monolitik kod ığınlarını yazmaktı ve yeni gelen mühendislerin yazılım projelerini değiştirilebilen ve iyileştirilebilen parçalara ayırma konusunda bir yetenekleri vardı. Mühendisler beraberlerinde daha da iyileştirilmiş bir çalışma yapısı ile mühendislik ekipleri için daha gerçekçi iş bitiş tarihleri de getirmişlerdi. Bu değişiklik Musk’ın aşırı iyimser tarihler belirleyen ve daha sonra da mühendisleri ara vermeden günlerce çalıştırıp hedefleri tutturmaya çalışan bakış açısı tarafından hoş karşılanmıştı. Ambras bununla ilgili olarak şunları söylemişti: “Eğer Elon’a bir şeyin ne kadar süreceğini sorarsanız, onun aklını göre bir saatten daha fazla sürecek hiçbir şey yoktur. Bizler onun bir saat dediğini bir ya da iki gün olarak yorumlamaya başlamıştık ve eğer Elon bir şeyin bir gün süreceğini söylerse de bir ya da iki hafta süre belirliyorduk.”
Sf: 83
Musk’ın lise arkadaşlarından Terence Beney bir ziyaret için Kaliforniya’ya gelmiş ve Musk’ın şehirde bir daire kiralamaya çalışan annesine zorluk çıkaran bir ev sahibine çıkışmasına şahit olmuştu: Musk ona ‘Eğer bir kişiye zorbalık yapacaksan bana yap’ dedi. Duruma el atmasını izlemek benim için oldukça şaşırtıcıydı. Onu en son gördüğümde bazen sinirine hakim olamayan garip bir çocuktu.
“Sanırım o bu dünyanın üzerine strateji ve zekası ile birlikte yürüyor.”
Sf: 84
Zip2’deki yaratıcı müdür Doris Downes “Bir ürün hakkında yeni bir otomobil sitesi beyin fırtınası toplantısında olduğumuzu hatırlıyorum. Biri istediğimiz teknik değişikliğin imkansız olmasından yakındı. Elon döndü ve şöyle dedi; ‘Ne düşündüğün umurumda bile değil’ ve sonra da toplantıyı terk etti. Elon için hayır diye bir kelime yoktur ve bu tavrı etrafındaki herkesten de bekler.” demişti. Musk bazen kıdemli yöneticilere karşı da kendini kaybediyordu. Satış elemanı olan Mohr “İnsanların toplantılardan suratlarında o iğrenç ifade ile çıktıklarını görürdünüz. Elon’un şu anda olduğu gibi nazik olduğu bir an yoktu, o çok arzulu ve kendinden emindi.” demişti.
Kimbal o arabayı bir BMW 3 serisi ile değiştirdi ve Musk da bir E tipi Jaguar satın aldı. Kimbal bununla ilgili olarak şöyle demişti: “Sürekli bozulup duruyor ve ofise çekici üzerinde geliyordu. Ama Elon hep büyük düşünürdü.”
Bir hafta sonu kaynaşma etkinliği olarak Musk, Ambras, birkaç çalışan ve arkadaşları Santa Cruz dağlarındaki Saratoga Gap patikalarında bisiklet sürmeye gittiler. Birçoğu idmanlıydı ve zorlu sürüşler ile yaz sıcağına alışkındı. Yolculuğa çok hızlı bir tempoda başladılar. Bir saat sonra Musk’ın kuzeni Russ Rive zirveye ulaştı ve kusmaya başladı. Hemen ardında ise diğer bisikletçiler vardı. Daha sonra, aradan 15 dakika geçtikten sonra Musk görüş alanlarına girdi. Yüzü mosmor ter içinde zirveye ulaştı. Ambras “Her zaman o sürüşü düşünürüm. Gerekli olan kondisyon seviyesine yakın bile değildi. Bir başkası bırakabilir ya da bisikleti ile birlikte yürüyerek çıkabilirdi. Onun o son otuz metrelik sürüşünde yüzündeki acıyı gördüğümde işte Elon bu demiştim; yap ya da öl ama sakın pes etme.” demişti.
Sf: 85
Musk ofiste de bir enerji kaynağı olmaya devam ediyordu. Yatırımcıların ziyaretleri öncesi tüm askerlerini toplar ve yoğun bir iş ortamı atmosferi yaratmaları için yatırımcılar geldiğinde telefonlara sarılmalarını söylerdi.
Sf: 87
Zip2 anlaşma bozulunca kötü bir durumda kalmıştı. Para kaybetmekteydi. Musk halen tüketicilere gitmekten yanaydı ancak Proudian bunun çok fazla sermayeye mal olacağından korkuyordu. Microsoft aynı pazarda bir girişim başlatmış ve haritacılık, emlak ve otomotiv ile ilgili yeni fikirlere sahip işletmeler çoğalmıştı. Zip2 mühendislerinin moralleri bozulmuştu ve bu yarıştan başarılı bir sonuç alacaklarından kuşku duymaya başlamışlardı. Daha sonra 1999 Şubat ayında PC üreticisi Compaq, Zip2 için nakit 307 milyon dolar ödemeyi teklif etti. Eski bir Zip2 yöneticisi olan Ed Ho “Sanki cennetten gelen bir paraydı” demişti. Zip2’nin yönetim kurulu teklifi kabul etti ve şirket Palo Alto’da bir restoran kiralayarak dev bir parti verdi. Mohr Davidow ilk yaptığı yatırımı 20’ye katlamış ve Musk ile Kimbal da sırasıyla 22 ve 15’er milyon dolar kazanmışlardı.
Sf: 88
“Herhangi türden herhangi bir ekibe hiç liderlik etmemiştim. Bir spor takımının veya başka bir ekibin başına geçmemiş, hatta tek bir bireyin idareciliğini bile yapmamıştım. Evet, bir ekibin nasıl çalışacağını etkileyen şeylerin neler olduğunu düşünmem gerekiyordu. Açıkça ilk olarak farz edilen şey diğerlerinin de sizin gibi davranacağıdır. Ancak bu doğru değildir. Sizin gibi davranmayı isteseler bile sizin aklınızdaki tüm bilgi ya da varsayımlara sahip değillerdir. Bu nedenle, eğer ben belirli bir şeyler biliyorsam ve bilgimin sadece yarısını aktararak kendimin bir kopyası ile iletişime geçiyorsam, o kopyanın benimle aynı sonuçlara ulaşmasını bekleyemezsiniz. Kendinizi ‘Onların ne bildiğini bilerek, bunun onlara ne anlam ifade ettiğini’ soracağınız bir konuma sokmalısınız.”
“Zip2’de çalışanlar geceleri eve gider ve döndüklerinde Musk’ın onların işlerini onlara sormadan değiştirdiğini öğrenilerdi ve Musk’ın yüzleşme şekli de faydadan çok zarar verirdi. Musk bununla ilgili olarak “Evet, Zip2’de birkaç çok iyi mühendisimiz vardı ancak ben onlardan çok daha iyi kod yazabiliyordum ve ben sadece gidip yaptıkları kodlamaları düzeltiyordum. Onların işlerini bitirmesini bekliyor, sonra da kodlarını onarıyordum ve kod o zaman beş kat daha hızlı çalışıyordu. Quantum mekaniğine ilişkin bir denklem, bir kuantum olasılık denklemi yazan biri vardı ve yanlış yapmıştı. Ben de ‘Bunu nasıl yazabilidin?’ dedim. Daha sonra da onun için kodu düzelttim. ondan sonra benden nefret etti. En sonunda farkına vardım ki o kodu düzeltmiş olabilirdim ancak şimdi de o kişiyi üretken olmayan birine dönüştürmüştüm. İşleri halletmenin iyi bir yolu değildi.”
Sf: 93
Tüm bankacıların yaptığı şey, diğer kişilerin önceden yaptıklarını aynen tekrarlamaktır. Eğer herkes bir uçurumdan aşağı atlasa onlar da atlar. Eğer bir odanın ortasında duran dev bir altın yığını olsa ve hiç kimse almazsa, onlar da almaz.” dedi.
Çok az insan çevrim içi kitap alma konusunda rahattı. Bir kredi kartı numarasını girerek şanslarını deneyebilirlerdi ancak birçoğu için banka hesaplarını webde ifşa etmek düşünülemezdi bile. Peki o zaman?
Sf: 94
Musk’ın sırtında çantası ile gezerek yaşayan bir Kanadalı’dan 27 yaşındaki bir multimilyonere dönüşmesi on yıldan daha kısa sürmüştü. 22 milyon doları ile bir daireye üç kişiyle paylaşan birinden 200 metrekarelik bir apartman dairesi alan ve tadil eden biri olmuştu. Ayrıca bir milyon dolarlık McLaren F1 spor araba ile pervaneli bir uçak almış ve uçmayı öğrenmişti. Bir .com milyoner grubunun üyesi olarak edindiği şöhreti kucaklamıştı. CNN’in sabahın saat 7’sinde arabasının teslimatı için evine gelmesine izin vermişti. 18 tekerlekli siyah bir kamyon Musk’ın evinni önüne yanaştı, rampasını indirdi ve Musk ağzı açık kolları kenetli bir şekilde beklerken gümüş rengi araç sokağa indirildi. CNN’e “Dünya 62 adet McLaren var ve ben de onlardan birinin sahibi olacağım. Vay be, onun gerçekten burada olduğuna inanamıyorum. Bu oldukça çılgın bir durum.” dedi.
Sf: 95
Daha sonra da hayatının muhteşemliğinden “İşte beyler, dünyadaki en hızlı araba” ve sonra da kendisinin muhteşem hırsından “Gidip Bahamalardaki adalardan bir tanesini satın alabilir ve onu kendi kişisel derebeyliğime dönüştürebilirim ancak yeni bir şirket kurmak ve yaratmak daha fazla ilgimi çekiyor” gibi cümleler ile bahsediyordu. Çekim ekibi Musk’ı, kendiniden çok emin konuşma tarzının neden olduğu itici ifadelerinin peş peşe söylendiği X.com ofislerinde takip ediyordu: “Bir banker figürüne uymuyorum”, “50 milyon doları toparlamak sadece bir dizi telefon görüşmesi yapmak kadar kolaydır ve ondan sonra para oradadır”, “X.com’un kesinlikle multimilyarlık karlı bir iş olabileceğini düşünüyorum.”
“Musk McLaren’i Florida’daki bir satıcıdan, aynı arabayı almayı düşünen Ralph Lauren’in elinden alırcasına satın almıştı. Lauren gibi çok zengin kişiler bile McLaren gibi bir şeyi özel günler ya da arada sırada yapılan Pazar gezintileri için ayırma eğiliminde olur. Ama Musk öyle biri değildi. Arabasını tüm Silikon Vadisi boyunca sürüyor ve X.com ofisleri önündeki sokaklara park ediyordu. Arkadaşları böyle bir sanat eserini bir mağazanın önünde üzerinde kuş pislikleri ile görünce dehşete kapılıyordu.
Sf: 96
“Bir sonraki yıl bir yatırımcı ile buluşmaya giderken Sand Hill yolunda arabadaki arkadaşına döndü ve “Bunu izle” dedi. Gazı kökledi, şerit değiştirdi, spin attı, toprak bir sete çarptı ve bir frizbi gibi dönmeye başladı. Aracın camları ve tekerlekleri parçalandı ve aracın gövdesi de hasar gördü. Musk tekrar arkadaşına döndü ve “Komik olan şey şu ki araç sigortalı değil” dedi. Daha sonra bu ikili yatırımcının ofisine otostop çekerek gittiler.”
Ancak Silikon Vadisinin yüksek riisk standartlarında bile bir kişinin yeni edindiği zenginliğin o kadarını çevrim içi bir banka fikri gibi belirsiz bir şeye yatırması şok ediciydi. Tüm bunlar ışığında Musk X.com’a yaklaşık 12 milyon dolar yatırmış ve vergiler düştükten sonra kişisel kullanımı için 4 milyon dolar civarı para kalmıştı. Eski bir Zip2 yöneticisi ve X.com’un kurucularından Ed Ho “Bu Elon’u diğer ölümlülerden ayıran şeydi. Çılgınlık derecesinde kişisel risk almaya meraklıydı. Bur tarz bir anlaşma yaptığınızda bu ya size karşılığını verir ya da kendinizi otobüs durağı gibi bir yerde yaşarken bulursunuz.” demişti.
Sf: 97
Musk’ın ego ve kendine olan güveni bazı kişilere ilham verirken, bazılarının ise onu kendini beğenmiş ve vicdansız olarak görmelerine sebep oluyordu. X.com’un kuruluşu en nihayetinde Musk’ın yaratıcılığı, tükenmez motivasyonu, yüzleşmeci stili ve bir lider olarak da zaafları hakkında çok fazla şeyi açığa çıkaracaktı. Musk ayarıca kendi şirketinde bir kenara itilmek ile tamamlanmamış büyük bir vizyonun yanında gelen acıyı tekrar tadacaktı.
Sf: 98
X.com da birçok Silikon Vadisi hareketi gibi, kurucuların beyin fırtınası yaptıkları bir evde doğru ve sonra Palo Alto’da Üniversite Caddesi 394 numaradaki daha resmi ofise taşındı.
Sf: 99
Fricker ve Musk arasındaki kavga çok hızlı ve çirkin bir şekilde sonlandı. Fricker X.com’un başlangıcından sadece beş ay sonra bir isyan başlattı. Musk bununla ilgili olarak “Ya CEO olacağını ya da şirketteki herkesi alarak kendi şirketini kuracağını söyledi. Şantajlardan pek hoşlanmam. Ben de ‘Gidip öyle yapmalısın’ dedim. O da öyle yaptı.” dedi. Musk, Ho ve bazı önemli mühendisler ile kalmaları konusunda konuştu ancak onlar Fricker’in tarafını tuttular ve ayrıldılar. Musk’ın elinde şirketin iskeleti ve bir avuç sadık çalışan kalmıştı. X.com’un ilk çalışanlarından olan ve kalmayı seçen Julie Ankenbrandt bununla ilgili şöyle demişti: “Her şey olup bittikten sonra Elon ile ofisinde oturduğumuzu hatırlıyorum. X.com gibi bir şeyin gerçekleşmesini engelleyecek bir milyon kanun vardı fakat Elon’un umurunda değildi. Sadece bana baktı ve ‘Sanırım biraz daha insan işe almamız gerekiyor’ dedi.”
Sf: 100
X.com 199’da, Şükran Günü’nden bir gece önce kullanıma açıldı. Anderson “Sabaha karşı ikiye kadar oradaydım. Daha sonra Şükran Günü yemeğini hazırlamak için eve gittim. Birkaç saat sonra Elon beni aradı ve diğer bazı mühendislerin dinlenebilmesi için ofise gelmemi istedi. Elon işlerin yürüdüğünden emin olmak için 48 saat orada kaldı.” demişti.
Sf: 101
Musk’ın yönlendirmesi ile X.com bazı radikal bankacılık konseptleri denedi. Müşteriler sadece kayıt olmaları karşılığında 20 dolarlık, referans oldukları her bir kişi içinse 10 dolarlık nakit kart hediyesi verdi. Musk önemsiz işlem ücretlerini ve bazı gecikme ücretlerini kaldırdı. Musk oldukça modern bir değişiklik ile sadece bir kişinin e-posta adresini siteye girerek kişiden kişiye para gönderme sistemini kurdu. Buradaki tek düşünce ödeme işlemleri günler süren ve yavaş hareket eden bankalardan, parayı sadece birkaç fare tıklaması ve e-posta vasıtasıyla hareket ettirebildiğiniz bir çeşit çevik banka hesabı yaratmaktı. Bu olay devrimsel nitelikteydi ve işlem yapmaya başladıkları ilk birkaç ay içerisinde 200.000’den fazla kişi sisteme kaydoldu.
Sf: 102
Ankenbrandt “Gerçekte onun hakkında hoş olan herhangi bir şey yoktu. Biz hepimiz günde 20 saat çalışıyorduk, o ise 23 saat.” demişti.
Sf: 103
X.com’un karşılaşmakta olduğu teknoloji sorunları, bilgisayar sistemleri müşteri tabanında yaşanan patlama ile baş etmede başarısız olunca daha da kötüleşti. Şirketin internet sayfası haftada bir çökmeye başladı. Mühendislerin çoğuna yeni bir sistem tasarlamaya başlamaları talimatı verildi ve bu da kilit teknik personelin dikkatinin dağılmasına ve X.com’un dolandırıcılığa karşı savunmasız kalmasına neden oldu. Stoppelman “Hızlı para kaybediyorduk” demişti. X.com daha popüler hale geldikçe ve işlem hacmi çoğaldıkça tüm problemler daha da kötü bir hal aldı. Daha fazla sahtekarlık oluyordu. Bankalar ve kredi kartı şirketlerinde daha fazla işlem ücreti vardı. Sektöre yeni girenler ile daha fazla rekabet vardı. X.com’da kayıpları karşılayacak ve yönetmekte olduğu paradan kar sağlayacak uyumlu bir iş modeli eksikti.
Musk, şirketi bir halka arza taşıyacak daha tecrübeli bir yönetici isteyen şirket yatırımcıları tarafından X.com’un CEO’luğundan uzaklaştırıldı. 1999 Aralık ayında X.com, finansal yazılım şirketi İntuit’in eski CEO’su Bill Harris’i işe aldı. Birleşmeden sonra şirketteki birçok kişi Harris’e sırtını döndü ve o da istifa etti ve Musk da CEO olarak görevinin başına geri döndü.
Sf: 104
Bundan sonra olacak şey ise, Silikon Vadisi isyanlarının uzun ve ünlü tarihindeki en çirkin darbelerden biriydi. Küçük bir grup X.com çalışanı bir gece Palo Alto’da şimdilerde bir bar olan Fanny & Alexander’da toplandı ve Musk’ı nasıl gönderebilecekleri üzerine beyin fırtınası yaptı. Yönetim kurulunu Thiel’in CEO olarak dönmesi konusunda ikna etmeye karar verdiler. Bu planla birlikte doğrudan Musk ile yüzleşmektense, Musk’ın arkasından iş çevirmeye karar vermişlerdi.
Musk ve Justine 2000 yılı Ocak ayında evlenmişlerdi ancak bir balayı için vakitleri olmamıştı. Dokuz ay sonra Eylül ayında iş ile tatili birleştirip fon bulma gezisine gitmeyi ve sonunda Sydney Olimpiyatları’nı da seyrederek balayı yapmayı planladılar. Bir gece uçaklarına bindikleri esnada X.com yöneticileri güvensizlik mektuplarını X.com’un yönetim kuruluna sundu. Musk’a sadık olan kişilerin bazıları bir şeylerin yolunda gitmediğini anlamıştı ancak artık çok geçti. Ankenbrandt “O gece saat 22.30’da ofise gittim ve herkes oradaydı. Buna inanamamıştım. Deli gibi Elon’a ulaşmaya çalışıyordum ancak uçaktaydı.” dedi. Uçak yere indiğinde ise Musk’ın yerine Thiel getirilmişti.
Sf: 105
Musk en sonunda neler olduğunu öğrendiğinde, bir sonraki ilk uçakla Palo Alto’ya döndü. Justine “Şok ediciydi fakat Elon’un hakkını vermeliyim ki durumu iyi idare etti.” demişti. Musk kısa bir süre karşılık vermeye çalıştı. Yönetim kurulunu kararını tekrar gözden geçirmeye zorladı. Ancak Musk şirketin yoluna devam ettiğini anladığında işin peşini bıraktı. Bununla ilgili olarak şöyle demişti: “Moritz ve diğer birkaç kişi ile konuştum ve ‘Sadece benim CEO olmam ile ilgili değil, sanırım gerçekleşmesi gereken bazı oldukça önemli şeyler var ve eğer CEO ben olmazsam, onların gerçekleşeceğinden emin olamam’ dedim. Daha sonra Max ve Peter ile konuştum ve başarılı olacaklar gibi göründü. Yani sonuçta, dünyanın sonu da değildi.”
Baştan beri Musk ile birlikte olan X.com çalışanlarının çoğu, yaşananlardan memnun değildi. Stoppelman “Olanlardan ötürü yıkılmış ve sinirli bir haldeydim. Elon benim gözümde bir rock yıldızı gibiydi.
O zamanlar 23 yaşında olan Stoppelman, toplantı odasına dalmış ve Thiel ve Levchin’e çıkışmıştı: “İçimdekileri boşaltmama izin verdiler ve bu yaklaşımları kalma nedenlerimden biriydi.” Diğer kişiler ise gücenmiş bir haldeydi. Zip2 ve X.com’da bir mühendis olan Branden Spikes “Arkadan iş çevrilmişti ve bu korkakçaydı.” demişti.
2001 Temmuz ayına gelindiğinde Musk’ın şirketteki etkisi azalmaktaydı. O ay içerisinde Thiel, X.com’u PayPal olarak yeniden isimlendirdi. Musk tepeden bakma olaylarını nadiren cezasız bırakırdı. Ancak tüm bu büyük sıkıntı süresince inanılmaz bir sabır gösterdi. Şirkete bir danışman olma rolünü üstlendi ve yatırım yapmaya devam etti ve PayPal’ın en büyük hissedarı konumuna geldi. Botha “Elon’un yerinde olan birinin acı çekmesini ve intikam kollamasını beklerdiniz fakat o bunu yapmadı. Peter’a destek oldu. O bir prensti.” demişti.
Sf: 106
Sonraki birkaç ay Musk’ın geleceği için çok önemli olacaktı. .com mutluluk seyahati çabuk bir şekilde sona yaklaşıyordu ve insanlar mümkün olan her şekilde paralarını kurtarmak istiyordu. eBay’den yöneticiler satın alma için PayPal’a yaklaşmaya başladıklarında birçok kişinin niyeti satmak, hatta çabucak satmaktı. Ancak Musk ve Moritz yönetim kurulunu teklifleri geri çevirmeye ve daha fazla para için biraz daha dayanmaya zorladı. PayPal’ın yıllık 240 milyon dolarlık bir geliri vardı, sanki tek başına devam edebilir ve halka açılabilir gibi görünüyordu. Musk ve Moritz’in direnci karşılığını aldı. 2002 yılı Haziran ayında eBay, PayPal için 1,5 milyar dolar teklif etti ve Musk ile yönetim kurulu anlaşmayı kabul etti. Musk, eBay’e yapılan satıştan en çılğın rüyasını mümkün kılacak olan 250 milyon dolar (vergi sonrası 180 milyon dolar) kazandı.
Sf: 108
PayPal’daki eski iletişim müdürü Vince Sollitto şöyle demişti:
“Musk olayları oldukça kişisel olarak alır ve genellikle de savaşmayı seçer.”
Hem Zip2 hem de PayPal’de şirketlerin yönetim kurulları Musk’tan henüz CEO olmayacağı sonucuna varmışlardı. Ayrıca Musk’ın aşırı uzaklara uzanan ve şirketlerinin teknolojisini olduğundan fazla gösteren abartılı bir seyyar satıcı olduğu da tartışılabilir.
Musk’ın itibarını en çok ayaklar altına alan kişiler, tüm bunlar toplum içinde ya da özel ortamlarda yapmış ve bu kişilerin yaklaşık yarım düzinesi de Musk’ın karakteri ve eylemleri hakkında bana; Musk’ı iş konusunda ahlaksız ve kişisel saldırılarında da vahşi olarak tanımlayarak çok daha kötü şeyler söylemişti. Bu insanların neredeyse tamamı, Musk’ın onları mahkemeye vereceği ya da iş yapma imkanlarını mahvedeceğinden korktuklarını iddia ederek yorumlarının kayıt altına alınmasını istemiyordu.
Sf: 109
11 Eylül saldırısından sonra ilk başarılı IPO (ÇN: Halka arz) oldu ve teknoloji endüstrisinin kalanı dramatik bir düşüşe saplanmışken Musk, PayPal’ı astronomik bir rakama eBay’e sattı. Böylesine bir kargaşadan bırakın bir başarı ile çıkmayı, sadece hayatta kalmak bile neredeyse imkansızdı.
Sf: 110
Süper zeki çalışanlardan oluşan bu topluluk PayPal Mafyası nerdeyse bugün de Silikon Vadisinin kural koyan ekibi olarak tanındı ve Musk da bunun en ünlü ve başarılı üyesidir.
Tarih göstermiştir ki Musk’ın hedefleri o an için kulağa saçma gelse de; o bu hedeflere açıkça inanır ve kendisine yeterli zaman tanındığında bunlara ulaşmaya çabalar. Ankenbradt “Gerçekten hakkında her zaman kalanımızdan çok farklı bir anlayışa sahiptir. Hepimizden farklıdır.” demişti.
Sf: 111
Musk genellikle Büyük İskender hakkında konuşur ve Justine de onu kendi kahramanı olarak görürdü: “Sorumluluktan korkmazdı. Bir şeylerden kaçmıyordu. Evlenmek ve erkenden çocuk sahibi olmak istiyordu. “Musk ayrıca Justine’e hayatın onunla her zaman iyi olacağına dair bir güven ve tutku aşılamıştı. Justine “Para onun motivasyonu değildi ve açıkçası paranın sadece öylesine geldiğini düşünüyorum.
Justine düğün resepsiyonlarında kahramanının diğr yanı ile karşılaştı. Musk dans ederlerken Justine’i kendine doğru çekti ve ona “Bu ilişkideki alfa benim” dedi. Justine iki ay sonra peşini bırakmayacak bir evlilik sonrası mali anlaşma imzaladı ve uzun süreli bir güç mücadelesine başlamış oldu. Yıllar sonra bu durumu Marie Claire için bir röportajda şöyle anlattı: “Beni yetersiz bulduğunu çeşitli vasıtalarla sürekli olarak belirtiyordu. Ona defalarca ‘Ben senin karınım, çalışanın değil’ dedim. O da bana genellikle ‘Eğer çalışanım olsaydın, seni kovardım’ derdi.”
Sf: 112
Yeni evlilere X.com’daki drama hiç de yardımcı olmamıştı. Balayılarını ertelediler ve daha sonra da darbe nedeniyle programlarından saptılar. İşlerin Musk’ın yıllar sonra ilk defa tatil yapmasına yetecek kadar durulması 2000 yılının Aralık ayına kadar sürdü. İlk bölümü Berzilya, ikcni bölümü de Mozambik sınırına yakın bir noktada Güney Afrika’da olacak şekilde iki haftalık bir seyahat ayarladı. Musk Afrika’dayken en ölümcül ve şiddetli sıtma falciparum malaria türünü kaptı.
Musk Kaliforniya’ya Ocak ayında döndü ve hastalık da o zaman etkisini gösterdi. Hastalanmaya başladı ve Justine onu Redwood’daki Sequioa Hastane’sine acil ambulans ile sevk edilmesini söyleyen doktora götürmeden birkaç gün önce yatağa düştü. Oradaki doktorlar Musk’a ölümün eşiğine gelene kadar yanlış tanı koydu ve yanlış tedavi uyguladı. Musk “Çok fazla sıtma vakası görmüş bir kişi şans eseri bir başka hastaneden ziyaret için gelmişti” dedi. Musk’un kan tahlilini laboratuvarda yaptı ve bir antibiyotik olan doksisilinden yüklü dozda verdi.
Sf: 113
Doktor Musk’a, eğer bir gün daha geç gelseydi, tıbbın muhtemelen yapacak pek bir şeyi olmayacağını söyledi.
Musk yoğun bakımda acı dolu on gün geçirdi. Yaşananlar Justine’i şok etmişti: “Musk bir tank gibidir. Oldukça dayanıklıdır ve başka hiç kimsede görmediğim şekilde yüksek stres seviyeleriyle başa çıkabilir. Onu o şekilde yatarken görmek, alternatif bir evrene yapılan bir ziyaret gibiydi.” Musk’ın iyileşmesi altı ay sürdü. Hastalık süresince yaklaşık yirmi kilo verdi ve dolabındaki hiçbir kıyafet ona olmadı. Musk “Ölüme çok yaklaşmıştım. Bu benim tatilden aldığım bir dersti: Tatiller sizi öldürür.” demişti.
Sf: 115
“Kocaları eve akşam yedi ya da sekizde geldiği için yakınan arkadaşlarım vardı. Elon eve gece 11’de gelir ve biraz daha çalışırdı. İnsanlar onun bulunduğu yere gelmek için yaptığı fedakarlıkları her zaman anlamıyor.
Sf: 116
PayPal’ın ilk yatırımcılarından Kevin Hartz “Hard Rock Cafe’de tatılıyorduk ve Elon orada küflü ve eBay’dan alınmış gibi duran karmaşık bir Sovyet uzak mekiği kılavuzu okuyordu. Onun üzerine çalışıyordu ve açık bir şekilde uzayda seyahat ve dünyayı değiştirmek hakkında konuşuyordu.” demişti.
Sf: 117
Musk, uzay ile ilgili tam olarak ne yapmak istediğini bilmemesine rağmen, sadece Los Angeles’ta bulunmakla bile etrafında dünyanın en iyi havacılık ve uzay düşünürlerinin olacağının farkına varmıştı. Onlar Musk’a her türlü fikrinin iyileştirilmesinde yardım edebilirdi ve burada sıradaki macerası için bolca çalışan adayı bulabilirdi.
Sf: 118
Musk’ın yakın arkadaşı ve bir yatırımcı olan George Zachary o zamanlarda öğle yemeği için buluştuklarında olanları şöyle hatırlamaktadır: “Bana ‘Bir sonra gerçekleşecek mantıklı şey güneş enerjisi ama bundan nasıl para kazancağımı bilemiyorum’ demişti.”
Sf: 119
Sıradan bir insan, uzayın keşfini zaman ve emek israfı olarak görebilir ve bu konu ile ilgili konuştuğu için birisi ile alay edebilir ancak Musk gezegenler arası seyahati en ciddi biçimde düşünüyordu. Kitlelere ilham vermek ve bilim, macera ve teknolojinin vadettikleri konusunda tutkularını canlandırmak istiyordu.
Sf: 122
Bearden bununla ilgili şunları söylemişti: “Büyük bir egoya sahip, çok zeki ve motivasyonu yüksek biri. Bir keresinde biri onun Time dergisinde yılın adamı seçilebileceğinden bahsetmişti ve onun yüzünün aydınlandığını görebilmiştik. Dünyayı değiştirebilecek kişi olduğuna dair inancı var.”
Uzay uzmanlarının canını sıkan ana neden ise Musk’ın bütçesiydi. Toplantılara bakılırsa Musk bu gösteri için 20 ila 30 milyon dolar arasında bir rakam harcamak istiyordu ve herkes biliyordu ki sadece bir roketin fırlatılması bile o parayı bitirir ve üzerine biraz daha gerektirirdi. Bearden “Bana göre bu işi doğru şekilde yapabilmek için 200 milyon dolara ihtiyacımız vardı.”
Sf: 127
“Bir mühendis tarafından kendilerine iyi bir hikaye satılmış bir dizi belirsiz büyük sayı vardı. ‘Benim zekamla senin paran birleşti mi, uzay keşfinin önünü açacak ve karlı bir uzay gemesini inşa edebiliriz’ derler. Sonunda bu teknik kişiler genellikle iki yıl boyunca zengin kişinin parasını harcarlar ve daha sonra da bu zengin sıkılır ve tüm çalışmayı sonlandırır.
Sf: 130
Musk onların aksine ne yaptığını biliyor gibi görünüyor, ‘hayır’ diyenleri toplantı ardına toplantı ile teker teker ayıklıyor ve akıllı, sadık mühendislerden oluşan bir ekip oluşturuyordu.
Sf: 133
550 poundluk bir yüklü uzaya göndermenin maliyetinin 30 milyon dolardan başladığı bir zamanda Falcon 1’in 1.400 poundluk yükü 6,9 milyon dolara taşıyacağına dair vaatte bulunmuştu.
Sf: 137
“Bu konu hakkında konuşmak beni oldukça fazla üzüyordu. Aşırı üzücü olaylar hakkında neden konuşmak isteyeceğimi bilemiyorum. Bu gelecek için bir fayda sağlamaz.
Sf: 138
Brown SpaceX’in ilk kültürünün gelişmesinde önemli bir rol oynadı. Ofisin kırmızı bir roket şeklindeki çöp tenekeleri gibi detaylarına dikkat etti ve ofisteki dengelerin korunmasına yardım etti. Konu doğrudan Musk ile ilgili olduğunda o sert ve ‘saçmalık yok’ ifadesini takınırdı. Geri kalan zamanlarda ise genelde büyük gülümsemesiyle sıcak ve güven veren havası olurdu. Bir SpaceX teknisyeni olup hep “Merhaba, nasılsın canım” derken hatırlamaktadır. Brown, Musk’a gelen oldukça garip e-postaları toplar ve bunları ‘Haftanın antika mektupları’ olarak insanları güldürmek için gönderirdi.
SpaceX’te alt kademelerdeki mühendisler genelde genç, erkek ve başarılı kişiler olurdu. Musk kişisel olarak önde gelen üniversitelerin havacılık ve uzay bölümleri ile temasa geçer ve sınavlarını en iyi derecelerde veren öğrenciler hakkında araştırma yapardı. Öğrencileri yurt odalarından aramak ve telefonla işe almak onun için alışılmadık bir şey değildi. Stanford’a öğrenciyken Musk’tan kendisine gelen arama için Michael Colonno “Bunun bir şaka olduğunu düşünmüştüm. Onun bir roket şirketi olduğuna bir an olsun inanmamıştım.” dedi. Öğrenciler Musk’ı internette araştırdığında ise onları SpaceX konusunda ikna etmek kolaydı.
Sf: 139
Onlarca yıldır ilk defa uzayı keşfetmek için yanıp tutuşan zeki ve genç uzay bilimcilerin tutunacağı heyecan verici bir şirket ve bir roket tasarlamaya, hatta bürokratik bir hükümet yüklenicilerine katılmalarını gerektirmeden astronot bile olabilecekleri bir yolları olmuştu. SpaceX’in amaçladığı şeyler yayıldıkça; Boeing, Lockheed Martin ve Orbital Sciences’tan risk almaya hevesli iyi mühendisler de bu girişime katıldılar.
Sf: 145
Hollman “Tecrübe ile birlikte neredeyse bağımlılık seviyesinde bir kalite de mevcuttu. 24 ya da 25 yaşında kişilerdiniz ve sizlere çok fazla güveniliyordu. Bu oldukça güç verici bir şeydi.” demişti.
Sf: 146
Mueller bu anlarla ilgili olarak şunları söylemişti: “Elon oldukça sabırlıydı. Bir keresinde iki test standında da test yaptığımızı ve ikisini de bir gün içinde yaktığımızı hatırlıyorum. Elon’a oraya bir motor daha koyabileceğimizi söyledim, gerçekten ama gerçekten çok büyük hayal kırıklığına uğramış, yorgun, kızgın ve Elon’a karşı da kabaydım. Ona ‘Oraya lanet olası bir tane daha koyabilirim ama bugünlük yeteri kadar şey yaktım’ dedim ve o da ‘Tamam, her şey yolunda. Biraz sakin ol. Yarın tekrar deneriz.’ dedi.”
Musk’ın müsamaha göstermeyeceği şey mazeretler ya da açık bir taarruz planının eksikliğiydi.
Sf: 148
Günde on iki saat, haftada altı gün çalışmak, çoğu kişi çalışma sürelerini uzatmasına rağmen bir standart halini almıştı. mümkün olduğunda ise bazı hafta içi akşamları molalar saat sekiz gibi, Musk herkese bilgisayarlarını birbirlerine karşı Quake III ya da Counter Strike gibi oyunlar oynamaları için kullanmalarına müsade ettiğinde oluyordu. Kararlaştırılan saat geldiğinde ofis, yaklaşık yirmi kişinin kendilerini savaş için hazırlamak maksadıyla silahlarını doldurmalarında çıkan seslerle doluyordu. Random9 adı ile oynayan Musk, küfürlü bir şekilde konuşarak ve oyundaki tüm çalışanlarını öldürerek genellikle oyunları kazanırdı. Colonno ‘CEO bizlere roket atarak ve plazma silahları ile ateş ederek oradaydı. Daha da kötüsü, bu oyunlarda inanılmaz derecede iyiydi ve akıl sınırlarını zorlayan hızlı refleksleri vardı. Her türlü numarayı ve gizlice insanlara nasıl yaklaşacağını iyi biliyordu.’ demişti.
Sf: 149
Bir göz doktoruna gidecek vakti bile olmayan Hollman, akıl sağlığı konusunda garip hissetmeye başlamıştı. Uzun çalışma saatleri, halk gösterisi, bunların hepsi çok fazlaydı.
Bir gece fabrikada Musk’ın yakında olduğunun ve söylediği her şeyi duyduğunun farkında olmadan tüm bunlarından bahsetti. İki saat sonra Mary Beth, Brown Hollman’ın bir Lasik göz cerrahisi uzmanı ile randevusunu gösteren bir kart çıkageldi. Hollman doktoru görmeye gittiğinde ise Musk’ın çoktan ameliyat masraflarını üstlendiğini öğrendi. Hollman, “Elon çok fazla talepkar olabiliyor fakat önününzdeki engellerin kaldırılması konusunda da her şeyi yapıyor” demişti. Ayrıca biraz düşündükten sonra Musk’ın Washington planının arkasındaki uzun vadeli düşüncesine de ısınmıştı: “Sanırım SpaceX’e bir gerçeklik unsuru katmak istemişti ve eğer birinin arka bahçesine bir roket park ederseniz, bunu inkar etmesi zor olacaktır.”
Sf: 150
Örneğin Bryan Gardner, Musk ile ilk olarak Mojave Havaalanı hangarlarında verilen bir uzay partisinde tanışmış ve çok geçmeden bir iş hakkında konuşmaya başlamışlardı. Gardner’ın bazı akademik çalışmalarını Northrop Grumman destekliyordu. Gardner bununla ilgili şöyle demişti: “Elon bana ‘Onlardan daha fazla veririz’ demişti. Ben de sabaha karşı 02.30’da öz geçmişimi ona e-posta ile yolladım ve otuz dakika sora bana, yazdığım her madde için bir şeyler yazdığı bir e-postayla cevap verdi. Bana ‘Görüşmelere geldiğinde belirsiz sözcükler kullanmak yerine belirgin bir biçimde ne yaptığından bahset’ dedi.” Gardner işe alındıktan sonra Merlin motorundaki supapların testi için olan sistemin geliştirilmesi ile görevlendirildi. Düzinelerce supap vardı ve manuel olarak birisini test etmek üç ile beş saat sürüyordu. Altı ay sonra Gardner supapları dakikalar içerisinde test edebilen bir otomasyon sistemi yapmıştı. Test cihazı supapları ayrı ayrı takip ediyordu ve böylece Texas’taki bir mühendis belirli bir parça üzerindeki değerlerin ne olduğunu bilebiliyordu. Gardner “Bana kimsenin ilgilenmek istemediği bu kızıl saçlı üvey evlat verilmişti ve ben de mühendislik alanındaki güvenilirliğimi bununla tesis ettim” demişti.
Sf: 151
İşe yeni girenler şirkete geldikçe SpaceX, binasına sığmayarak El Segundo tesislerinde birden çok birayı dolduracak şekilde genişledi. Mühendisler oldukça yüksek performans gerektiren yazılımlar kullanıyor ve büyük hacimli grafikler içeren dosyalar üzerinde işlemler yapıyordu ve bu nedenle de tüm bu ofisler arasında yüksek hızlı bir bağlantıya ihtiyaç duyuyorlardı. Ancak SpaceX’in tüm binalarını fiber optik kablolarla bağlamayı engelleyen komşuları vardı. Musk ile birlikte Zip2 ve Paypal’da çalışmış olan IT bölümü şefi Branden Spikez, bu bağlantıları yapma hakları konusunda diğer şirketlerle zaman harcamak yerine, daha çabuk ve sinsi bir çözümle çıkageldi. Bir arkadaşı telefon şirketinde çalışmaktaydı ve ağ kablolarını telefon direğindeki telefon ve elektrik kabloları arasına güvenli bir şekilde sıkıştırmanın yolunu gösteren bir diyagram çizmişti. Bir gece sabaha karşı ikide kayıt dışı bir ekip, ağaçlardan meyve toplamaya yarayan bir aletle ortaya çıktı ve fiber optik kabloları telefon direkleri üzerinden SpaceX binaları arasında döşedi. Spikes bununla ilgili olarak “Aylarca izinleri almakla uğraşmaktansa tüm işi bir hafta sonunda halletmişti. Her zaman üstesinden gelinemez bir sorunla karşılaşıyor ve iyilik uğruna savaşmak için birbirimize kenetleniyor gibiydik.” demişti. SpaceX’in binalarının sahibi olan Alex Lidow, Musk Ekibinin tüm o acayip işlerini düşündüğünde kıkırdıyor: “Geceleri birçok dalavere çevirdiklerini biliyorum. Çok zekilerdi, halletmeleri gereken çok şeyler vardı ve belediyeden alacakları izinler gibi şeyler için zamanları yoktu.”
Sf: 152
Spikez “Bir seferinde SpaceX’in e-posta sunucusu çökmüştü ve Elon ‘Bir daha sakın bu lanet olasıca şeyin olmasına için verme!’ demişti. Size öyle bir bakışı vardır ki -kötü bir bakış- onu tam olarak anlayana kadar da devam eder,” demişti.
Sf: 153
Bir satış elemanı SpaceX’e bir çeşit teknoloji altyapısı satmak için geldi. Yüzlerce yıldır satış elemanları tarafından uygunmakta olan standart ilişki kurma eyleminde bulunuyordu: Kendini tanıt, bir süre konuş, karşı tarafı hisset, daha sonra işe koyul. Musk’ta ise bunlardan hiçbiri yoktu. Spikes “Satıcı içeri girdi ve Elon ona neden geldiğini sordu. O da ‘Tanışmak için’ dedi. Elon da şöyle cevap verdi: ‘Tamam, tanıştığımıza memnun oldum’ ki bu aslında ‘Defol çık ofisimden’ anlamına gelmektedir. Bu adam iki dakikalık bir toplantı için dört saatlik bir yoldan gelmişti. Elon’un bu tarz şeylere karşı hiç sabrı yoktur.” Demişti. Musk standartlarını karşılamayan çalışanlarına karşı da bazen aynı şekilde sert olabiliyordu. Spikez bununla ilgili şöyle demişti: “Genelde şöyle derdi; ‘Birini kovmak için ne kadar uzun süre beklersiniz, ‘keşke daha önce kovsaydım’ diyeceğiniz kadar.”
Sf: 158
Mühendisler Musk’ın neyi maddi olarak karışlayacağın ve neyi karşılamayacağı konusunda sürekli olarak şaşkınlığa uğruyorlardı. Karargahtan biri ona Falcon 1’in başarısı için gerekli gördükleri 200.000 dolarlık bir makiyene ya da pahalı bir parça almayı sorardı ve Musk bu talebi reddederdi. Fakat fabrika zeminini güzel göstermek için parlak bir kaplamaya benzer miktarda parayı harcarken de oldukça rahat olabiliyordu. Omelek Adası’nda işçiler roketi taşımayı kolaylaştırmak için hangar ve fırlatma rampası arasındaki 70 metrelik yolu asfaltlamak istemişti. Musk kabul etmedi. Bu karar mühendisleri, roket ve onun tekerlekli destek ünitesini eski Mısırlılar gibi taşımak zorunda bırakmıştı. Yere bir dizi kütük dizmişler ve en karda boşa çıkanı alıp tekrar öne koyarak roketi onlar üzerinde ilerletmişlerdi.
Sf: 161
Musk olay sonrası yazdıklarında “Belki de başarılı şekilde fırlatmak gerçekleştiren şirketlerin de bu yolda başarısızlık ve olumsuzluklar yaşadıklarını ve bunlara aldırmadan ve ders alarak ilerlemelerine devam ettiklerini söylemek önemlidir. Bir arkadaşım bana Pegasus’un ilk 9 fırlatmasından sadece 5’inin, Ariane’in 5’inden 3’ünün, Atlas firmasının 20 fırlatmadan 9’unun, Soyuz’un 21 fırlatmasından 9’unun ve de Proton’un ise 18 fırlatma denemesinden 9’unun başarılı olduğunu hatırlatmak için e-posta göndermişti. Yörüngeye ulaşmanın ne kadar zor olduğunu en başta ve en önce tecrübe ederek, bugün uzay seyahatlerinin omurgasını oluşturan araçları üretmek adına çok çalışan kişilere oldukça büyük saygı duymaktayım. SpaceX, her ne olursa olsun bu uzun ve zorlu yola girmiştir. Bunu başaracağız,” ifadesini kullanmıştı.
Sf: 165
Musk finansal durum kendisini aşırı derecede gerginleştirmediği sürece bu durumun çalışanlarına hemen hemen hiç belli etmezdi. Spikes bununla ilgili şunları söylemişti: “Elon insanları bu tarz şeylerle rahatsız etmemek konusunda çok iyi bir iş çıkarıyordu. Her zaman doğru iş yapmak ve başarmanın öneminden bahsederdi ve asla ‘Eğer başarısız olursak, işimiz biter’ demezdi. Oldukça iyimserdi.”
Sf: 168
“Straubel’in meraklı ruhu onu 1994 yılında fizikçi olmak üzere kaydolduğu Stanford’a taşıdı. Alabileceği en zor dersleri aldıktan sonra Straubel fizik alınında uzmanlaşmanın kendisi için uygun olmadığına karar verdi. İleri seviyedeki dersler aşırı derecede teorikti ve Straubel uygulamaya dönük işlerle uğraşmaktan hoşlanıyordu.
Straubel 1.600 dolara “berbat durumda” bir Porsche satın aldı ve onu elektrikli bir arabaya dönüştürdü. Bu Straubel’in elektrikli motoru yönetecek kontrol birimini yaratmak, sıfırdan bir şarj birimi yapmak ve tüm makinenin çalışmasını sağlayacak yazılımı hazırlamak zorunda olduğu anlamına gelmekteydi. Araç çeyrek milli (yaklaşık 400 metre) 17,28 saniyede giderek elektrikli araçlar (EV: Electric Vehicle) içinde ivmelenme dünya rekorunu kırdı.
Sf: 170
Starubel fuarlara giderek fikri hakkındaki broşürleri dağıtmaya ve aklına gelen herkese e-posta göndermeye başladı. “Hiç utanıp çekinmiyordum” dedi. Sorun, kimsenin Straubel’in pazarlamaya çalıştığı fikire karşı bir ilgisinin olmamasıydı. Yutarımcılar onu aylar boyunca ve defalarca reddetti. Straubel 2003 yılının sonbaharında Musk ile tanıştı.
Sf: 171
Harold Rosen, Los Angeles’taki SpaceX merkezine yakın bir deniz mahsulleri restoranında Musk ile bir öğle yemeği ayarlamış ve elektrikli uçak fikri hakkında konuşurken kendisine yardımcı olması maksadıyla da Straubel’i yanında götürmüştü. Musk bu fikri beğenmeyince Straubel kendisinin elektrikli otomobil fikrinden bahsetti. Bu çılgın fikir yıllardır elektrikli araçlar hakkında düşünmekte olan Musk’ı anında etkileşmişti. Musk daha önceleri araçlar için ultra kapasitörleri kullanmaya odaklanmışken, şimdi lityum iyon pil teknolojisinin ne kadar ilerlemiş olduğunu görünce heyecanlanmış ve de şaşırmıştı. Straubel bununla ilgili şunları söylemişti: “Herkes benim deli olduğumu söylemişti ancak Elon fikre bayıldı. Bana ‘Sana elbette para veririm’ dedi.” Musk Straubel’in aramakta olduğu 100.000 doların 10.000’ini vereceğine dair söz verdi. Musk ve Straubel o anda on yıldan fazla sürecek inişli çıkışlı bir maceraya atılmışlardı ve yapacakları şey de en azından dünyayı değiştirmek gibi bir şeydi.
Sf: 174
Eberhard hem elektrikli motorların mucidi ve öncüsü olan Nicola Tesla’ya saygıdan hem de kulağa havalı geldiğinden Tesla Motors ismini bulmuştu. Şirketin kurucuları Menlo Park, Oak Grove Caddesi 845 numarada 1960’lardan kalma eski bir binada, üç masası ve iki odası olan bir ofis kiraladı.
Sf: 175
ABD’de bir otomobil şirketi kurmaya çalışan birine, endüstrideki son başarılı şirketin 1925 yılında kurulan Chrysler olduğu derhal hatırlatılır. Bir otomobili sıfırdan tasarlamak ve üretmek beraberinde bir sürü güçlük getirmektedir ve yeni bir şirketin idamesi konusundaki çabaları nihayetlendirecek şey; aslında birçok otomobil üretecek parayı ve bu işini bilgisini (know-how) elde etmekdir. Tesla’nın kurucuları bu gerçeğin fazlasıyla farkındaydılar. Nikola Tesla’nın bir asır önce bir elektrik motoru yaptığını ve motordan gücü tekerleklere iletecek güç aktarma sisteminin yapılabilir olduğunu düşündüler. Girişimlerinin gerçekten korkutucu olan yanı ise otomobili ve parçalarını üretecek olan fabrikayı kurmaktı. Ancak Tesla şirketinin kurucuları endüstri hakkında daha fazla araştırma yaptıkça büyük otomobil üreticilerinin artık kendi araçlarını greçekte üretmediklerinin farkına vardılar. Henry Ford’un Michigan’daki fabrikasının bir ucundan ham maddelerin içeri girdiği ve diğer uçtan da araçların dışarı gönderildiği günlerin üzerinden çok geçmişti. Tarpenning “BMW kendi ön camını, döşeme malzemesini ya da dikiz aynalarını yapmıyordu. Büyük otomobil şirketlerinin muhafaza ettiği tek şey; içten yanma konusundaki araştırmaları, satış ve pazarlama ile en nihai montaj ve birleştirmeydi. Biz de biraz saf bir şekilde aynı tedarikçilere kendi parçalarımız için ulaşabileceğimizi düşünmüştük.” dedi.
Sf: 176
Tesla’nın kurucuları, planlarının daha gerçekçi şekilde hissedilebilmesi için AC Propulsion’dan bir tane Tzero ödünç aldılar ve Sand Hill yolundaki yatırımcılar bölümünde aracı sürdüler. Burada kendilerini bekleyen zorluk; bu yatırımcıların hayal güçlerinin çok da kuvvetli olmamasıydı.
Sf: 177
Musk o hafta sonu bir seyahatte olan Tarpenning’i finansal model konusunda soru bombardımanına tuttu, Tarpenning o hafta sonu ile ilgili olarak şunları söylemiştir; “Ona cevap verdiğimi, cevar verdiğimi ve cevap verdiğimi hatırlıyorum. Sonraki Pazartesi Martin ve ben onunla tekrar buluşmak üzere uçakla yanına gittik ve o da ‘Tamam, ben de varım’ dedi.”
Tesla’nın kurucuları kusursuz bir yatırımcıya denk gelmiş gibi hissetmişlerdi. Musk bu mühendislerin ne yaptıklarını tam olarak bilmelerini sağlamıştı. Musk ayrıca onların daha büyük amaçları olan ABD’nin petrole olan bağımlılığını sonlandırmayı deneme hedflerini de paylaşıyordu. Tarpening bunlarla ilgili olarak “İnancı olan melek yatırımcılara ihtiyacınız olur ve bu da onun içi sadece mali bir anlaşma değildi. Ülkenin enerji konusundaki denklemlerini değiştirmek istiyordu.” demişti. Musk 6,5 milyon dolarlık yatrımı ile Tesla’nın en büyük hissedarı ve başkanı oldu. Musk daha sonraları bu gücünü Tesla’nın kontrolü için Eberhard ile savaşırken deneyecekti. Eberhard “Bu bir hataydı. Ben daha fazla yatırımcı istemiştim. Ancak yine aynı şeyi yapmak istesem, yine onun parasını alırdım. Bilirsiniz, eldeki bir kuş hikayesi. Ona ihtiyacımız vardı.” demişti.
Sf: 178
Eğer o günlerde Detroit otomobil endüstrisinden bir kişi Tesla Motors’a uğramış olsaydı gülme krizine girerdi. Şirketin otomotiv kosunusundaki uzmanlığı Tesla’daki birkaç kişisinin arabaları sevmesi ve bir diğerinin de otomotiv endüstrisinin saçma bulduğu bir teknoloji üzerine birkaç bilim fuarı projesi geliştirmiş olmasının toplamı kadardı. Dahası yatırımcıların bir otomobil şirketi kurma konusunda tavsiye almak için Detroit’e danışmaya niyeti de yoktu. Hayır, Tesla da diğer tüm Silikon Vadisi girişimlerinin yaptığnı yapacaktı; birkaç genç adamı, işsiz mühendisi işe alacak ve işler ilerledikçe öğrenecekti. Bu arad Bay Area bölgesinin araba gibi bir şey konusunda daha önce hiç çalışmamış olmasını ve kod yazma ile çok çok az benzeşen karmaşık, fiziksel bir nesne yaratma konusunda tecrübesi olmamasını söylemiyoruz bile. Tesla’nın diğer herkesten tek fazlası, 18650 lityum iyon pillerin gerçekten çok ilerlemiş olduğunun ve ilerlemeye de devam ettiğinin bilincinde olmasıydı. Neyse ki bu husus, biraz da çaba ile çok büyük bir hızla ilerleyecek ve zekaları da bunun için yeterli olacaktı.
Sf: 179
Straubel’in Stanford’daki yetenekli ve enerjik mühendislerle doğrudan teması vardı ve onlara Tesla’dan bahsetmişti. Güneş enerjili araç ekibinin bir üyesi olan Gene Berdichevsky, Straubel’den konuyu duyduğu an heyecanlanmıştı. Henüz lisans derecesini almamış olan Berdichevsky okulu bırakmayı, bedavaya çalışmayı ve orada bir iş için gerekirse yerleri temizlemeyi kabul etti. Şirketin kurucuları onun ruh halinden oldukça etkilenmişlerdi ve tek bir mülakattan sonra onu işe aldılar. Bu durum Berdichevsky’yi, nükleer denizaltı mühendisi olan Rus göçmeni ailesini arayarak bir elektrikli otomobil şirketi girişimine katılmak için Stanford’ı bıraktığını söylemek gibi zor bir durumda bırakmıştı. 7 numaralı çalışan olarak günün bir kısmını Menlo Park’taki ofiste ve kalanını da Straubel’in oturma odasında otomobilin güç aktarma parçalarının üç boyutlu modellerini bilgisayarda tasarlayarak ve garajda akülerin prototiplerini yaparak geçiriyordu. Berdichevsky “Bunların ne kadar çılgınca olduğunu ancak şimdilerde fark ediyorum” dedi.
Tesla çok geçmeden sayısı artmakta olan mühendis ordusuna yer bulmak ve artık Radster olarak adlandırmaya başladıkları aracı yaratak için bir atölyeye sahip olmaya, genişlemeye ihtiyaç duydu. San Carlos’ta Commercial Sokağı 1050 numarada iki katlı endüsriyel bir bina buldular. Yaklaşık 1000 metrekarelik tesis çok da büyük değildi fakat bazı prototip araçları üretebilecek bir araştırma geliştirme atölyesi kurmaya yetecek alana da sahipti. Binanın bir bölümünde birkaç montaj hattı ve de arabaların içeri girip çıkmaya yetecek büyüklükte kapıları vardı. Wright açık alanı belirli bölümlere ayırmıştı: Motorlar, aküler, güç elektroniği ve son montaj. Binanın sol tarafı, tesisat malzemeleri şirketi olan önceki kiracı tarafından garip bir şekilde düzenlenmiş ofis bölümüydü. Ana toplantı odasında bir bar ile lavabo vardı ve musluk bir kuğunun ağzı, vanalar ise kanatları şeklindeydi. Berdichevsky bir Pazar gecesi ofisi beyaza boyamıştı ve çalışanlar ertesi hafta çalışma masaları almak için IKEA’ya bir gezi gerçekleştirdiler ve Dell marka bilgisayar siparişlerini de internetten verdiler. Aletlere gelinece; Tesla’nın çekiç, çivi ve diğer temel marangozluk aletlerini içeren tek bir çantası vardı. Musk arada sırada Los Angeles’tan ziyaretlerine geliyordu ve SpaceX’in de benzer koşullarda geliştiğini görmüş olduğundan durumdan çok da fazla etkilenmiyordu.
Sf: 182
Zenginler daha tehlikeyi bir şey için daha fazla para ödemeyeceklerdi ve Tesla çalışanları için olabilecek en kötü şey araçtan kaynaklanan bir yangında zengin ve ünlü birinin ölmesi olurdu. Lyons bununla ilgili “O an ‘Lanet olsun’ anlarından biriydi. O zaman aklımız başımıza gelmişti.” demişti.
Tesla akülerle ilgili sorunla uğraşmak üzere altı kişilik bir görev gücü oluşturdu. Bu ekip diğer tüm işlerden alındı ve deneyleri icra etmek maksadıyla kendilerine para tahsis edildi. İlk patlamalar mühendislerin yavaş çekimde kayıt yaptıları Tesla karargahında yapılmaya başladı. Daha aklı başında kişiler ortaya çıkınca Tesla patlama araştırmasını itfaiye teşkilatı tarafından işletilen bir patlama alınana aldı. Her patlama ile birlikte mühendisler pillerin iç işleyişi hakkında daha fazla şey öğrendiler. Yangının bir pilden diğerine sıçramasını önleyecek şekilde pillerin nasıl dizileceğine dair ve patlamaları tamamıyla ortadan kaldıracak teknikler konusunda yöntemler geliştirdiler. Çalışmalar boyunca binlerce pil patladı ve sonuç buna değdi. Elbette henüz erkendi fakat Tesla rakiplerinin yıllarca geride kalmasına neden olacak ve şirketin en büyük avantajlarından biri halini alacak akü teknolojisini icat etmenin kıyısındaydı.
Sf: 183
Elise’nın kapısı yerden otuz santim yüksekliğindeydi ve esnekliğinize ve/veya itibarınıza bağlı olarak aracın içine ya atlıyor ya da düşüyordunuz. Ayrıca aracın gövdesi Tesla’nın akü paketini ve bagajını kapsamak için daha uzun olmalıydı. Ayrıca Tesla, Roadster’ı fiberglas yerine karbon fiberden yapmayı tercih ediyordu. Tasarım konularında Musk’ın çok fazla görüşü ve etkisi olmuştu. Musk, Justine’nin araca binerken rahat hissedebileceği bir otomobil istiyordu ve bu isteğin pratik bazı ölçek özellikleri vardı. Musk bu görüşlerini yönetim kurulu toplantıları ve tasarım gözden geçirme görüşmeleri için Tesla’ya geldiğinde belirtiyordu.
Tesla Roadster’a yeni görünümler yaratmaları için bir grup tasarımcıyı işe aldı.
Sf: 185
Şirketin mühendisleri siyah prototipi tamamlayarak kırmızı bir prototip -EP2- üretmişlerdi ve her iki araç da Santa Clara’daki bir etkinlikte sergiye çıktı. Basın bu olaya yoğun ilgi gösterdi ve gördüklerinden oldukça etkilendi. 0 dan 100km/sa hıza yaklaşık 4 saniyede çıkabilen iki kişilik roadsterlar harikaydı. Musk o etkinlikte “Şu ana kadar ki tüm elektrikli arabalar çok kötüydü” demişti.
Sf: 186
Teknoloji ve üretim yetenekleri geliştikçe daha makul fiyatlı ürünlere doğru ilerleyen stratejisini anlattı. Musk ve Eberhard bazı elektronik cihazlarda işe yaradığını görmüş olduklarından bu stratejiye çok fazla inanıyorlardı. Eberhard gazeteye verdiği demeçte “Cep telefonları, buzdolapları, renkli televizyonlar; bunların hiçbiri toplu üretim anlamında ürünler yaparak bu şie başlamamışlardı. İlk yaptıkları nispeten pahalı ve sadece gücü yetenler için ürünlerdi.” demişti. Yayınlanan hikaye Tesla için bir başarı olsa da Musk makalenin tamamen dışında bırakılmaktan hoşlanmamıştı. Tarpenning bu konuyla ilgili “Kendimizi onun yerine koymaya çalıştık ve muhabire ondan defalrca hasettik lakin onlar şirketin yönetim kurul ile pek ilgilenmiyorlardı. Elon çok kızıştı. Öfkeden adeta morarmıştı.” dedi.
Santa Monica’daki etkinliğini takip eden ay egzotik otomobiller için ünlü bir fuar olan Pebble Beach Concours d’Elegance vardı. Tesla tartışmaların merkezine öyle bir yerleşmişti ki etkinliğin organizatörleri bir Roadster’ın katılması için adeta yalvardılar ve normalde uyguladıkları katılım ücretinden de vazgeçtiler. Tesla orada bir stant açtı ve düzinelerce insan 100.00 dolarlık çekler ile sıraya girerek araçların ön siparişlerini verdiler. Tarpenning bu konu ile ilgili “Bu Kickstarter’dan çok daha önceydi ve bunu yapmayı henüz düşünmemiştik bile. Ancak daha sonra bu tarz etkinliklerden milyonlarca dolar toplamaya başladık.” demişti. Yatırımcılar, ünlüler ve Tesla çalışanlarının arkadaşları bekleme listelerinde öne geçmek için yollar aramaya başlamışlardı. Silikon Vadisinin varlıklı seçkin kişileri Tesla ofisine gelerek otomobil satın almak için kapıyı çalacak kadar ileri gitmişlerdi. Musk’ı Rocket Science Games şirketi staj günlerinden bu yana tanıyan girişimciler olan Konstantin Othmer ve Bruce Leak, hafta içi bir gün çıka geldiler ve Musk ve Eberhard ile birlikte birkaç saat süren kişisel test sürüşüne çıktılar. Othmer bu tecrübe ile ilgili olarak şunları söylemişti: “En sonunda ‘Birer tane alıyoruz’ demiştik. Ancak henüz gerçekten araba satmalarına izinleri olmadığından biz de listelerine dahil olduk. Bu listeye dahil olmak bize 100.000 dolara mal olmuştu ancak avantajlarından biri; bir otomobili ücretsiz olarak alabiliyordunuz.”
Sf: 187
Tesla pazarlamadan tekrar Ar-Ge moduna dönerken kendi lehine işleyen bazı trendler ortaya çıktı. Bilgisayar sistemlerindeki ilerlemeler endüstrideki küçük şirketlerin bazen dev şirketler kadar kuvvetli darbeler indirmesini mümkün kılmıştı. Yıllar önce otomobil üreticilerinin çarpışma testleri için bir araç filosu üretmeleri gerekmekteydi. Tesla’nın bunu yapacak gücü yoktu ve bu güce sahip olmasına gerek de yoktu. Roadster’ın üçüncü prototifi büyük otomobil üreticilerinin kullandığı aynı çarpışma testi merkezine gitmiş ve Tesla’nın en ileri teknolojiye sahip yüksek hızlı kameralara ve diğer görüntüleme teknolojisine erişimini sağlamıştı. Ancak diğer binlerce test ise bilgisayar simülasyonları konusunda uzmanlaşmış bir diğer üçüncü parti kuruluşu tarafından yapılıyordu ve Tesla’yı çarpışma testi için bir filo üretme maliyetinden kurtarmıştı. Tesla aylarca endüstrinin büyük abilerinin kaldırım taşı ve metal neslerele dolu beton zeminlerdeki devamlılık skorlarına eşit derecede erişim sağlamıştı. Bu tesislerde 160.000 km ya da on yıllık yıpranmaları simüle edebiliyordu.
Sf: 189
Musk sürekli olarak aracın kapıları ve koltukları ile ilgili değişiklikler talep ederek aracın daha konforlu olması için bastırıyordu. Karbon fiber bir gövdeyi bir öncelik haline getirmişti ve Roadster’ın kapı kolunun çekilmesindense bir kapı koluna bir dokunuş ile açılabilmesi için elektronik sensörler konusunda ısrarcı olmuştu. Eberhard bu özelliklerin şirketi yavaşlattığından yakınıyordu ve mühendislerin de birçoğu bu fikre katılıyordu. Berdichevsky bu konuda şunları dile getirmişti: “Bazen Elon’un mantıksız bir şekilde talepkar önemli bir güç olduğunu hissediyordum. Şirket Martin’e karşı bir bütün olarak sempati beslemekteydi çünkü o her zaman oradaydı ve hepimiz bu sayede aracın çabuk bir şekilde teslim edileceğini hissediyorduk.
2007 yılının ortası ile birlikte Tesla’nın çalışan sayısı 260′ a ulaşmıştı ve imkansızı başarıyor gibi görünüyordu. Dünyanın görmüş olduğu en hızlı ve en güzel elektrikli otomobili neredeyse sıfırdan üretmişti. Ve şimdi yapılması gerek; bunlardan bir sürü üretmekti ve bu şirketin neredeyse iflasına neden olacaktı.
Sf: 190
Tesla bu parçayı yapması için şanzıman tasarımında uzmanlaşmış Xtrac isimli bir İngiliz şirketini tutmuştu ve bunun Roadster’ın en sorunsuz parçalarından biri olacağından da emindi. Kıdemli bir Silikon Vadisi mühendisi ve Tesla’nın 86 numaralı çalışanı olan Bill Currie “Rober Fulton buhar makinesini icat ettiği günden beri insanlar şanzımanlar üretmiştir. Biz sadece sipariş ederek bunu halledebileceğimizi düşündük. Ancak elimizdeki ilk transmisyon kırk saniye kadar dayandı.” demişti. İlk şanzıman birinci vitesten ikinci vitese geçişi kaldıramamıştı ve ikinci viteste dişlinin motorla uyumu çok üksek bir devirde olacağından, korkulan şey araçta çok büyük bir hasarın meydana gelmesiydi.
Sf: 192
Tesla’ya yeni katılan çalışanlar, şirketin planının ne kadar tesadüfi bir plan olduğunu anladıklarında dehşete kapılıyorlardı. Kara Kuvvetleri’nde dört yıl çalıştıktan sonra Harvard’da yüksek lisans eğitimi almış olan Ryan Popple, Tesla’da şirketi halka açılmaya hazırlamak üzere finansal müdür olarak çalışmaya başlamıştı. Popple şirketin hesaplarını inceledikten sonra üretim ve işletme bölüm şefine otomobillerin tam olarak nasıl üretileceğini sormuştu. Popple “Bana ‘Üretime geçmeye karar vereceğiz ve onsan sonra da bir mucize olacak’ dedi” demişti.
Tesla’nın yatırımcılarından bir tanesi de; üretim işlemlerinde ince ayarlamalar yapma konusunda uzmanlaşmış Şikago merkezli bir şirket olan Valor Equity’di. Şirket, Tesla’nın akü ve güç aktarma konsunda sahip olduğu teknolojilere tutulmuş ve Tesla’nın çok fazla araba satamaması durumunda bile büyük şirketlerin onun bilgi birikimini alma konusunda istekli olacaklarını hesap etmişti.
Sf: 193
Watkins endüstriyel robotik ve elektrik mühendisliği alanlarında lisans diplomalarına sahip bir İngilizdi. Sorunları dahice çözme konusunda nam salmıştı. Örneğin İsviçre’de çalıştığı sıralarda, bir metal presleme fabrikasını otomasyona geçirerek benzer şirket ya da fabrikalar gibi 16 saat yerine 24 saat çalışmasını sağlayarak ülkede işçilerin çalışma saatlerini sınırlayan katı çalışma kanunlarının etrafından dolaşmasının bir yolunu bulmuştu. Watkins ayrıca siyah deri ceketi, siyah bez lastikli bir toka ile tutturduğu at kuyruğu ve gittiği her yerde siyah bir çanta taşıması ile de tanınıyordu. Çantasında pasaportu, çek defteri, kulak tıkaçları, güneş kremi, atıştırmalık bir şeyler ve ihtiyaç duyulabileceği diğer şeyler bulunurdu. Watkins “Benim günlük yaşantımın devamı için ihtiyaç duyacağım diğer şeyler orada. Eğer bu şeylerden üç metre uzaklaşırsam, bunu hissederim.” demişti. Watkins biraz garip olmasında rağmen mükemmeldi ve Roaster’ı yapmanın ne kadara mal olacağını anlamak için çalışanlarla konuşarak ve Tesla’nın ikmal zincirinin her bir parçasını analiz ederek haftalar geçirirdi.
Sf: 194
Watkins 2007 yılı ortalarında bulguları ile birlikte Musk’ın yanına geldi. Musk kendini çok yüksek bir rakam için hazırlamıştı ancak otomobilin masrafının Tesla’nın üretim sürecini iyileştirdikçe ve satışlarını artırdıkça zamanla azalacağından da emindi. Musk konu ile ilgili “Tim o zaman bana haberlerin kötü olduğunu söyledi” dedi. Her bir Roadster’in üretim maliyeti 200.000 dolar olacak gibi görünüyordu ve Tesla aracı sadece 85.000 dolar gibi bir fiyata satmayı planlamaktaydı. Musk “Tam kapasite üretime geçsek bile 170.000 dolar civarında bir fiyat ortaya çıkacaktı.. Tabi ki bu çok büyük bir sorun değildi. Çünkü lanet olası arabaların üçüncüsü çalışmamıştı bile.” demişti.
Eberhard ekibini bu bataktan çıkarmak için çabaladı. Girişimcilere yatırım yapan ve çevre dostu teknoloji şirketlerinin önemli bir yatırımcısı olmuş ünlü John Doerr’ın tüm zamanını ve parasını dünyayı küresel ısınmadan kurtarmak için adayacağını, çünkü böylesi bir çabayı çocuklarına borçlu olduğunu söylediği konuşmasını dinlemişti. Erberhard derhal Tesla merkezine geri döndü ve benzer bir konuşma yaptı. Eberhard yaklaşık yüz kişinin önünde ana atölyenin duvarına küçük kızının resmini yansıttı. Tesla mühendislerine neden bu resmi gösterdiğini sordu. Bir tanesi, insanların onun kızının bu arabayı kullanmasından hoşlanacağı için diye tahminde bulundu. Eberhard bunu şöyle yanıtlamıştı: “Hayır. Bu aracı kızım yeteri kadar büyüdüğünde bir otomobili bugün bizim bildiğimizden tamamen farklı birşey olarak bileceği için yapıyoruz, tıpkı sizin de telefonu kablosu ile birlikte duvarda düşünmediğimiz gibi. Size bağlı olan gelecek işte budur.” Eberhard daha sonra bazı önemli mühendislere teşekkür etti ve herkesin önünde onlara seslendi. Mühendislerin çoğu düzenli bir şekilde geceleri dahil çalışmaktaydı ve Eberhard’ın konuşması moralleri yükseltmişti. Eski bir Tesla sözcüsü olan David Vespremi “Tükenene kadar çalışmaktaydık. Daha sonra bize o otomobili üretmenin sadece karlı bir şekilde hisse senetlerinin halka arzı ya da sadece zengin birkaç kişiye araba satmak olmadığı, bir otomobilin ne olduğu hakkındaki tüm düşünceleri değiştirmek olabileceğinin hatırlatıldığı o an gelmişti.” demişti.
Sf: 197
Şirket ayrıca iki vitesli şanzımanın işe yaramayacağı gerçeği ile yüzleşmek zorunda kalacaktı. Roadster’ın 0’dan 100 km/sa hıza hızlı bir şekilde tek vitesle çıkabilmesini sağlamak için mühendisler otomobilin motorunu ve dönüştürücüsünü yeniden tasarlamak ve biraz da ağırlıktan kurtulmak zorundaydı. Musk bunlarla ilgili “Aslında tamamen yeniden başlamamız gerekiyordu. Çok kötüydü.” demişti.
Sf: 198
Ayrıca üretkenliğin bir temelini oluşturmak adına herkesin işe aynı saatte gelmesini sağlamak gibi (ki bu husus hiçbir zaman ve hiçbir yerde Silikon Vadisinin kültürü ile bağdaşmamaktaydı) temel kurallar da koydu.
Sf: 199
Marks’ın amacı; Tesla’yı daha büyük bir otomotiv şirketine satmaktı.
Ancak Musk’ın Tesla’yı en büyük rakamı verecek kişi için cilalayıp parlatmaya niyeti yoktu. Şirketi otomobil dünyasına bir darbe vurmak ve insanların elektrikli otomobiller hakkında düşüncelerini yeniden gözden geçirmelerini sağlamak için kurmuştu. Yeni bir fikir ya da plana yönelmek olan Silikon Vadisinin moda hareket tarzının yerine Musk daha da derinlere inmek niyetindeydi. Starubel bununla ilgili “Ürün gecikmiş, bütçe aşılmış ve her şey kötü bir durumdaydı ancak Elon şirketi satmak ya da bir ortaklık yoluyla kontrolü kaybetmek gibi planlarla ilgilenmiyordu. Böylece Elon, iki kat büyümeye karar verdi.” demişti.
Sf: 201
“Elon çok heyecanlanmıştı ve bizim bu yoğun maliyeti düşürme programını uygulayacağımızı söyledi. Bu program tamamlanana kadar Cumartesi ve Pazarları çalışacağımızı ve masalarımızda uyuyacağımızı söyleyen bir konuşma yaptı. Bir kişi herkesin otomobilin tamamlanması için çok fazla çalışmakta olduğunu ve bir ara vererek ailelerine zaman ayırmaları gerektiğini söylemişti. Elon bunun zerine ‘Ben de o kişilere iflas ettiğimizde ailelerini bolca görebileceklerini söylerim’ dedi. Şaşırmıştım ama ne demek istediğini de anlamıştım. Askeri bir kültürden gelmekteydim ve vazifenin yerine getirilmesi gerekmekteydi.” demişti. Çalışanlar her Perşembe sabahı saat yedide malzemelere ait faturalardaki güncellemeler için bir araya gelmek zorundaydı. Eğer motorun bir tanesi Aralık sonu itibariyle 6.500 dolar ise Musk onun fiyatının Nisan ayında 3.800 dolara düşürülmesini istiyordu. Maliyetler her ay ortaya konuyor ve analiz ediliyordu. Popple bunla ilgili olarak şunları söylemişti: “Eğer buna ayak uyduramazsanız ödemeniz gereken ağır bir bedel oluyordu. Herkes bunu görebiliyordu; insanlar başaramadıklarında işlerini kaybediyorlardı. Elon’un hesap makinesine benzeyen bir aklı vardı. Eğer yansıya mantıklı olmaya bir rakam koyarsanız bunu fark eder. Detayları atlamaz.” Popple, Musk’ın tarzını agresif buluyordu fakat Musk’ın iyi düşünülmüş, analitik bir hususu dinlemesinden ve yeteri kadar iyi bir gerekçe gösterilirse fikrini değiştirmesinden de hoşlanmıştı: “Bazı kişiler Elon’un aşırı derecede sert, sinirli ya da gaddar olduğunu düşünüyordu. Ancak o zamanlar zor zamanlardı ve şirketin işletme açısından mevcut gerçeklerini bilen bizler bunun farkındaydık. İşleri toz pembe göstermediği için ona müteşekkirdim.”
Sf: 202
Musk pazarlama için Tesla ile ilgili çıkan yeni haberler hakkında günlük olarak Google araması yapıyordu. Eğer kötü bir hikaye görürse, Tesla halkla ilişkiler personelinden biri küçük bir çaba ile muhabirleri savuşturabilecekken, Musk birine “bunu düzeltmesi” konusunda talimat verirdi. Çalışanlardan biri çocukluğunun doğumuna gidememişti. Musk ona “Bu bir mazeret değil. Hayal kırıklığına uğradım. Önceliklerinizin neler olduğunu belirlemelisiniz. Dünyayı ve tarihi değiştirmekteyiz ve siz de ya bunda yer alırsınız ya da almazsınız.” diyen bir e-posta göndermişti (Çalışanın e-postadan aklında kalan budur. Yazar e-postanın aslını görmemiştir.Musk daha sonra aynı çalışana “Başın ağrıyıncaya kadar ileriyi düşünmeni istiyorum. Her gece yatağa başın ağrıyarak gitmeni istiyorum.” demişti.).
Sf: 203
E-Postalarda gramer hataları yapan pazarlama bölümü çalışanları da son zamanlarda hiçbir “harika” şey yapmamış olan kişiler ile birlikte işten çıkarılıyordu. Eski bir Tesla yöneticisi bu konuyla ilgili şunları söylemişti: “Bazen inanılmaz derecede korkutucu olabiliyordu ve kendinin ne kadar zorlayıcı olduğunu tam olarak da anlamamaktadır. Toplantılarda kimin yara alacağına dair bahse girerdik. Eğer ona ‘işlerin her zaman yapıldığı standart yöntem olması’ nedeniyle belirli bir seçeneği tercih ettiğinizi söylerseniz, sizi derhal toplantıdan atardı. Size de ‘Bu cümleyi bir daha duymak istemiyorum. Bizim yapmamız gereken çok fazla çalışmak ve yarım bırakılan işler tolere edilmeyecektir.’ derdi. Sizi mahvederdi ve eğer hayatta kalırsanız size güvenip güvenmeyeceğine karar verirdi. Sizin de onun kadar çılgın olduğunuzu anlamak zorundadır.” Bu anlayış tüm şirkete yayıldı ve herkes çok geçmeden Musk’ın iş yapma niyetinde olduğunu anlamıştı.
Sf: 205
Lyons ayrıca stresli ve bitkin bir haldeki Musk’ın soğuk olduğu için bir fincan kahveyi masaya döktüğünü ve bir anlık duraksamadan sonra da işçilerin daha fazla çalışmalarını, daha fazla şey yapmalarını ve işleri daha az ellerine yüzlerine bulaştırmalarını söylediğine şahit olmuştu.
Lyons bunlarla ilgili şunları söylemişti: “O zamanlar Tesla’da çalışmak Apocalypse Now (Kıyamet) filmindeki Kurtz olmak gibiydi. Metotları kafanıza takmayın, geçersiz bile olsalar. Sadece işi yapın. Bu Elon’dan kaynaklanmaktaydı. Dinler, iyi sorular sorar, çabuk karar verip eyleme geçer ve işlerin en temeline kadar iner.”
Tesla işe ilk giren bu kişilerin bazılarının kaybından sonra hayatta kalabilmişti. Şirketin güçlü, markalaşmış ismi; aralarında büyük otomotiv şirketlerinden gelen ve Roadster’ın müşterilerine ulaşması yolundaki son engellerin nasıl aşılacağını bilen en yeteneklileri şirkete çekmeyi mümkün kıldı.
Sf: 206
Musk’ın Tesla’yı bu muammadan çıkartmak için yapması gereken, tüm servetini kaybetmek ve bir sinir krizinin eşiğine kadar gelmekti.
Sf: 208
2007 Mart ayında SpaceX’in El Segundo’daki merkezine gitmek için yola çıktı ve Musk’ın kendisinden özel bir tesis turu aldı. Downey “Aklım kolay kolay başımdan gitmez fakat bu tesis ve bu adam muhteşemdi” demişti.
Downey, Musk’ın yerinde duramayan bir kod manyağı olmamasına çok sevinmişti. Downey’nin bunun yerine dindiği intiba, Musk’ın erişilebilir sıra dışılığı ve fabrikadaki diğer çalışanların yanında çalışabilecek kadar alçak gönüllü olmasıydı.
Sf: 209
Musk tam olarak da Afganistan’daki askeri bir konvoydaki Humvee aracının arka koltuğunda viskisini yudumlayan bir tip değildi. Ancak basın karşılaştırmayı ilerletti ve Musk daha fazla kamuoyu önünde görünür oldu. Onu “PayPal’ı yapan adam” olarak tanıyan kişiler artık onu SpaceX ve Tesla’nın ardındaki zengin ve sıra dışı bir iş adamı olarak görmeye başladı.
Musk bir röportajında yaşamının yüzde 10 Playboy, yüzde 90’da mühendislik olduğundan bahsetmişti.
Justine’in bir dergi için kaleme aldığı makalesinde “Evde çalışan beş kişilik bir ekimiz vardı; ev gündüzleri bir iş yerine dönüyordu. Yardım gecelerine katılıyor ve Hollywood’un seçkin gece kulüplerindeki en iyi masalara yanımızda Paris Hilton ve Leonardo DiCaprio ile birlikte oturuyorduk. Google’ın kurucularından Larry Page, Richard Branson’ın Karayiplerdeki özel adasında evlendiğinde, biz de orada John Cusack ile villada takılıyor ve resepsiyon çadırındaki muhteşem kadınlar ordusu ile birlikte Bono’nun performansını izliyorduk.” ifadelerini kullanmıştı.
Sf: 211
Basın uzun zamandır Musk gibi birisi ile karşılaşmamıştı. Onun internet milyoneri olarak başlayan parıltısı, PayPal’ ın sürmekte olan başarısı sayesinde gittikçe artmaktaydı. Musk ayrıca bir gizem unsurunu da kendisinde barındırmaktaydı. Öncelikle değişik bir ismi vardı. Ayrıca gözü pek, gösterişli, doğrudan ve şaşırtıcı bir şekilde karşınıza çıkan uzay gemileri ve elektrikli otomobiller üzerine büyük miktarlarda para harcama isteği vardı. Bir İngiliz muhabir 2007 yılında hayranlığını şu şekilde belirtmişti: “Elon Musk, bir Porche 911 Turbo, 1967 serisinden bir Jaguar, bir Hamann BMW M5 ve bunlara ilave olarak da daha önce bahsi geçen ve özel bir uçak pistinde saatte 340 km’lik bir hıza çıkmış olduğu McLaren F1’den oluşan otomobil koleksiyonunu tarafından ancak etkisi azaltılabilen ‘kısmen bir playboy, kısmense uzay kovboyu’, olarak adlandırılmaktadır. Bunlara ilave olarak baba olduktan sonra sattığı bir L38 Sovyet jeti de vardı.
Sf: 212
Musk, basın ve kamuoyu için güzel bir şov sunarken kendi işleri hakkında oldukça endişelenmeye başlamıştı. SpaceX’in ikinci fırlatma denemesi başarısız olmuştu ve Tesla’dan gelmekte olan raporlarda kötüye gitmekteydi. Musk bu iki maceraya 200 milyon dolara yaklaşan bir servetle başlamıştı ve paranın yarısından fazlasını çok da gösterecek bir şey çıkmayacak şekilde tüketmişti. Tesla’daki her bir gecikme bir halkla ilişkiler fiyaskosuna dönüştükçe Musk’ın ışıltısını da azaltmaktaydı. Silikon Vadisindeki insanlar Musk’ın para sorunları hakkında dedikodulara başlamışlardı. Aylar önce kendisine dalkavukluk eden muhabirler, taraf değiştirmişti. New York Times gazetesi haberlerinde Tesla’nın şanzıman sorunlarına yer verdi. Otomotiv siteleri Roadster’ın belki de hiç piyasaya çıkamayabileceğini söylüyordu. 2007’nin sonu ile birlikte işler iyice çirkinleşmişti. Silikon Vadisinin dedikodu blogu Valleywag, Musk ile özel olarak ilgilenmeye başladı. Sitenin başyazarı Owen Thomas Zip 2 ve PayPal’ın geçmişini eşeledi ve Musk’ın halk nazarındaki girişimci itibarını zedelemek için onun CEO’luktan alındığı zamanları kullandı: “Musk’ın çocukluk hayallerinin küçük bir parçasını bile gerçekleştirmiş olması harika birşey. Ancak hayallerini gerçekleştirmiş olması harika bir şey. Ancak hayallerini gerçeklikle bağdaştırmadığı için bu hayallerin yok olması riski vardır.” Valleywag, Tesla Roadster’ı 2007’nin teknoloji şirketleri içindeki en kötü başarısızlığı olarak adlandırmıştı.
Sf: 214
SpaceX’in ilk çalışanlarından Kevin Brogan “Bazen iki bin dolara bir parçayı almanıza izin vermezdi çünkü ya parçayı daha ucuza bulmanızı ya da daha ucuz bir şey keşfetmenizi beklerdi. Bazen de bir şeti Kwaj’a götürmek ve böylelikle bir iş günü kazanmak için 90.000 doları uçak kirasına vermede tereddüt etmez ve buna değdiğini düşünürdü. Bu aciliyetinin nedenini ise on yol içersinde şirket gelirinin günde 10 milyon dolar olacağını beklemesiydi ve bizim hedefimize ulaşmada yavaş kaldığımız her geçen gün bu kazançtan olduğumuzu söyleyerek açıklardı. ” demişti.
Sf: 216
Boşanma benim için diğer tüm seçenekler tüketildiğinde aktif hale getirilmiş bir bomba gibiydi. Diplomasi seçeneğinden henüz vazgeçmemiştim ve bu da dava açmamış olmamın sebebiydi. Halen evlilik danışmanlığı aşamasının başındaydık. (toplamda üç seansta bulunmuştuk). Ancak Elon bana “Ya bugün evliliği düzeltiriz ya da yarın senden boşanacağım” ültimatomunu verdiğinde olayları kendi eline aldı –genelde bu eğilimdedir.
Sf: 217
O gece ve ertesi sabah bana ne yapmak istediğimi sordu. Ben de boşanma seçeneğini henüz kullanmaya hazır olmadığımı belirttim ve en azından bir hafta daha “birlikte” olmak için çabalamayı önerdim. Elon başını salladı, elime dokundu ve çıktı. Aynı sabah ilerleyen bir saatte bir şey satın almaya çalıştığımda kredi kartımı iptal ettirdiğinin farkına vardım ve aynı zamanda da önce davranıp boşanma davası açmış olduğunu da anlamış oldum (E bana bunu doğrudan kendisi değil, bir başkası aracılığıyla söyledi).
Sf: 218
Kamuoyu tüm bunlar süresince Justine’in tarafını tuttu ve bir milyarderi, eşinin görünüşte makul olan bu isteği için neden direndiğini anlayamadı. Musk için önemli olan sorun varlıklarının nakit haricinde her şekilde bulunmasıydı ve onun varlığının çok büyük bir bölümü Tesla ve SpaceX hisselerine bağlıydı. ikili sonunda Justine’in evi alması, nakit olarak 2 milyon dolar, 17 sene boyunca aylık 80.000 dolar nafaka ile çocuk yardımı ve bir Tesla Roadster karşılığında anlaşmaya vardı.
Sf: 219
Musk ve Lee, Aston Martin şirketinin CEO’su ile görüşmek ve fabrikalarında bir gezinti yapmak için şirket merkezine gitti. Yönetici Musk’a amatör bir otomobil üreticisi muamelesi yaptı, onu küçük görerek konuştu ve elektrikli otomobiller konusunda gezegendeki herkesten daha fazla şey bildiğini iddia etti. Lee onu “Tam bir dangalaktı” şeklinde ifade etti ve ikili şirketten derhal ayrılarak Londra merkezine dönmek için ellerinden geleni yaptı.
Sf: 220
Lee o zamanlar eski başkan yardımcısı Al Gore’ın kızı ve bir tıp öğrencisi olan Sarah Gore ile evliydi ve tavsiye almak için onu aradılar. Musk’ın apandisit sorunu yaşıyor olabileceğine karar verdiler ve Lee onu bir alışveriş merkezindeki kliniğe götürdü. Lee, apandisit olmadığına dair test sonuçlarını aldıklarında Musk’ı şehirde bir gece geçirmeye ikna etmeye çalıştı: “Elon dışarı çıkmak istemiyordu ve ben de istemiyordum ama ‘Hadi, buraya kadar geldik’ deyip durdum.”
Lee, Musk’ı Mayfair’de Whisky Mist isimli bir kulübe gitmeye ikna etti. İnsanlar teknolojik ve küçük dans pistine doluşmuştu ve Musk on dakika sonra buradan çıkmak istedi. Sağlam bağlantıları olan Lee, organizatör bir arkadaşına mesaj attı ve kendilerini VIP salonun aldırdı. Bu organizatör arkadaşları, daha sonra aralarında 22 yaşında yükselişte olan yetenekli aktris Talulah Riley’nin de olduğu hoş arkadaşlarına da ulaşmıştı ve çok geçmeden onlar da kulübe geldiler. Riley ve iki muhteşem arkadaşı, bir yardım gecesinden geliyorlardı ve üzerlerinde gece elbiseleri vardı. Lee “Talulah Sindrella gibiydi” demişti. Musk ve Riley kulüptekiler tarafından tanıştırıldı ve Musk onun büyüleyici görüntüsüne hayran kaldı.
Musk ve Riley arkadaşları ile birlikte bir masaya oturdu ancak çok geçmeden birbirlerine odaklandılar. Riley Pride and Prejudice’daki Mary Bennet rolü ile daha yeni hedefi on ikiden vurmuştu ve kendisini de oldukça başarılı görmekteydi. Bu arada daha yaşlı olan Musk ise, yumuşak bir şekilde konuşan, tatlı mühendis rolünü üstlenmişti. Telefonunu çıkardı ve Riley onun projelerde sadece bazı işleri üstlendiğini sanmasına ve onun şirketleri yönettiğini anlamamış olmasına rağmen, ona Falcon 1 ve Roadster’ın bazı fotoğraflarını gösterdi. Riley onunla ilgili şunları söylemişti: “Bu adamın muhtemelen geç bir aktris ile pek konuşma şansı bulamadığını ve oldukça heyecanlı göründüğünü düşündüğümü hatırlıyorum. Ona karşı kibar olmaya ve güzel bir akşam geçirmesine yardım etmeye karar vermiştim. Hayatında pek çok güzel kızla konuşmuş olduğu hakkında pek bir şey bilmiyordum.” Musk ve Riley konuştukça Lee onları daha da teşvik ediyordu. Arkadaşı haftalardır ilk defa mutlu görünüyordu. Lee “Karnı ağrımıyordu, depresyonda değildi; bu harika bir şeydi” demişti. Riley bir peri masalındaymış gibi görünmesine rağmen, Musk’a ilk görüşte aşık olmadı. Ancak gece ilerledikçe Riley daha fazla etkilenmeye ve ilgi duymaya başladı; özellikle de kulüp yöneticisi Musk’ı çarpıcı derecede güzel bir modelle tanıştırdıktan sonra Musk’ın o modele sadece “Merhaba” diyerek tekrar dönüp Riley’nin yanına oturmasından sonra. Bundan sonra Musk’ın elini dizine koymasına müsaade eden Riley “O kadar da kötü olamaz” demişti. Musk, Riley’ ertesi akşam birlikte yemek yemeyi teklif etti ve o da kabul etti.
Yuvarlak hatları, tutkulu gözleri ve şakacı kız tavırları ile Riley; kariyerinde yeni yeni ilerlemekte olan bir film yıldızıydı. İngiltere’nin kırsal kesiminde büyümüş, iyi okullardan birine gitmiş ve Musk ile tanışmasından bir hafta öncesine kadar ailesi ile yaşamıştı. Whisky Mist’teki gecenin ardından Riley roketler ve otomobiller yapan bu ilginç adamı anlatmak için ailesini aradı. Babası, Ulusal Suçla Mücadele Ekibi’nde çalışmıştı ve derhal Musk’ın özgeçmişini beş çocuğu olan evli bir playboy olarak gösterecek olan bilgisayarına gitti. Riley’nin babası kızını bir aptal olduğu için azarladı fakat Riley, Musk’ın bir açıklaması olduğunu umarak yine de akşam yemeğine gitti.
Sf:221
Musk yemeğe Lee’yi ve Riley de kendisi gibi güzel bir aktris olan Tamsin Egerton’u getirtmişti. Yemeklerini iç karartıcı bir şekilde boş olan restoranda yerlerken oldukça soğuk bir ortam vardı. Riley, Musk’ın kendisi hakkında neler ortaya koyacağını bekliyordu. En sonunda Musk beş oğlu ve devam eden boşanma sürecinin konusunu açtı. Bu itiraf Riley’nin ilgisini korumasına ve işlerin nereye varacağını merak etmesine yetti. Musk ve Riley yemekten sonra diğer çiftten ayrıldı. Soho’da bir yürüyüş yaptıktan sonra hayatı bounca içki karşıtı olmuş olan Riley’nin bir elma suyu içtiği Cafe Boheme’de durdular. Musk, Riley’nin ilgisini muhafaza etmeyi başarmıştı ve romantizm çok geçmeden başladı.
Çift ertesi gün öğle yemeği yedi ve modern bir sanat galerisi olan White Club’a ve daha sonra da Musk’ın otel odasına gitti. Musk bir bakire olan Riley
‘e roketlerini göstermek istediğini söylemişti. Riley “Şüphelenmiştim fakat bana gerçekten roketlerinin videolarını gösterdi” dedi. Musk ABD’ye döndüğünde birkaç hafta e-post aile görüşmeye devam ettiler ve daha sonra Riley Los Angeles’a bir uçak için yer ayırttı. Riley “Ben kız arkadaş olayı falan düşünmüyordum. Sadece güzel zaman geçiriyordum.” demişti.
Musk’ın ise başka planları vardı. Riley Kaliforniya’ya geleli henüz beş gün olmuştu ve Musk, Beverly Hills Peninsula Otel’indeki küçük bir odada uzanmış sohbet ederlerken hamlesini yaptı. Riley bununla ilgili şunları söylemektedir: “Bana ‘Gitmeni istemiyorum. Benimle evlenmeni istiyorum.’ dedi. Ben güldüm. Daha sonra ‘Ben ciddiyim. Yanımda bir yüzük olmadığı için kusura bakma’ dedi. Ben de ‘Eğer istersen bu konuda sadece el sıkışabiliriz’ dedim. Ve yaptık. O zaman aklımdan ne geçiyordu hatırlamıyorum, tek söyleyebileceğim sadece 22 yaşındaydım.”
Sf: 223
Riley o ana kadar örnek bir kız çocuğu olmuş ve ailesini kaygılandıracak hiçbir şey yapmamıştı. Okulda başarılı olmuş, muhteşem oyunculuk yetenekleri sergilemiş ve arkadaşlarınız, Pamuk Prensesin dünyaya gelmiş hâli olarak tarif ettikleri yumuşak ve tatlı bir karakteri olmuştu. Ama işte otel balkonunda ailesine ilk eşinden boşanmak için yeni dava açmış, beş çocuğa ve iki şirketi olan kendisinden 14 yaş büyük bir adamlar, hem de sadece bir kaç haftadır tanıma şansı olduğu ve nasıl seveceğini bile tam olarak bilemedi bir adamla evlenmete karar verdiğini söylüyordu. Riley “Sanırım annem bir sinir krizi geçirmişti. Fakat ben her zaman oldukça romantik olmuştum ve bana o kadar da garip gelmiyordu.” demişti. Eşyalarını toplamak için İngiltere’ye döndü ve ailesi de onunla birlikte Musk’la tanışmak için ABD’ye geldi ve Musk, biraz gecikmeli de olsa Riley ile evlenmek için rızalarını aldı. Musk’ın kendi evi olmadığından çift Musk’ın arkadaşı olan milyarder Jeff Skoll’un evine yerleşti. Riley o evdeki bir anısını şöyle anlattı: “Yaklaşık bir haftadır o evde kalıyordum ve birisi eve girdi ve ben ‘Sen de kimsin?’ dedim. O da bana ‘Ben evin sahibiyim, sen kimsin?’ dedi. Ben de ona kim olduğunumu söyledim ve o da gitti.” Musk daha sonra Riley’e Skoll’un balkonunda büyük bir yüzük ile yeniden evlenme teklifi etti. (Musk o günden sonra Riley’e üç nişan yüzüğü aldı; devasa olan ilk yüzük, ikinci bir günlük yüzük ve Musk tarafından tasarlanan on safir taşı ile çevrelenmiş elmas bir yüzük). “Bana ‘Benimle olmayı seçmek, zor yolu seçmekti’ dediğini hatırlıyorum. O zamanlar çok anlamamıştım ama şimdi anlıyorum. Bu oldukça zorlu ve çılgınca bir yolculuk.”
Sf: 224
Eğer şirketlerdeki işler biraz daha sorunsuz gidiyor olaydı, Musk para bulma konusunda kendisine daha fazla güveniyor olurdu lakin öyle değildi. Riley “Her akşam eve geldiğinde bir felaket oluyordu. Her yönden inanılmaz baskı altındaydı. Çok korkunçtu.” demişti.
Sf: 225
Elon, Tom Mueller ile geldi ve daha düşük maliyetlerle uzaya yolculuklar düzenlemenin ve bize uzay seyahati yapacak kişiler olmamızda yardım etmenin onun kaderi olduğunu söylemeye başladı. Bizler Tom’un ait olduğu dünyayı biliyorduk ancak Elon’u ciddiye alıp almama konusunda emin değildik. Bir milyon dolardan daha ucuza ve bir yıldan kısa bir sürede bir turbo motor pompası üretilmesini istiyorlardı. Boeing böyle bir projeyi beş yıllık bir sürede 100 milyon dolar karşılığında yapardı. Tom bize elimizden gelenin en iyisini yapmamızı söyledi ve biz de 13 ayda tamamladık. Elon’un felsefesi çabuk yap ve çabuk öğrendi. Maliyetlerin düşürülmesi konusunun peşini bırakmıyordu. Kağıtlar üzerinde malzemelerin maliyetlerine bakmaksızın o toplam maliyetin düşürülmesini istiyordu çünkü bu onun iş modelinin bir parçasıydı. Elon ile çalışmak oldukça yorucu olabiliyordu. Onun tek bir görüşü oluyor ve bundan çok fazla sapmıyordu. Onunla çalışıp da çok mutlu olan pek fazla kişi tanımıyoruz. Bununla birlikte uzay çalışmalarının maliyetlerini aşağı çekmiştir ve ilk iş planına sadık kalmıştır. Boeing, Lockheed ve diğerleri çok dikkatli bir tavır takındılar ve çok fazla para harcadılar. SpaceX gerçekten gözü pek bir şirket.
Sf: 227
Musk üçüncü fırlatmaya doğru alışıldık bir şekilde konuların aşırı derecede içine girmişti. SpaceX’te fırlatmayı geciktiren herhangi biri Musk’ın kritik yol listesine girmiş oluyordu. Musk gecikmelerden sorumlu olanların peşine düşüyor ve buna rağmen sorunları çözmek için de gücü dahilinde her şeyi yapıyordu. Kevin Brogan bununla ilili şunları diler getirmişti: “Bir keresinde fırlatmayı ben kişisel olarak geciktirmiştim ve Elon’a neler olduğuna dair günde iki kez bilgi veriyordum. Elon bana ‘Bu şirkette 500 kişi var. Senin daha neye ihtiyacın var?’ diyordu.” Telefon görüşmelerinden biri Musk, Riley’e eşlik ederken olmuş olmalıydı çünkü Brogan Musk’ın Londra’da bir kulübün tuvaletinden kendisini aradığını ve roketin büyük parçalarından birinin kaynak işlerinin nasıl gittiğini öğrendiğini hatırlamaktadır. Musk konuşmalardan birini de Riley yanında uyurken gecenin bir yarısında yapmış ve mühendislerini fısıldayarak fırçalamak zorunda kalmıştı. Brogan bu olayla ilgili şunları söylemişti: “Bizimle yarak odası ses tonunda konuşmuştu ve biz de bu yüzden o bize ‘KEndinizi toparlamanız gerekiyor’ derken hoparlörün başına toplanmak zorunda kalmıştık.”
Sf: 230
SpaceX’in fırlatma gösterisinin daha mütevazi bir hale getirilmiş olması, çalışanları ne rahatsız etmiş ne de heyecanlarını azaltmıştı. Roket gürültülü sesler çıkarıp gökyüzüne yükseldikçe SpaceX merkezindeki çalışanlar yüksek sesle çığlık atıyorlardı. Arkasından gelen her bir kontrol noktası da -adadan ayrılış, motor kontroller- yine ıslık ve çığlıklarla karşılanıyordu. Uçuşun doksanıncı saniyesinde ilk bölüm ayrılırken ikinci bölüm ateşlendi ve çalışanlar yayını neşeli ve sıra dışı çığlık ve bağırışlarla doldurdular. Konuşulanlardan biri “Kusursuz” demişti. Kestrel motoru önce kırmızı bir renk aldı ve altı dakikalık yama sürecine başladı. McLaury “İkinci bölüm ayrıldığında sonunda tekrar nefes almaya başlamıştım ve dizlerimin de kilitlenmesi geçmişti” demişti.
Birinci bölüm yaklaşık üç dakika sonunda kapakları açılarak dünyaya geri düşmüştü. Ve en son olarak da yolculuğunun yaklaşık dokuzuncu dakikasında Falcon 1 planlandığı gib motorlarını susturdu ve yörüngeye ulaştı ve böyle bir başarıyı gerçekleştiren, özel bir kişi tarafından üretilen ilk makine oldu. Bu başarı Musk’ın en başta planladığından yaklaşık dört buçuk yıl daha uzun olacak şekilde altı yıl sürmüştü ve modern bilim ve iş dünyasının bu mucizesini 500 kişi gerçekleştirmişti.
Sf: 231
Musk fırlatmadan önce, günün ilk saatlerinde üzerinde artmakta olan baskıdan kardeşi Kimbal ve onun çocukları ile Disneyland’a giderek uzaklaşmaya çalıştı. Musk daha sonra saat 16:00’daki fırlatma için aceleyle geri dönmüş ve ateşlemeden iki dakika önce SpaceX’in bir römork üzerindeki kontrol odasına gelmişti. Kimbal “Fırlatma başarılı olduğunda herkes gözyaşlarına boğulmuştu. Yaşadığım en duygusal anlardan biriydi.” dedi. Musk kontrol odasından çıkarak bir rock yıldızı gibi karşılandığı fabrikaya girdi. Bu konuyla ilgili olarak şunları dile getirdi: “Bu inanılmaz derecede harikaydı. Bunu yapamayacağımızı düşünen çok fazla kişi vardı, gerçekten de çok fazla kişi. Ancak kader dördüncü denemede yüzümüze güldü. Dünyada bunu yapmış olan sadece bir avuç dolusu kadar ülke var. Bu genellikle ülkelerin yaptığı bir şeydi, şirketlerin değil… Şu an zihnim çok yorgun bu yüzden bir şey söylemek çok zor ancak bu kesinlikle benim ve buradaki bir çok insanın hayatındaki en harika günlerden birisi. Bunu yapabileceğimizi herkese gösterdik. Bu arkadan gelecek adımların sadece birincisi… Sizi bilmem ama ben bu akşam gerçekten muhteşem bir parti vereceğim.” Mary Beth Brown daha sonra Musk’ın omuzuna dokundu ve onu bir toplantıya götürdü.
Sf: 232
SpaceX’in yörüngeye bir uydu taşıma için Malezya hükümeti ile yapmış olduğu bir anlaşma vardı ancak fırlatma ve bu iş için ödeme 2009 ortalarından önce gerçekleşmeyecekti. Bu arada SpaceX para bulmak için uğraşacaktı.
Sf: 233
Yayınladığı raporda Tesla’nın bir dizi işten çıkarmalarda bulunduğu, Detroit’teki ofisini kapattığı ve bankada sadece 9 milyon doları kaldığını belirtiyordu. Tesla çalışanı e-postasında şunlara yer vermişti: “1.200’den fazla siparişimiz var ve bu da müşterilerimizden onlarca milyon dolarlık nakit aldığımız ve tamamen harcadığımız anlamına gelmektedir. Bu arada sadece 50’den az otomobil teslim ettik. Bir Tesla Roadster için 60.000 dolar yatırmış olan bir arkadaşımla konuştum. Artık daha fazla seyirci kalamayacağım ve çalıştığım şirketin kamuoyunu kandırmasına ve değerli müşterilerimizi dolandırmasına izin vermeyeceğim. Müşterilerimiz ve halk, Tesla’nın bu kadar fazla sevilmesinin nedenidir. Onlara yalan söyleniyor olması ise çok yanlış.” (Musk daha sonra bu çalışanın kimliğini dahice bir şekilde tespit etmişti. Yazıdaki metni bir Word belgesine aktardı, boyutunu kontrol etti, bir yazıcıya gönderdi ve daha sonra da aynı dosya boyutuna sahip önceki bir yazıcı aktivitesini aradı. Daha sonra da orijinal dosyayı yazdıran kişiye kadar izi takip etti. O çalışan, bir özür mektubu yazarak istifa etti.)
Sf: 234
Musk “Kendimi b.k gibi hissediyordum. Bunun üstesinden gelebileceğimizi düşünmüyordum. Her şeyin kaderinde muhtemelen başarısızlık olduğunu düşünüyordum.” demişti.
Musk, SpaceX ve Tesla ile ilgili hesapların üzerinde çalıştığında ona sanki sadece bir şirketin varlığını sürdürebilme şansı olacakmış gibi geldi: “SpaceX ya da Tesla’dan birisini seçebilirdim ya da elimde kalan parayı ikisi arasında paylaştırabilirdim. Bu zor bir seçimdi. Eğer parayı bölersem belki her iki şirket de yok olacaktı. Eğer parayı tek bir şirkete verirsem, oun hayatta kalma şamsı çok daha büyük olacaktı ancak bu; diğerinin kesin olarak yok olması demek olacaktı. Bunu defalarca düşündüm.” Musk bu düşünce üzerinde kafa yorarken ekonomi ve onunla birlikte Musk’ın mali durumu da bir anda daha da kötüleşti. 2008 senesinin sonu geldiğinde Musk’ın parası tükenmişti.
Riley, Musk’ın hayatını Shakespearvari bir trajedi gibi görmeye başlamıştı. Musk bazen sorunları ile ilgili ona açılıyor, bazen de kendi kabuğuna çekiliyordu. Riley, Musk e-postalarını okurken gizlice onu gözlüyor ve kötü haberler geldikçe yüzünün ekşimesini izliyordu: “Onun kafasındaki konuşmaları, canlandırmalarını görebilirdiniz. Sevdiğiniz birisinin bu şekilde acı çektiğini görmek gerçekten çok zor.” Aşırı uzun çalışma saatleri ve yeme alışkanlıkları nedeniyle Musk’ın kilosu çok fazla değişiyordu. Gözlerinin altında torbalar oluşmuş ve yüz ifadesi de ultra maratondan sonra tükenmiş bir koşucunun yüz ifadesi gibiydi. Riley bununla ilgili “Ölümün kendisi gibi görünüyordu. Onun kalp krizi geçirip öleceğini düşündüğümü hatırlıyorum. Ölüm döşeğindeli yaşlı bir adam gibi görünüyordu.” dedi. Musk geceleri kabuslar görüyor ve çığlıklar atıyordu. “Fiziksel acı içerisindeydi. Uykusunda üzerime çıkıyor ve bağırmaya başlıyordu.” Musk ve Riley, Musk’ın arkadaşı Skoll’dan yüz binlerce dolar borç almaya başladı ve Riley’nin ailesi de evlerini ipotek ettirmeyi teklif etti. Musk artık Los Angeles ile Silikon Vadisi arasında jeti ile seyahat etmiyor, kara yolunu kullanıyordu.
Sf: 239
Musk o gün olanları şöyle aktarmaktadır: “Talulah’a yılbaşı için bir şey alamamıştım. Boulder’da sokağa fırladım ve açık olan tek yerin bu b.ktan incik boncuk satan yer olduğunu gördüm ve onlar da kapatmak üzerelerdi. Bulabildiğim en iyi şey ellerine Hindistan cevizleri olan plastik ‘görmedim, duymadım, bilmiyorum’ maymunlarıydı.”
“Tanıdığım herkesten daha fazla çalışma ve daha fazla strese dayanma yeteneğine sahiptir. 2008’de yaşadıkları bir bakasını bitirebilirdi. Sadece hayatta kalmadı. Çalışmaya ve odağını korumaya devam etti.” Bir krizin ortasında bile odaklanmış olarak kalabilme yeteneği Musk’ın diğer yöneticiler ve rakipleri üzerindeki en önemli avantajlarından biridir. Gracias sözlerine şu şekilde devam etmişti: “Bu tarz bir baskı altındaki birçok kişi aşırı derecede yıpranır. Kararları gittikçe kötüye gider. Elon is bu durumlarda hiper mantıklı bir hal alır. Bu durumlarda bile halen uzun vadeli, berrak kararlar alabilmektedir. Onun için şartlar ne kadar zor ise kendisi de o kadar iyi olmaktadır. Neler yaşadığına en yakından lahit olan biri sonunda bu adama daha fazla saygı duymaya başlar. Onun acıya katlanma yeteneğinin bir benzerini daha görmedim.”
Sf: 241
Dış görünümü bakımından Falcon 9’da tasarım konusunda çok özel bir husus bulunmamaktadır. Gereksiz ve anlamsız parçalardan arındırılmış kullanışlı bir makine olan bir Apple dizüstü bilgisayar ya da Braun marka su ısıtıcısının uzay gemisi karşılığıdır.
Sf: 242
Bir fırlatmadan yaklaşık dört saat önce Falcon 9’a çok büyük miktarda sıvı oksijen ve roketlere uygun kerosen doldurulmaya başlanı. Sıvı oksijenin bir kısmı fırlatma için beklerken roketten dışarı çıkar ve aşırı derecede soğuk bir şekilde muhafaza edildiğinden metalle ve hava ile temas ettiği anda buharlaşır ve roketin yanlarından aşağı doğru sarkan beyaz tüylere benzeyen bir görüntü oluşturur. Bu görüntü Falcon 9’un seyahatinden önce hazırlanırken öfleyip pöflüyormuşçasına bir ifade takınmasına neden olur. SpaceX’in görev kontrol ekibindeki mühendisler bu yakıt sistemlerimi ve diğer her şeyi gözlemler. Kulaklık ve başlık takımları vasıtasıyla sürekli olarak konuşurlar ve her bir onaydan diğerine geçildiğinde “kalkış heyecanı” tarafından adeta yutulan kalkış kontrol listelerinin üzerinden madde madde geçmeye başlarlar. Kalkışa on dakika kala insanlar alanı boşaltır ve geri kalan süreçleri otomasyon ile yürütecek olan makinelere bırakırlar. Her şey sessizce devam eder ve esas olaydan tam öncesine kadar gerilim yükselir. Derken Falcon 9 tutmuş olduğu nefesini birdenbire kuvvetlice bırakarak sessizliği bozar.
Beyaz renkteki kafesli destek yapısı roketin gövdesinden ayrılır. Fırlatmaya son on saniyede geri sayıp başlar. 10’dan 4’e kadar pek bir şey olmaz. Ancak 3 dendiğinde motorlar ateşlenir ve bilgisayarlar son ve çok hızlı bir durum kontrolü gerçekleştirir. Bilgisayar sistemleri dokuz motorun tümünü kontrol edip yeterli gücün oluşup oluşmadığını ölçerken roketi dört dev kelepçe yerde tutar. Sıfır dendiğinde, roketin kalkış için her şeyin yolunda olduğuna karar verilmiştir ve kelepçeler roketi serbest bırakır. Roket yer çekimi ile bir savaşa girer ve daha sonra da tabanını alevler çevrelerken, sıvı oksijenden kaynaklanan kar görünümlü kalın beyaz bir bulutun arasında yükselir. Bu kadar büyük birşeyin havada o kadar düzgün ve sabit bir şekilde asılı kaldığını görmek beynin algılanması için oldukça zordur. Fazlasıyla alışılmadık ve açıklanamaz bir durumdur. Kalkıştan yaklaşık yirmi saniye sonra güvenli bir şekilde birkaç km ötede bulunan seyirciler Falcon 9’un egzozundan çıkan ses dalgaları ile şok dalgaları titrer bir şekilde dağılır. Beyaz roket etkileyici bir güç ile gökyüzünde gittikçe yükseğe doğru tırmanır. Yaklaşık bir dakika sonra gökyüzünde sadece kızıl bir nokta olarak görünür ve daha sonra da puf; gözden kaybolur. Sadece alaycı bir aptal, bu olaya şahit olduktan sonra bu duyguyu insanoğlunun başardıklarına hayret etmekten başka bir şey olarak tanımlayabilir.
Sf: 246
Zip2, PayPal, Tesla, SolarCity; bunların hepsi Musk’ın birer kendini ifade şeklidir. SpaceX ise Musk’ın kendisidir. Şirketin zaafları da, başarıları gibi Musk’tan kaynaklanmaktadır. Bunun bir kısmı Musk’ın detaylara manyaklık derecesinde gösterdiği dikkat ve SpaceX’in her uğraşına dahil olmasından kaynaklanmaktadır.
Sf: 247
Çalışanlar Musk’tan korkmaktadır. Ona taparlar. Onun için canlarını bile verirler ve tüm bunları aynı anda hissederek yaparlar.
Havacılık ve uzay endüstrisinin kalanı uzaya 1960’lardan yadigar görünen nesneler göndermeye devam ederken SpaceX bunun tam tersini yaparak gösterdi. Yeniden kullanılabilir roketleri ve uzay gemileri gerçekten yirmi birinci yüzyıla ait makineler gibi görünmektedir. Teçhizatın modernizasyonu sadece gösteriş için değildir. SpaceX’in teknolojisini sürekli olarak ilerleme yönünde zorlamasını ve endüstrinin ekonomisini değiştirmesini yansıtmaktadır. Musk sadece uygu gönderme ve uzay istasyonuna ikmal yapmanın maliyetlerini düşürmek istememektedir. Fırlatma maliyetlerini, Mars’a binlerce ama binlerce ikmal uçuşu yapabilecek ve orada bir koloni kurabilecek seviyeye gelecek kadar azaltmak istemektedir. Musk güneş sistemini fethetmek istemektedir ve görüldüğü gibi eğer bu tarz bir düşünce sizi cezbediyorsa, çalışabileceğiniz tek bir şirket vardır.
Bu hedefler pek akla sığmamaktadır fakat onun dışında kalan uzay endüstrisi uzayı sıkıcı bir hale getirmiştir. Nesneleri ve insanları uzaya gönderme işinin çoğunu elinde tutan Ruslar, bu işi onlarca yıllık eski ekipmanlarla yapmaktadır. İnsanları IS’e götüren sıkış tıkış Soyuz kapsülünün mekanik topuzlu kolları ve 1966’daki ilk uçuşundan kalma gibi görünen bilgisayar ekranları vardır. Bu uzay yarışında yeni olan ülkeler ise antika denebilecek Rus ve Amerikan teçhizatını delice bir hassasiyetle taklit etmektedir. Genç insanlar havacılık ve uzay endüstrisine girdiğinde makinelerin durumuna ya gülmek ya da ağlamak zorunda kalmaktadır. Hiçbir şey bir uzay gemisini 1960’lardan kalma bir çamaşır makinesinde kullanılan mekanizmalar ile kontrol etmedeki eğlenceyi söküp atamaz. Ve ayrıca çalışma ortamının da makineler gibi modası geçmiştir.
Musk’ı iyi tanıyan kişiler, onu bir CEO’dan daha çok bir general olarak tanımlamayı tercih ederler ve bu da uygun bir tanımdır. Endüstriden nerdeyse istediği herkesi SpaceX’e alarak kendisine bir mühendislik ordusu kurmuştur.
SpaceX’in işe alma modeli, en iyi okullardan en iyi kişileri alma üzerinde özellikle durmaktadır. Ancak ilginin çoğu, yaşamları boyunca A tipi kişilik özellikleri sergilemiş olan mühendisleri bulmaya harcanmaktadır. Şirketin yetenek avcıları, robot yapma yarışmalarıda mükemmel seviyeye gelmiş ya da sıra dışı araçlar yapmış olan otomobil yarışı meraklılarını aramaktadır. Amaç; tutkuyu hisseden, ekip çalışmasına uyum sağlayabilen ve metal ile çalışma konusunda gerçek hayat tecrübesine sahip kişiler bulmaktadır. SpaceX’te yeteneklerin işe alımının başında beş yıl geçirmiş olan Dolly Singh “İşiniz gereği bilgisayar kodu yazan bir kişi olsanız bile mekanik nesnelerin nasıl çalıştığını bilmeniz gerekir. Küçüklüklerinden beri bir şeyler inşa eden kişiler arıyoruz” demişti.
Sf: 249
Bazen bu insanlar ön kapıdan öylece içeri giriyordu. Diğer zamanlarda ise Singh onları bulmak için bir takım zekice teknikler kullanıyordu. Akademik makaleleri ve yayınları tarayıp oldukça belirgin yeteneklere sahip mühendisleri avlaması, laboratuvarda çalışan araştırmacıları bulması ve üniversitelerden yetişmiş mühendisleri çekip alması ile ünlenmişti. Fuarlar ve konferanslarda SpaceX yetenek avcıları ilginç adayları polisiye bir roman gibi takip ve tespit ediyorlardı. Adaylara genellikle ilk görüşme için etkinlik alanı yakınındaki bir bar ya da restoranda buluşmak için yer ve zamanı gösteren birer zarf veriyorlardı. Görüşmeye gelen adaylar kendilerinin katılımcıların tümünün arasından seçilen bir avuç kişi arasında yer aldıklarını göstermekteydi. Bu kişiler kendilerini derhal özel hissetmiş oluyorlardı.
Tüm bu görüşme süreçlerini başarı ile atlatan muhtemel SpaceX çalışanları, son bir test daha vermek zorundadır. Neden SpaceX’te çalışmak istediklerine dair Musk için bir yazı kaleme almaları istenir.
Sf: 250
Bulmacaları çözme, görüşmelerde zekice hareket etme ve güzel bir yazı kaleme almanın ödülü; Musk ile bir toplantıdır. SpaceX’in aralarında hizmetliler ve teknisyenlerin de olduğu ilk bin adet çalışanın neredeyse tamamı ile kendisi görüşmüş ve şirketin iş gücü artıkça da mühendislerle görüşmeye devam etmiştir. Her bir çalışana Musk ile görüşmeden önce bir uyarıda bulunulur. Kendisine görüşmenin otuz saniye ile otuz dakika arasında devam edebileceği söylenir. Elon muhtemelen görüşmenin ilk bölümünde e-posta yazamaya ya da çalışmaya devam edecek ve çok fazla konuşmayacaktır. Panik yapmayın. Bu normaldir. En sonunda sizi karşısına alacak şekilde size dönecektir. Ancak o zaman bile sizinle göz teması kurmayabilir ya da varlığınızı tam olarak algılamayabilir. Yine panik yapmayın. Bu da normal. Zamanı gelince sizinle konuşacaktır. Bu noktada Musk ile görüşmede bulunmuş mühendislerin hikayeleri işkence gibi olanlardan oldukça muhteşem olanlara kadar değişmektedir. Musk size bir soru da sorabilir, bir sürü de. Ancak Musk’ın size şu bilmeceyi soracağından emin olabilirsiniz: “Dünya üzerinde bir yerdesiniz. Bir mil güneye, bir mil batıya ve bir mil kuzeye yürüyorsunuz ve bir bakıyorsunuz ki yine başladığınız noktadasınız. Bu nokta neresidir?” bu sorunun tek cevabı Kuzey Kutbudur ve mühendislerin birçoğu bunu hemen bilmektedir. İşte bu anda Musk şu soruyu sorar: “Başka neresi olabilir?” Diğer cevap, eğer bir mil güneye giderseniz dünyanın çevresinin bir mile denk geldiği, güney kutbuna çok yakın bir noktadır. Bu cevabı çok daha az sayıda mühendis bilmektedir ve Musk da onlarla seve seve bu ve bunun gibi bilmeceler üzerine konuşur ve açıklamaları esnasında da alakalı her türlü denklemden bahseder. Karşısındakinin doğru cevabı bilmesinden daha çok sorunu nasıl tanımladığı ve onu çözmedeki yaklaşıma dikkat eder.
Sf: 251
Bunların birçoğu haftalık doksan saatten fazla olan çalışma saatleri nedeniyle ilk birkaç ay içerisinde işi bırakmıştı. Diğerleri de Musk ve diğer yöneticilerin toplantılarda sergiledikleri direkt tavır ile baş edememeleri nedeniyle işten ayrılmışlardı. Singh bununla ilgili olarak şunları söylemişti: “Elon sizi tanımaz ve bir şeyin sizin duygularınızı incitip incitmeyeceğini düşünmez. O sadece ne yapmak istediğini bilir. Bu iletişim şekline alışamayan kişiler başarılı olamazlar.”
SpaceX’in, bu inanılmaz derecede fazla personel değişiminden kötü etkilendiğine dair bir izlenim vardır ve şirket şüphesiz pek çok kez personel kadrosunu değiştirmiştir. Ancak şirketin kurulmasına yardımcı olmuş birçok önemli yönetici, on yıl ya da daha uzun bir süre dayanmıştır. Alt seviyedeki mühendislerde ise birçok kişi projelerini tamamlamak ve hisse senetlerini elde edebilmek için en azından beş yıl kalmaktadırlar. Bu herhangi bir teknoloji şirketindeki normal bir davranıştır. SpaceX ve Musk ayrıca alışılmadık bir sadakat seviyesi oluşturmaktadır. Musk, askerleri arasında Steve Jobs benzeri bir istek duygusunu yaratmayı başarmıştır. Singh bununla ilgili “Sizi neredeyse hipnotize eder. Size çılgın bir bakış atar ve ‘Evet, Mars’a gidebiliriz’ demeye başlarsınız” demiştir. Bunu biraz daha ileri götürdüğünüzde Musk ile birlikte çalışmaktan kaynaklanan bir acısal zevk ve sado-mazoşist bir duygu hissedersiniz. Bu kitap için görüşülen birçok kişi çalışma saatlerini, Musk’ın lafını esirgemeyen tarzını ve bazen kullandığı saçma ifadeleri kınadı. Ancak neredeyse herkes -kovulanlar bile- halen Musk’a tapıyor ve onun hakkında konuşurken süper kahramanlar ya da tanrılar için sarf edilen kelimeleri kullanıyorlar.
Sf: 254
Dövmeli ve bandanalı teknisyenlerden genç beyaz yakalı mühendislere kadar değişik kişilerden oluşan yüzlerce insan fabrikada aynı anda çalışmaktadır.
Sf: 255
Bu endüstri yuvasının içinde şeffaf bir ofis görmek insana biraz garip gelmektedir. Ancak Musk, mühendislerinin sürekli olarak makinelerde neler olup bittiğini izlemelerini ve masalarına giderken fabrika içerisinde yürümek ve teknisyenlerle konuşmak zorunda kalmalarını istemiştir.
Fabrika, SpaceX’in roket yapma alanında elindeki en büyük silah olarak gördüğü üretime adanmış bir tapınaktır. SpaceX roketlerinin, motorlarının, elektroniğinin ve diğer parçalarının yüzde 80 ile 90 arasında değişen bir miktarını kendisi üretmektedir. Bu durum, nihai ürünlerini oluşturabilmeleri için 1.200’den fazla tedarikçiye bağlı olduğu ile açık bir şekilde övünen United Launch Airline ya da ULA gibi rakiplerini sersemlemiş bir şekilde yere seren bir stratejidir. (Bir Lockheed Martin ve Boeing ortaklığı olan ULA, kendisini bir verimsizlik modelindense bir istihdam yaratıcısı olarak görmektedir.)
Sf: 257
Bu deneme ve yanılma sürecinin sonucu olarak SpaceX artık büyük, ince metal plakaları kaynatabilmekte, Falcon Roketlerinin ağırlığından büyük oranda tasarruf etmekte ve daha hafif alaşımlar kullanarak perçin, kelepçe ve diğer destek ve birleştirme malzemelerinden kurtulmaktadır. Musk’ın otomotiv endüstrisindeki rakipleri de yakında aynısını yapmak zorunda kalacaklardır çünkü SpaceX bu ekipman ve tekniklerin bazılarını Tesla’ya transfer etmiş durumdadır. Tesla’nın amacı; daha hafif ve dayanıklı otomobiller üretebilmektedir.
Bu teknoloji, SpaceX’in rakiplerinin onu kopyalamaya başlaması ve SpaceX’in bu alandaki uzmanlarını kapmaya çalışmasına varacak kadar değerli bir hal almıştır. Jeff Bezos’nun gizli roket şirketi Blue Origin, bu konuda özellikte agresiftir ve dünyanın bu kaynak tekniğinde en önde gelen uzmanlarından olan Ray Miryekta’yı SpaceX’ten çalarak Musk ile arasını fazlasıyla açacak bir hamlede bulunmuştur. Musk bu konu ile ilgili olarak “Blue Origin, iki kat maaş gibi öneriler yaparak uzmanlaşmış yetenekler üzerine atak yapmaktadır. Ben bunun gereksiz ve biraz da kaba olduğunu düşünüyorum.” demiştir. SpaceX şirketinde Blue Origin firmasına BO denmektedir ve bu personel çalmalarının önüne geçilmesi için e-postalara “blue” ve “origin” kelimelerinin geçtiği mesajları tarayan bir filtre uygulamışlardır.
Sf: 259
Musk özel cihazlar alınmasına yönelik talepleri, mühendisler o alet ya da cihaza neden ihtiyaç duyduğunu açık bir şekilde belirtmediği sürece geri çevirmekteydi. Musk’ın, halen hem iyi hem de bir derecede kötü ün kazandığı yöneticilik yeteneklerini geliştirmesi gerekmektedir.
Zip2 ve PayPal’da görüşlerinin arkasında durmak ve yazılım ekiplerini yönlendirmede kendini rahat hissediyordu. SpaceX’te ise iş hakkında birşeyleri anlaması ve öğrenmesi gerekiyordu. Musk roketler konusundaki bilgisinin büyük kısmını oluşturmak için ilk başlarda ders kitaplarından faydalandı. Fakat SpaceX birer birer zeki insanları işe almaya başladıkça, Musk onların bilgilerinden faydalanabileceğinin farkına vardı. SpaceX’te bir mühendisi yakalar ve bir çeşit supap ya da özel bir malzeme konusunda onunla çalışarak başının etini yerdi. Şirketin ilk mühendislerinden biri Kevin Brogan bununla ilgili “İlk başlarda kendi konularına hakim olup olmadığım konusunda beni sınadığını sanmıştım. Sonra onun bir şeyler öğrenmeye çalıştığını anladım. Sizin bildiklerinizin yüzde doksanını öğreninceye kadar sizi sorguya çekmeye devam eder.” demişti. Musk ile uzunca bir zaman geçirmiş kişiler, onun çok fazla bilgiyi neredeyse eksiksiz bir şekilde hatırlayabilme ve öğrenme yeteneğini doğrulayacaktır. Bu onun en etkileyici ve en göz korkutucu yeteneklerinden biridir.
Sf: 260
“Elon hep iyimser olmuştur.”
“Her şeyin yolunda gideceğini varsayarak en kısa miadı seçer ve daha sonra da herkesin daha fazla çalışabileceğini varsayarak bu süreci hızlandırır.”
Musk, doğası gereği bir iyimserdir ve işlerin hatasız bir şekilde gelişeceği ve ekibindeki herkesin kendisininkilere benzer yetenekleri ve iş ahlakı olduğu fikrini esas alarak bir şeyi yapmanın ne kadar süreceğine dair hesaplamaları yapabileceğini sanmaktadır.
Sf:261
İnsanlara kafalarını duvara vurarak o duvardan geçmelerini söylemek istemezsiniz. Ancak zaman çerçeveleri konusunda kesinlikler iyimserim.
Sf: 263
Musk mühendislerini kendi teslimat tarihlerini sahiplenme konusunda yönlendirmektedir. “Musk size ‘Bunu Cuma günü öğleden sonra 14.00’a kadar yapmak zorundasın’ demez. Bunun yerine ‘Benim Cuma günü öğleden sonra 14.00’a kadar imkansızın yapılmasına ihtiyacım var. Bunu yapabilir misin?’ der. Daha sonra ‘evet’ dediğiniz zaman artık o size söylediği için değil kendiniz için bu kadar fazla çalışıyorsunuzdur. Bu hissedebileceğiniz bir ayırımdır. Kendi işinizi yapmak için gönüllü olmuşsunuzdur.”
Günde on altı saat çalışan biri, günde sekiz saat çalışan iki kişiden çok daha verimli bir kişiye dönüşmektedir.
Sf: 266
Musk tüm bu çalışma ve endişeyi, standart cevaplarından biri ile cevaplamıştı. “OK.” Davis’in tasarladığı harekete geçirici 3.900 dolara mal olmuş ve Falcon 1 ile birlikte uzaya gitmişti. Davis bununla ilgili şunları söyledi: “O e-postaya sahip olduğum tüm entelektüel birikimimi koymuştum ve bir dakika sonra o basit cevabı aldım. Şirketteki herkes aynı tecrübeyi yaşıyordu. Elon hakkında sevdiğim şeylerden bir tanesi çok önemli ve büyük kararları çok çabuk şekilde alabilme yeteneğidir. Bu özellik bugün bile halen devam etmektedir.
Sf: 268
Elon’la kapışmak zorunda kalan biri olmayı hiç istemem. Çünkü sonuçta işi bırakıp başka bir şey yaparsınız. Sizden daha iyi düşünecek, manevra yapacak ve uygulayacaktır.
Sf: 271
Bu klasik Musk’tır. E-posta dili bakımından kabaydı ve aslında işlerin sadece olabildiği kadar verimli bir şekilde yapılmasını isteyen biri için de o kadar istenmedik bir husus değildi. Diğer bazı kişilerin önemsiz olarak görebilecekleri bir konuyu saplantı haline getirmişti ancak belirgin bir noktaya temas ediyordu.
SpaceX’te en önde gelen ve yön gösterici prensip; işinize dört elle sarılmanız ve işlerinizi halletmenizdir. Yönlendirme ya da detaylı talimatla bekleyen kişiler adeta sürünürler.
Bir kişinin mutlak olarak yapabileceği en kötü şey Musk’a istediği şeyin imkansız olduğu bilgisini vermektir. Bir çalışan Musk’a harekete geçirici parça gibi bir cihazın maliyetini onun istediği rakama indirmenin bir yolu olmadığını ya da Musk’ın istediği sürede yapmak için yeterli zamanın olmadığını söyleyebilir. Brogan böyle bir durumda olacakları şöyle anlatır: “Elon size ‘Tamam. Seni projeden aldım ve şimdi projenin CEO’su benim. Hem senin işini alacağım, hem de aynı anda iki şirketin CEO’su olacağım. Bunu yetiştireceğim.’ diyecektir. Çılgınca olan şeyse; Elon’un bunu gerçekten de yapmasıdır. Ne zaman birisini kovsa ve işini kendi üzerine alsa proje ne olursa olsun bunu başarmaktadır.”
Sf: 272
Musk bu olayı değil ama FAA ile diğer karşı karşıya gelmelerini hatırlamaktadır. Bir seferinde bir FAA yetkilisinin toplantı esnasında söylediği ve kendisinin aptalca bulduğu şeyleri liste haline getirmiş ve bu listeyi adamın patronuna göndermişti. Musk bu konu ile ilgili olarak şunları söylemişti: “Daha sonra onun garip yöneticisi bana onun uzay mekiği programlarında ne kadar uzun süre çalışmış olduğu ve yaklaşık yirmi kadar fırlatmanın sorumluluğunu yürüttüğü ve benim hangi cüretle diğer adamın yanıldığını söyleyebildiğim hakkında uzun bir e-posta göndermişti. Ben de ona ‘Sadece o yanılmıyor ifademi düzelteyim; siz de hatalısınız ve izin verin de nedenlerini sayayım’ dedim. Bundan sonra bana başka bir e-posta gönderdiğini sanmıyorum. Bir uzay endüstrisinde gerçekten büyük bir etki yaratmak istiyoruz. Eğer kurallar sizin ilerlemenizi engelliyorsa o zaman kurallarla savaşmak zorundasınız.”
Sf: 273
“Kontrolörler konusunda temel bir problem mevcut. Eğer bir kontrolör bir kuralın değişikliğini onaylar ve kötü bir şey olursa bu kişi kariyerini kolaylıkla yok edebilir. Ancak eğer bir kuralı değiştirirler ve iyi bir şey olursa; bir ödül bile almamaktadır. Yani oldukça asimetrik bir durum söz konusudur. Bu yüzden kontrolörlerin kuralların değişimine direnmelerini anlamak kolaydır. Çünkü bir taraftan büyük bir ceza, diğer tarafta ise hiçbir ödül yoktur. Böylece bir senaryoda mantıklı herhangi bir kişi nasıl davranırdı?”
Sf:274
Musk’ın önümüzdeki senelerde davranış şekline çekidüzen vermesi gerektiğini söylemişti: “Musk’ın en büyük düşmanı kendisi ve insanlara davranış şekli olacaktır.”
Sf: 277
Shotwell 7 numaralı Tesla çalışanı olmuştu. “Microcosm’a üç hafta sonra işten çıkacağım bilgisini verdim ve banyomu yeniden dekore ettim çünkü işi aldıktan sonra bir hayatım olmayacağını biliyordum.” demişti.
Sf: 279
Bir Falcon 9 uçuşu 60 milyon dolara mal olmaktadı ve şirket, ölçek ekonomisi ve fırlatma teknolojisindeki gelişmeler vasıtasıyla bu rakamı 20 milyon dolar civarına düşürmeyi istemektedir. SpaceX, ISS’e gönderilen dört Dragon kapsülü, Falcon 1 ile yapılan beş uçuş için 2,5 milyar dolar harcamıştır. Bu maliyet endüstrideki diğer oyuncular için bırakın amaçlanabilecek bir rakam olmayı, bir tek uçuş başına mevcut maliyet rakamları bile değildir. Shotwell, “Bu adamlar aldıkları paralar ile ne yapıyorlar bilmiyorum. Bunu herhalde yakıyorlar. Gerçekten bilmiyorum.” dedi. Shotwel’in de belirttiği gibi; birçok ülke uzaya roket gönderme konusuna ilgi göstermekte, ekonomik büyümeleri açısından gerekli gördüklerinden ve statülerini gelişmiş ülkelerle eşitlemek adına iletişim teknolojilerini dikkatlice ve yakından gözlemlemektedirler. Daha ucuza mal edilen uçuşlar SpaceX’in bu yeni müşteri topluluğundan gelecek olan siparişlerin büyük kısmını almasına yardım edecektir. Şirket ayrıca insanlı uçuşlar için büyüyecek bir pazarda yer almayı da bekliyor.
Sf: 281
Shotwell bununla ilgili “Eğer insanoğlundan nefret ediyor ve yeryüzünden silinmesinin sorun olmayacağını düşünüyorsanız, o zaman sorun yok. Uzaya gitmeyin. Eğer insanoğlunun, yaşamak için ikinci bir yer arayıp bulmaya değer olduğunu düşünüyorsanız, o zaman bu konuya odaklanmalı ve bu yolda biraz para harcamaya istekli olmalısınız. NASA tarafından Mars’a iniş araçları ve orada hareket edecek sistemler göndermek için seçileceğimizden neredeyse yüzde yüz eminim. Daha sonra ilk SpaceX görevi bir miktar ikmal malzemesini bırakmak ve böylece insanlar oraya vardığında yaşanacak yer, yenilecek gıda ve ayrıca onlar için yapılacak işler olacaktır.” dedi.
Sf: 291
Eski bir SpaceX yönetici çalışma atmosferini, garip bir tatminsizlik ve ebedi bir umut üzerinde çalışan bir makine olarak tarif etmişti. Bu yönetici sözlerine şöyle devam etti: “Sanki herkes Los Angeles’tan New York’a bir depo benzinle gitmesi gereken bu otomobil üzerinde çalışmaktadır. Bir yıl boyunca otomobil üzerinde çalışırlar ve her parçasını test ederler. Daha sonra New York için yola çıktıklarında ise tüm başkan yardımcıları kendi kendine Las Vegas’a ulaşırlarsa şanslı olacaklarını söyler. Daha sonra ise şu olur: Araç onların umduğunun iki katı mesafe kat edip New Mexico’ya ulaşmıştır ancak Elon buna rağmen çıldırmış durumdadır. O, insanlardan bir başkasının faydalanacağının iki katı kadar fayda sağlayabilir.”
Drew Eldeen bununla ilgili şunları söylemişti: “Hisse senelerine değer vermediğimiz için bizi azarlardı. Bize ‘Uzun vadede bunlar birkaç bin dolardan daha değerli’ derdi. Bize bağırıp çağırmıyordu ancak hayal kırıklığına uğramış gibi görünmekteydi. bunları duymak kolay değildi.”
ELEKTRİKLİ OTOMOBİLİN İNTİKAMI
Sf: 295
Otomobiller ve kamyonlar için o kadar fazla televizyon reklamı vardır ki onlara bağışıklık kazanmak ve reklamlarda nelerin olduğuna dikkat etmemek çok kolaydır. Bu sorun değil. Çünkü kayda değer çok da fazla şey olmamaktadır. Reklamlarına birazcık daha ilgi çekici unsur katmanın yolunu arayan otomobil üreticileri onlarca yıldır aynı şeylerin peşindedirler: Biraz daha geniş bir araç, litre başına fazladan birkaç kilometre, daha iyi yol tutuşu ya da fazladan bir bardak tutacağı. Otomobillerini övmek için hiç bir ilgin. şey bulamayanla, araçlarının diğerlerinden daha iyi olduğuna dair insanları ikna etmek için bu sefer yarı çıplak kadınlara, İngiliz aksanlı erkeklere ve gerektiğinde de smokinler içinde dans eden farelere başvurmaktadırlar. Bir dahaki sefere televizyonunuzda bir otomobil reklamı gördüğünüzde bir anlığına durun ve gerçekten nelerin söylenmekte olduğuna kulak kabartın. Volkswagen’in “İmzala-ve-sür” etkinliğinin aslında “otomobil edinmeyi sizin için daha az acılı bir hale getiriyoruz” anlamına geldiğini anladığınızda otomotiv endüstrisinin ne kadar da dibe vurmuş olduğunu anlayacaksınız.
Sf: 297
Model S hem mühendisler hem de çevreciler için bir verimlilik modeli sunmaktaydı. Geleneksel otomobiller ve hibritler; yüzlerce ile binlerce arasında değişen hareketli parçaya sahiptir. Motorlar; pistonlar, şaftlar, yağ filtreleri, alternatörler, fanlar, distribütörler, supaplar, bobinler ve silindirler ile işin tamamı için gerekli tüm parçaların uyumu içinde sabit, kontrollü yanma icra edebilmelidir. Motor tarafından üretilen enerji daha sonra kavramalar ve vitesler tarafından tekerleklerin dönmesi için iletilmeli ve daha sonrada egzoz sistemi de atıkla ilgilenmelidir. Otomobiller sonuçta girdi olan benzinin çıktı olan çekiş gücü bakımından oranlanmasına göre yüzde 10-20 arası verimlilikler çalışmaktadır.Enerjinin çoğu (yaklaşık yüzde 70’i) motorda ısı olarak, kalan kısmı da rüzgar direnci, frenleme ve diğer mekanik işlevler neticesinde kaybolmaktadır. Ancak Model S bunun aksine on iki kadar hareketli parçaya sahiptir ve akü gurubu enerjiyi anında tekerleklere dönüş veren karpuz büyüklüğündeki motora gönderir. Model S’in verimi yaklaşık yüzde 60’a ulaşmaktadır ve enerlinin çoğu ısı olarak kaybedilmektedir. Bu sedanın performansının karşılığı; bir galon (3,78 litre) benzin karşılığında 160 km’dir.
Sf: 299
İlk araç sahiplerinin bazıları kapı kollarının düzgün bir şekilde dışarı çıkamadığı ya da sileceklerin garip bir hızda çalışması gibi pürüzlerden şikayet etmişlerdi. Bunlar böylesi yüksek fiyatlı bir araç için mazur görülemez hatalardı fakat Tesla da bu sorunlarla oldukça zekice ve verimli bir şekilde ilgileniyordu. Tesla mühendisleri araç sahibi uyurken otomobile internet üzerinden ulaşıyor ve yazılım güncellemelerini yüklüyorlardı. Sürücü aracına sabah binip de aracını faal olarak bulduğunda arızayı sihirli ellerin gidermiş olduğu gibi bir hisse kapılırdı. Tesla çok geçmeden yazılım alanındaki yeteneklerini arızaları gidermenin dışında da göstermeye başladı. bir akıllı telefon uygulaması çıkardı ve otomobil otomobil sahiplerinin klima ya da araç ısıtma sistemlerini uzaktan açabilmeleri ve araçlarının nerede olduğunu harita üzerinde görebilmelerini sağladı. Tesla ayrıca Model S’i yeni özelliklerle donatan yeni yazılım güncellemeleri yüklemeye başladı. Model S birdenbire bazen yokuşlu yollar ya da otobanlar için yeni çekiş kontrollerine sahip oluyor ya da bazen öncesine göre çok daha hızlı bir şekilde şarj olabiliyordu ya da yeni sesli kontrol sistemine sahip olabiliyordu. Tesla otomobili, satın alındıktan sonra daha iyi bir halalan bir cihaza dönüştürmüştü. Model S’in ilk sahiplerinden ve insan DNA’sının şifresini ilk kez çözen kişi olan Craig Venter bunu “Bu, otomobil ile ulaşım hakkındaki her şeyi değiştiriyor. Bu, tekerlekleri olan bir bilgisayar” olarak dile getirmişti.
Sf: 300
Çok geçmeden de Silikon Vadisinin kalbinde yer alan iki şehir olan Palo Alto ve Mountain View’da en yaygın araç Model S olmuş gibi görünüyordu. Model S varlıklı teknoloji meraklılarının gösteriş yapmalarına, yeni bir cihaza sahip olmalarına ve aynı zamanda çevreye yardım ettiklerini iddia etmelerine imkan tanıyan en son statü göstergesi olarak ortaya çıkmıştı.
Model S aralarında Porche, BMW, Lexus ve Subaru’nun da olduğu 11 şirketin otomobilini geride bırakmış ve “Amerika’nın halen harika şeyler yapabildiğinin kanıtı” olarak müjdelenmişti. Motors Trend Model S’i en büyük ödüllerini kazanan, ilk içten yanmasız motorlu otomobil olarak kutladı ve otomobilin spor bir araba gibi his vereceğini, bir Rolls-Royce gibi pürüzsüz sürüşe sahip olduğunu, Chevy Equinox gibi yola tutunduğunu ve bir Toyota Prius’tan daha verimli olduğunu yazdı. Birkaç ay sonra ise Consumer Reports Model S’e tarihindeki en yüksek değerlendirme puanı olan 100 üzerinden 99 verdi ve onun muhtemelen üretilmiş olan en iyi otomobil olduğunu belirtti. Aynı sıralarda Tesla’nın hisse senedi değerleri ile birlikte Model S’in satışları da iyice tırmanışa geçti ve diğer otomobil üreticileri ile birlikte General Motors da; Model S, Tesla ve Elon Musk’ın metotlarını incelemek üzere ekipler kurdular.
Sf: 301
Musk daha önce hiç otomobil şirketi yönetmemişti ve Detroit’tekiler tarafından kibirli ve amatör olarak görülmekteydi. Ancak Model S’in satışa çıkmasının üzerinden bir yıl geçtikten sonra, Tesla’nın çeyrek dönemlik geliri 562 milyon doları bulmuş, satış tahminlerinin üzerine çıkmış ve şirketin değeri Mazda Motors kadar olmuştu. Elon Musk iPhone’un otomotivdeki karşılığını üretmişti. Bu esnada Detroit, Japonya ve Almanya’daki otomotiv sektörünün yöneticileri böyle bir şeyin nasıl olabildiğini düşünürken ellerindeki tek şey; saçma reklamlardı.
Sf: 302
Otomobilin fiyatı daha önce 92.000 dolardan başlarken artık 109.000 dolardan başlayacaktı. Musk e-postada bir Roadster için halihazırda siparişlerini vermiş ancak otomobilini teslim almamış olan 400 müşterinin aradaki fiyat farkını ödeyeceğini söylemişti.
“Bu planın müşterilere erkenden bilgi vererek adil olma ile tüm müşterilerin yararına olduğu açık olan bir şekilde Tesla’nın güvenilirliğini garanti etme arasında mantıklı bir uzlaşı olacağına kuvvetli bir şekilde inanmaktayım. Elektrikli otomobillerin büyük pazarı, Tesla’nın başlangıcından bu yana benim hedefim olmuştur. Tesla müşterilerin çoğunluğunun bu amacı tehlikeye atacak bir şey yapmamızı istediğini sanmıyorum ve böyle bir şeyi arzulamıyorum. Bazı Tesla müşterileri homurdansa da Musk müşteri tabanını büyük ölçüde doğru okumuştu. Onun önerdiği hemen her şeyi destekleyeceklerdi.
Sf: 305
Tesla’nın diğer kurucusu Mark Tarpenning de Musk’ın şirket için ne anlama geldiğini şöyle belirtmişti: “Elon, Tesla’yı bizim hayal ettiğimizden çok daha ötelere taşımıştır.”
Daha sonra Model S olacak olan WhiteStar konusunda Musk ve Tesla mühendisleri baştan itibaren 600 kilogramlık akü paketini otomobilin tabanına yerleştireceklerini biliyorlardı. Bu özellik araca düşük bir ağırlık merkezi ve mükemmel bir yol tutuşu dağlayacaktı. Bu hususu Model S’e ayrıca düşük polar atalet momenti olarak bilinen bir aracın dönüşlere olan direnci ile alakalı olan sorunu da halledecekti. Motor gibi ağır parçaların ideal olarak aracın ağırlık merkezine yakın olmasını istersiniz ve bu da yarış arabalarında motorun aracın ortasına yakın bir noktada olmasının nedenidir. Sıradan arabalar önceki kocaman motorları, ortadaki yolcuları ve arkada çalkalanmakta olan yakıtı açısından tamamen berbat bir durumdadır. Model S’te ise otomobil kütlesinin çoğu ağırlık merkezine çok yakındır ve bunun da yol tutuşu, performans ve güvenlik konularına olumlu etkileri vardır.
Sf: 306
Musk böylesine güzel ve fonksiyonel bir otomobile hayat vermek için Aston Martin’deki çalışmaları ile tanınan Danimarkalı tasarımcı Henrik Fisker’i işe aldı.
Tesla, Fisker’e Model S’e ilişkin planlarını ilk olarak 2007’de açıkladı. Ondan 50.000 dolar ile 70.000 dolar arasında bir fiyata mal olacak şık bir dört kapılı sedan tasarlamasını istediler. Tesla halen sadece Roadsterları üretebiliyordu ve tamamen elektrikli gü. organlarının zaman içerisinde dayanıklılık sorunu yaşayıp yaşamayacağını konusunda da hiçbir fikri yoktu. Musk Model S’in 2009 sonu ya da 2010 başında piyasaya çıkmasını istiyor ve bunun için de Fisker’in elini çabuk tutmasına ihtiyaç duyuyordu. Fisker’in etkileyici olanı tasarlamak konusundaki yeteneği oldukça meşhurdu. Geçmiş on yıl içerisinde sadece Aston Martin için değil, aynı zamanda BMW ve Mercedes-Benz’in de bazı özel araçlarının arasında olduğu en çarpıcı otomobillerin bazılarını o tasarlamıştı.
Sf: 307
Bu toplantıların üzerinden çok geçmeden Fisker kendi şirketi Fisker Otomotiv’i kurdu ve 2008 yılında hibrit aracı olan Fisker Karma’yı tanıttı. Bu lüks sedan Batman’in bir Pazar günü gezmeye çıkacağı türden bir araç gibi görünmekteydi. Uzun çizileri ve keskin hatları ile otomobil çarpıcı ve gerçekten orijinaldi. Lloyd konuyla ilgili şöyle dedi: “Çok geçmeden Fisker’in bizimle yarışmaya çalıştığı anlaşılmıştı.” Musk durumu biraz daha derinlemesine araştırdığında Fisker’in bir otomotiv şirketi fikri için bir süredir Silikon Vadisindeki yatırımcılarla görüştüğünü öğrendi. Silikon Vadisinin ünlü yatırım şirketlerinden biri olan Kleiner Perkins Caufield & Byers bir keresinde Tesla’ya yatırım şansı ele geçirmiş ancak sonunda bunun yerine Fisker’in şirketine para yatırmıştı. Tü bunlar Musk için çok fazlaydı ve 2008 yılında Fisker aleyhine onu Tesla’nın fikirlerini çalma ve Tesla’nın tasarım için ödemiş olduğu 875.000 doları kendi rakip şirketi kurmak için kullanmak ile suçladığı bir dava açtı. (Tesla’nın Fisker’in parasını ödemesi ve Tesla’nın iddialarının asılsız olduğunu belirten resmi arabulucu kararı ile Fisker davadan galip ayrıldı.)
Sf: 308
Tesla da Fisker gibi benzinli bir motorun otomobilin akülerini ilk şarjı tükettikten sonra şarj etmek için kullanılacağı bir hibrit yapmayı daha önceden düşünmüştü. Araç harici bir güç kaynağına bağlandıktan sonra 80ila 130 km kadar gittikten sonra şarjı tamamlamak için her yerde bulunan benzin istasyonundan faydalanabilecek ve mesafe endişesi yaşanmayacaktı. Tesla mühendisleri otomobilin prototipini üretmişler ve her türlü performans ve maliyet değerlerini ölçmüşlerdi. En sonunda otomobilin çok fazla taviz verilerek üretilebileceğini tespit ettiler. J.B.Straubel bu konuyla ilgili şunları söylemişti: “Otomobil pahalı olacaktı ve de performansı tamamen elektrikli bir otomobil kadar iyi olmayacaktı. Ayrıca dünyadaki her bir otomobil şirketi ile yarışmak için de bir ekip kurmak zorunda kalacaktık. Güç elektroniği ve akü geliştirme gibi inanmakta olduğumuz her şeyin aksine hareket edecektik. Biz en son nihai noktaya doğru ilerlemeye ve hiç geriye bakmamaya karar verdik.” Straubel ve Tesla’daki diğerleri bu sonuca ulaştıktan sonar Fisker’e duydukları öfkeyi unutmaya başladılar. Onun en sonunda bir otomobil yaması üreteceğinin farkına vardılar.
Sf: 309
Tesla mühendisleri bir CLS satın aldıktan sonra onu parçalara ayırdı. Bir ekip kutuya benzer dikdörtgen şeklindeki Roadster akü paketini yeniden şekillendirdi ve düz bir hale getirdi. Mühendisler aracın tabanını açtı ve aküyü buraya yerleştirdi. Daha sonra da görünüşü tamamlamak üzere aracın iç bölümünü monte ettiler. Üç aylık çalışmanın ardından Tesla aslında tamamen elektrikli bir Mercedes CLS üretmişti. Tesla bu aracı yatırımcıları ve Daimler gibi kendi araçlarındaki elektrik güç organları için Tesla’ya başvuracak olan gelecekteki ortaklarını baştan çıkarmak için kullandı. Tesla ekibi arada sırada bu araçla sokaklarda sürüşe çıkardı. Roadster’dan daha ağırdı ama buna rağmen hızıydı ve bir şarjla yaklaşık 190 km’lik bir hareket menziline sahipti. Mühendisler bu keyif ve test sürüşlerini nispeten gizli bir şekilde icra etmek ve aracın diğer CLS’ler gibi görünmesi için egzoz uçlarını araca yeniden kaynatmak zorunda kalmışlardı.
Sf: 311
GM, Holzhausen’e büyük bir otomobil şirketinin nasıl çok kötü hale gelebileceğini öğretti. GM’nin üretim hattında bulunan otomobillerinin hiç biri onu gerçekten heyecanlandırmadı ve şirketin kültüründe büyük bir etki yaratmak da neredeyse imkansız gibi görünüyordu. Hangi tasarımcının hangi otomobil üzerinde çalışmak istediğini dikkate almadan, otomobil görünümleri üzerinde çalışmaları için rastgele bölümlere ayrılmış bin kadar tasarımcıdan biriydi. “Bendeki tüm tasarım ruhunu söküp almışlardı. Orada yaşlanmak ve ölmek istemediğimi biliyordum.” dedi. Buna karşın Mazda’nın yardıma ihtiyacı vardı ve bu yardımı istiyordu. Von Holzhausen ve ekibini, Kuzey Amerika’daki araç serilerinin tümünde izlerini bırakmalarına ve şirketin tasarıma nasıl yaklaştığı konusundaki algıyı yeniden şekillendirecek bir dizi konsept otomobil tasarımlarına izin verildi. Von Holzhaunsen de bunu “Zoom-zoom anlayışını otomobilin görünümüne ve ruhuna işledik” iler belirtmişti.
Sf:312
Musk Holzhausen’ı dökümlü moda kıyafetleri ve rahat tavırları ile özgür bir ruha sahip olan yaratıcı biri olarak gördü ve canlılığıyla ikna etti. Hawthorne’daki SpaceX fabrikasında ve Silikon Vadisindeki Tesla merkezinde dolaştılar. Her iki tesis de karmaşa içerisindeydi ve çok yeni şirketlerdi. Musk çekiciliği daha da arttırdı ve Holzhausen’ı otomobilin geleceğini şekillendirme şansı olduğu fikri ile hayatında bir kere karşısına çıkacak bu fırsat için büyük ve kendisini kanıtlamış otomobil üreticisindeki rahat işini bırakmaya ikna etti. Von Holzhausen bununla ilgili şunları söylemişti: “Elon’la birlikte Roadster’da bir sürüşe çıktık, herkes aracı kontrol ediyordu. Mazda’da on yıl daha rahat bir şekilde kalabileceğimi ya da normalde büyük bir gücen gerektiren bu sıçramayı yapabileceğimi biliyordum. Tesla’nın bir geçmişi yoktu. Sadece dünyayı değiştirebilecek ürünlere dair bir vizyonu vardı. Kim buna dahil olmak istemez ki?”
Sf: 314
Von Holzhausen ve Musk tüm bu süreç boyunca her gün konuştular. Masaları birbirine yakındı ve iki adamın doğal bir iletişimi vardı. Musk, Porsche ve Aston Martin’den ödünç alınan estetik ve işlevsel özellikler istediğini söylemişti. Von Holzhausen bununla ilgili şöyle demişti: “‘Aman Tanrım, bunları bir sedan otomobilde nasıl başaracağız’ demiştim. Ama anlıyordum. Beş çocuğu vardı ve bir aile otomobili olarak da düşünebilecek bir şey istiyordu ve bu konuda diğer insanların da ne düşünebileceğini biliyordu.”
Sf: 315
Ancak Musk’a göre iPhone ve onun tüm dokunmatik fonksiyonları, bu tarz bir teknolojinin yakında çok yaygın olacağını açıkça gösteriyordu. Dev bir iPhone yapacak ve bu cihaz otomobilin fonksiyonlarının çoğunu yönetecekti. Ekrana uygun doğru ebadı bulmak için Musk ve Holzhausen aracın iskeletinin içine oturacak ve çeşitli boyutlardaki diz üstü bilgisayarları dikey ve yatay olarak tutarak en iyi şekilde nasıl göründüklerini inceleyeceklerdi. En sonunda 17 inçlik diker bir ekranda karar kıldılar. Sürücüler kanunen fiziki ayrı düğmelerle yapılması zorunlu olan torpido gözünü açmak ve dörtlülerini yakmak hariç, her bir fonksiyon için bu ekrana dokunacaklardı.
Sf: 316
Tesla’da Musk’ı alüminyum gövde fikrinden vazgeçirmek için tekrarlanan denemeler yapılmıştı fakat o bunun tek mantıklı seçenek olduğunu bildiğinden fikrinden caymıyordu. Artık alüminyum üretiminin nasıl yapılacağını çözmek Tesla ekibine kalmıştı. Musk, “Yapılabileceğini biliyorduk. Sorun bunun ne kadar zor olacağı ve bunu çözmemizin ne kadar süreceğiydi.” demişti.
Model S ile ilgili önemli tasarım seçimleri benzer zorluklarla gelmekteydi. Musk bu konuda şunları söylemişti: “Dokunmatik ekran hakkında ilk konuştuğumuzda, ‘Otomotiv tedarik zinciri içerisinde buna benzer bir şey yok’ demişlerdi. Ben de ‘Biliyorum. Bu yüzden daha önce lanet olası herhangi bir otomobilde kullanıladı.’ dedim.” Musk, bilgisayar üreticilerinin 17 inçlik dizüstü bilgisayar ekranı yapmada çok fazla tecrübeleri olduğunun farkına vardı ve onların Model S için bir ekranı daha kolay yapabileceklerini düşündü: “Dizüstü bilgisayarlar oldukça dayanıklı. Onları düşürebilir ya da güneşte bırakabilirsiniz ve onlar yine de çalışmaya devam eder.” Dizüstü bilgisayar üreticileri ile temasa geçen Tesla mühendisleri geri geldi ve bilgisayarlardaki ısı ve titreşim standartlarının otomotiv standartları kadar yüksek olmadığını söylediler. Tesla’nın Asya’daki bir tedarikçisi de bilgisayar bölümünden ziyade otomotiv bölümünü işaret ediyordu. Musk konuyu daha derinlemesine incelediğinde dizüstü bilgisayar ekranlarının daha önceleri büyük ısı dalgalanmalarını da içeren daha zorlu otomotiv şartları altında test edilmediğini öğrendi. Tesla bu testleri yaptığında elektronik devreler normal şekilde çalıştı. Tesla ayrıca Asya’daki üreticiler ile o zamanlar henüz olgunlaşmamış kapasitif dokunmatik ekran teknolojilerini mükemmelleştirmek ve dokunmatik teknolojinin çalışmasını sağlayan ekran arasındaki kablo sistemini gizlemenin bir yolunu bulmak için el ele çalışmaya başladı. Musk, “Dünyadaki tek 17 inçlik dokunmatik ekranı elde ettiğimize oldukça eminim. bilgisayar üreticilerinin ya da Apple’ın herhangi biri bunu henüz başamadı” demişti.
Tesla mühendisleri otomotiv endüstrisinde oldukça radikal şeyler başarıyorlardı ancak buna rağmen Musk’ın vizyonunu gerçekleştirmede yine de yetersiz kalabiliyorlardı. Musk, “Farlar için lanet olası bir düğme koymak istemişlerdi. Neden buna ihtiyaç duyuyorsunuz ki? Karanlık olduğunda farlar açılsın yeterli.” demişti. Daha sonra mühendisler kapı kolları konusunda karşı koymaya çalıştılar Musk ve Holzhausen halen kapı kollarının çizilmemiş olduğu birkaç tasarım üzerinde çalışmaktaydılar ve aracın onlarsız temiz görünümüne aşık olmaya başlamışlardı. Kapı kollarının sadece birinin otomobile binilirken ortaya çıkmasına karar verdiler. Mühendisler bunun teknolojik açıdan kendi başlarını çok ağrıtacağının hemen farkına vardı ve aracın prototip versiyonlarından birinde bu fikri tamamen göz ardı ettiler ve bununla Musk ve Holzhausen’i kızdırdılar. Von Holzhausen bunun ilgili şunları söylemişti: “Bu prototipin kapı kolları aracın içinden çıkmak yerine bir milin ekseninde dönmekteydi. Ben buna çok kızmıştım ve Elon da ‘Bu lanet olası şey neden farklı? Bunu üretmeyeceğiz.’ demişti.”
Sf: 320
“Her sabah saat altına masama gelen ilk şey; kimin ne ile öldürüldüğünü gösteren bilgiyi içeren bu rapordu. Sürekli olarak bunun çılgınlık olduğunu düşünüyordum. Neden oradaydık? Konu sadece Irak değil, tüm bölgeydi. Neden dünyanın o bölgesine bu kadar yatırım yapmış durumdaydık?” O’Connell’in aradığı cevap ise pek de şaşırtıcı olmayacak şekilde petroldü.
O’Connell, ABD’nin petrol bağımlılığını daha derin bir şekilde inceledike daha ümitsiz ve moralsiz biri olmuştu.
Sf: 322
2009 yılının Mayıs ayında Tesla’da işler hızlanmaya başladı, Model S görücüye çıktı ve bunun ardından DAimler, 50 milyon dolar karşılığında Tesla’nın Smart model otomobilleri içi Tesla’nın 1.000 adet akü paketi sağlaması konusunda stratejik bir ortaklık oluşturdu. O’connell bu konuyla ilgili şunları söylemişti: “O para çok önemliydi ve sonuna kadar da kullanıldı. İçten yanmalı motoru geliştiren şirket karşımızdaydı ve bize yatırım yapıyorlardı. Bu önemli bir andı ve eminim ki Enerji Bakanlığı’nın başındaki kişilere bizim gerçek olduğumuzu hissettirmişti. Bu şeylerin iyi olduğunu söyleyen sadece bizim bilim insanlarımız değildi. Bu lanet olası Mercedes Benz’di.”
Sf: 323
Musk’a, Kaliforniya ya da yakınlarında bir otomobil fabrikası açmaya çalışmasından dolayı şirket içinde olduk.a fazla muhalefet vardı. Lloyd, “Detroit’teki herkes bunun çalışanların kaldırabileceği ve mutlu olabileceği bir yerde olması gerektiğini söylemişlerdi. Oradaki montaj hatlarında edinilmiş pek çok tecrübe vardı, aksi halde işin altından kalkamazsınız.” demişti. Musk ise SpaceX’in Los Angeles’ta roketler üretmenin bir yolunu bulduğunu ve Tesla’nın da Kuzey Kaliforniya’da otomobil üretmenin bir yolunu bulacağını söyleyerek karşılık vermişti. Onun bu inatçılığı şirket için bir şans olmuştu. Lloyd “Eğer Enerji Bakanlığı desteği ve de NUMMI tesisleri olmasaydı Tesla’nın bu kadar kısa sürede bu kadar başarılı olma ihtimali yoktu.” demişti.
Sf: 326
Tesla yöneticileri otomobilleri sıkı bir takip altında rotasyona tabi tutuyorlardı; bir ekibe iki haftalığına soğuk hava şartları testleri için veriyor, hemen ardından da alfa otomobili güç aktarma sistem ayarları için bir başka ekibe gönderiyorlardı. Javiden bunlarla ilgili şunları söylemişti: “Toyota ve Daimler’den gelenler kafayı yiyorlardı. Onların 200 kadar alfa otomobili ve yüzlerce ile bin arasında değişen sayıda beta otomobilleri olabiliyordu. Biz ise çarpışma testlerinden iç tasarıma kadar her şeyi on beş kadar otomobil ile yapıyorduk. Bu onlar için inanılmaz bir şeydi.”
İşlerin yapılmasının ne kadar süreceğini ve ne kadara mal olacağını belirten bir plan yapmıştık. Ona eğer otomobili otuz gün içerisinde istiyorsa bunun işe yeni insanlar almayı gerektirdiğini söyledik ve ona bir sürü özgeçmiş sunduk. Elon’a bir şeyi yapamayacağınızı söylemezsiniz. Bu sizin odadan dışarı atılmanıza neden olur. Her şeyi ayarlamanız gerekir biz planı sunduktan sonra Elon ‘Tamam, teşekkürler’ dedi. Herkes bana ‘Aman Tanrım, seni kovmadı’ dedi.
Sf: 327
Musk’ın Tesla mühendislerini istekleri ile adeta boğduğu anlar oluyordu. bir hafta sonu bir Model S prototipini eve götürdü ve Pazartesi seksen kadar değişiklik isteği ile birlikte ger getirdi. Musk hiçbir şeyi not etmediği için tüm değişiklikleri aklında tutmuş ve mühendislerin neleri düzelttiklerini her hafta bir kontrol listesinden takip etmişti. SpaceX’te de aynı mühendislik kuralı geçerliydi. Musk’ın dediğini yapardınız ya da bir şetin neden yapılamadığını açıklamak için malzemelerin özelliklerinin derinlerine kadar inmeye hazır olurdunuz. Javidan, “Her zaman şöyle der: ‘fizik kurallarını uygulayın'” demişti.
Sf: 328
Musk’ın fikri, bir tasarım uzmanı olarak bana uzun süre garip gelmişti. Musk kalben bir fizikçi, tavır olarak da bir mühendistir. Musk’ı Musk yapan şeylerin birçoğu bana; onun iyi bir tasarımı ancak bir kitapta okursa bilebilecek, sakar bir inek olan Silikon Vadisinin alışagelmiş tiplemesi olması gerektiğini söylemekteydi. Ancak gerçek olan şey Musk ile ilgili değişik bir şeylerin var olduğu ve onun bunu bir avantaja dönüştürmüş olmasıdır. Oldukça görsel biridir ve diğerlerinin güzel göründüğünü varsaydığı şeyleri daha sonra hatırlamak üzere beyninde saklayabilmektedir.
Musk da kendinden önce Steve Jobs’ta olduğu gibi, müşterilerin kendilerinin bile istediklerinden haberdar olmadığı şeyleri -kapı kolları, dev dokunmatik ekranlar gibi- ve tüm Tesla ürün ve hizmetleri için paylaşılan bir bakış açısını düşünebilme yeteneğine sahiptir.
Sf: 330
Musk “Önemli olan iç alanı büyük olanı yapmak.” demişti. Musk rakiplerinin otomobillerini tek tek deneyerek devam etti ve otomobillerin kusurlarını ben ve Holzhausen için anlattı. “Diğer otomobillerin ne kadar kötü olduklarını anlamak güzel bir şey” demişti.
Bu yorumlar Musk’ın ağzından çıktığında, bu bir an için şok edicidir. Bu adam her yıl milyonlarca otomobil yapan otomobil üreticileri ile dalga geçmek için üç bin otomobil üretmeye dokuz yıl harcayan adamdı.
Bu onun için neredeyse iki sonuçlu bir tecrübedir. Ya herhangi bir konuda taviz vermeyen muhteşem bir şey yapmaya çalışıyorsunuzdur ya da hiç. Ve eğer yapmıyorsanız Musk sizi bir başarısızlık olarak görür. Bu bakış açısı yabancılara mantıksız ya da aptalca gelebilir ancak bu felsefe Musk ile işe yaramakta, onu ve etrafındakileri sürekli olarak ileriye doğru itmektedir.
Sf: 335
Şüpheciler, Tesla’nın umdukları başarısızlıklarına bahis oynadıkları sırada Musk’ın fırtına modu aktif hale gelmişti.
Sf: 338
Blankenship, Tesla’nın Model S için on binden fazla sipariş aldığını ve bunların büyük çoğunluğunun test sürüşü yapmamış müşterilerden geldiğini belirtti. Bu ön siparişlerin birçoğu, Blankenship’in Jobs’a benzettiği ama daha yumuşak bir kontrol manyağı olduğunu söylediği Musk’ın etrafını saran etkileyici havadan kaynaklanıyordu. Blankenship arada sırada Apple ürünlerini işaret ederek “İlk defa dünyayı değiştirecek olan bir şirkette çalışıyorum” demişti.
Sf:339
Tesla ayrıca Model S için ikinci el pazarının henüz belli olmadığı bir ortamda, 100.000 dolarlık bir otomobil satın almanın yükünü hafifletecek ödeme opsiyonlarından da yoksundu. Elinizde geleceğin otomobili olabilir ya da ikinci eli olmayan ve performansını gittikçe kaybeden ve aküden ibaret işe yaramaz bir araç kalabilirdi. Tesla’nın o zamanki servis merkezleri de berbattı. İlk teslim edilen otomobiller güvenilmezdi ve müşteriler yoğunluğu kaldırma konusunda hazırlıklı olmayan servis merkezlerine yönlendiriliyordu. Birçok müstakbel Tesla sahibi muhtemelen şirketin devamlılığından emin olana kadar biraz daha kenardan seyretmek istiyordu. Musk bu konuyu şöyle belirtmişti: “Otomobil hakkındaki söylentiler çok kötüydü.”
Sorunun ciddiyeti Musk’tan saklanmıştı ancak öğrenir öğrenmez imzası gibi olan ya hep ya hiç tarzı ile harekete geçmişti. Musk işse alma, tasarım stüdyosu, mühendislik, muhasebe ve bulabildiği diğer tüm bölümlerden personel çekerek onlara telefon başına geçmeleri, rezervasyon sahiplerini aramalarını ve anlaşmaları başarıyla sonlandırmaları talimatını veri. Musk çalışanlarına “Eğer otomobilleri teslim edemezsek mahvolduk. O nedenle ne yaptığınız umrumda bile değil. Yeni işiniz otomobil satmak.” demişti. Eski bir Daimler yöneticisi olan Jerome Guillen’e otomobil servislerini düzeltme işini verdi. Performanslarını vasatın altında gördüğü kıdemli liderleri kovdu ve ortalamanın üzerinde performansla çalışmakta olan birçok genci terfi ettirdi. Ayrıca kişisel olarak Model S’in ikinci el satışı için bir fiyatı garanti ettiğinin duyurusunu yaptı. Musk milyarlarını rehin bırakacak şekilde, müşterilerin otomobillerini benzer lüks sedanların ortalama fiyatına satabileceklerini söyledi.
Sf: 344
Tesla, Musk’ın otomotiv endüstrisinin yeni devi olarak yerini daha da sağlamlaştıran bir başka basın toplantısını Ekim 2014’te düzenledi. Musk Model S’in biri önde diğeri arkada olan iki motorlu bir versiyonunu tanıttı. 100km/sa hıza 3.2 saniyede çıkabiliyordu (ÇN: 2017 ile birlikte bu hızlanma 2.3 saniyeye ulaşmıştır). Şirket sedanı süper bir otomobile dönüştürmüştü. Musk bu hızlanma ile ilgili olarak “Uçak gemisinden kalkmak gibi bir şey” demişti. Musk ayrıca otomobile otomatik pilot özelliğini katan yeni bir yazılım paketi de tanıttı. Otomobilin nesneleri tespit etmek, muhtemel çarpışmalar hakkında uyarıda bulunmak ve kendisini GPS yardımıyla yönlendirmek için bir radarı vardı. Musk bununla ilgili şöyle demişti: “Gelecekte otomobili çağırabileceksiniz. Sizin olduğunuz yere gelecek. Benim yapmak istediğim bir şey daha var. Birçok mühendisimiz de bunu şimdi ilk defa duyacak. Şarj aparatının otomobile kendiliğinden, tabiri caizse bir yılan gibi bağlanmasını istiyorum. Buna benzer bir şeyi muhtemelen yapacağız.
Sf: 345
Binlerce insan Musk’ın bu teknolojiyi göstermesi için saatlerce sırada beklemişti. Musk sunum esnasında espriler yaptı ve kalabalığın ilgisini çekti. PayPal yıllarında basın önünde biraz garip davranan adam sahnede benzersiz ve güzel bir iletişim kurmuştu. Kalabalıkta yanımda durmakta olan bir kadının Musk ilk sahneye çıktığında dizlerinin bağı çözülmüştü. Diğer tarafımda yer alan biri de bir Model X sahibi olmak istiyordu ve 700 numaralı otomobili almak için 15.000 dolar teklif etmişti. Musk’ın ilgi yaratma yeteneği ile ikiye katlanan heyecan; küçük otomobil üreticisinin ve onun farklı CEO’sunun ne kadar yol aldığının bir simgesi gibi olmuştu. Rakip otomobil şirketleri böylesine bir ilgi için her şeyi yaparlardı ve Tesla onların mümkün olduğunu hayal etmedikleri kadar çok satmıştı.
Sf:348
Yazılımlarını Microsoft’a, işlemcilerini Intel’e ve tasarımlarını da Asya şirketlerine devretmiş olan bilgisayar üreticileri asla Apple ürünleri gibi bütün ve güzel bir şey üretemezler. Apple bu tecrübelerini yeni uygulama alanlarına götürüp insanlar onun uygulamalarına bağlanırken, diğer firmalar buna zamanında karşılık da veremezler.
Tesla otomobilleri 2014 ya da 2015 olarak ayırmamaktadır ve ayrıca “Sokaktaki tüm 2014’ler gitmeli, gitmeli, gitmeli ki yeni otomobiller için yer açılsın” gibi bir satış yöntemini de uygulamamaktadır. Tesla, anlık olarak üretebildiği en iyi model S’i üretmektedir ve müşterinin eline geçen de budur. Bu da Tesla’nın sadece bir yıl ile sınırlı özellikler geliştirmemesine ve o yıl sonunda tüm yeni özellikleri yeni bir modelde sunmaması anlamına gelmektedir. Yeni özellikleri hazır olduğunda bunları birer birer üretim hattındaki otomobillere eklemektedir. Bazı müşteriler ara sıra bir özelliği kaçırdıkları için üzülmektedir. Ancak Tesla yazılım güncellemesi gibi gelişmeleri herkese ulaştırmaktadır ve Model S sahiplerini hoş sürprizlerle memnun etmektedir.
Sf: 351
Tesla’yı rakiplerinden ayıran şey; vizyonunun peşinden hayallerinden vazgeçmeden gitmesi ve Musk’ın standartlarını yakalamak için tam bir adanmışlıktır.
Sf: 371
Açık bir tartışma seansında dünyanın en büyük güneş paneli şirketlerinden bir avuç temsilci sahnede oturmaktaydı ve moderatör güneş enerji panellerini müşteriler için daha ucuz yapmak için ne yaptıklarını sordu. Lyndon bu olayla ilgili şunları söylemişti: “Hepsi aynı cevabı verdi; ‘Panel fiyatlarının düşmesini bekliyoruz.’ Kimse sorunu sahiplenmiyordu.”
Sf: 374
Dünyadaki tüm kaynaklardan alınarak bir yılda tüketilen enerjinin güneş enerjisi cinsinden karşılığı, dünya yüzeyine bir saat içerisinde düşmektedir.
Sf: 376
Tesla, SolarCity’nin daha sonra müşterilerine satabileceği akü paketleri üretmektedir. SolarCity, Tesla’nın şarj istasyonlarına güneş panelleri sağlamakta ve Tesla’nın müşterileri için ücretsiz yeniden şarj desteği sağlamasına yardım etmektedir. Model S’e yeni sahip olan kişiler düzenli bir şekilde Musk Yaşam Stilini seçmeye ve evlerini güneş panelleri ile donatmaktadır. Tesla ve SpaceX de birbirlerine yardım etmektedir. Malzeme, üretim teknikleri ve sıfırdan çok fazla şey üreten fabrikaları işletmenin karmaşıklıkları hakkındaki bilgilerini birbirlerine aktarmaktadırlar.
Sf: 377
Havacılık ve uzay, enerji ve otomotiv şirketlerinin yönetici ve lobicileri birdenbire yükselmekte olan büyük bir iş dünyası yıldızıyla -ve bir endüstri ünlüsüyle- karşı karşıya kalmıştı.
Sf: 378
Tesla Model X’e ilave olarak, Roadster’ın ikinci versiyonu üzerine çalışmaya ve bir kamyon üretmek üzerine konuşmaya başlamış ve ciddi bir şekilde yollardan suya geçiş yapabilen bir denizaltı arabası türü modellemeye başlamıştır. Musk, Roger Moore’un The Spy Who Loved Me filminde su altında sürdüğü Lotus Esprit için 1 milyon dolar ödemiştir ve böyle bir aracın yapılabileceğini kanıtlamak istemektedir. Mus bununla ilgili olarak Independant gazetesine “Belki iki ya da üç tane yaparız. Deniz altı arabası için pazarın olduk.a küçük olduğunu düşünüyorum.” demiştir.
Sf: 379
Gigafactory’de üretilen akü paketleri sadece Tesla’nın 35.000 dolarlık Model 3 hedefini tutturması için değil, aynı zamanda 800 kilometre üstü menzilli elektrikli araçlara ulaşabilmesinin yolunu açması için de bugün üretilenlerden önemli ölçüde ucuz ve iyi olmalıdır.
Sf: 380
Musk bununla ilgili olarak şunları söylemiştir: “Ben birazcık büyükanneme benziyorum. Büyük Ekonomik Buhran’ı ve gerçekten zor zamanları yaşamıştı. eğer başınıza böyle bir şey gelirse uzunca bir süre etkisi sizde kalır. Gerçekten tam olarak geçtiğine de emin değilim. Şu anda mutluyum ama bunların hepsini kaybedebileceğime dair canımı sıkan bir duygu da halen var. Hayatının geri kalan bölümünde aç kalmayacağını bilmesine rağmen büyükannem yiyecekle ilgili hep öyle bir duyguya sahipti. Ben de Tesla ile, çok kötü bir şey olma ihtimaline karşı büyük bir kaynak bulmaya karar verdim.”
Sf: 381
Musk, “Tesla merkezimizin çok kötü göründüğünü düşünüyorum. Biraz çekidüzen vereceğiz. Google seviyesinde değil. Google’ın harcadığı gibi para harcamak için çok fazla parayı çok hızlı bir şekilde kazanıyor olmalısınız. ancak biz merkezimizi yine de çok daha güzel yapacak ve içine de bir restoran yerleştireceğiz.” demişti.
“Ben Freemont’taki fabrikada olduğu gibi fonksiyonel bir lunapark treni kurmayı düşünüyorum. Bineceksiniz ve o sizi fabrikanın alt ve üst katlarında dolaştıracak. Başka kimin bir lunapark treni var ki?Bunu SpaceX için de düşünüyorum. Şimdilerde SpaceX’in 10 binası olduğundan oradaki daha da büyük olabilir. Muhtemelen oldukça pahalı olacaktır ancak bu fikir hoşuma gidiyor.”
Sf: 382
“Altı aylık bir bekleme Gelibolu gibi olur. Bombardımanın hemen ardından saldırmalısınız. İki saat boyunca takılıp kalırsanız, Türkler mevzilerine tekrar yerleşir. Zamanlama önemlidir. Zamanlama konusundaki riski minimize etmek için yapabildiğimiz her şeyi yapmak zorundayız.”
Sf: 383
Tesla’nın kendisin Apple’ın iPhone’u ilk tanıttığındakilere benzer bir konuma komakta olduğu ihtimali de var. Apple’ın rakipleri iPhone’un piyasaya çıkmasından sonraki seneyi ürünü göz ardı ederek geçirmişti. Apple’ın başarılı olduğunu anladıklarında ise onu yakalamak çok zor bir hal almıştı. Ellerinde kendi cihazları olmasına rağmen, HTC ve Samsung gibi şirketlerin kıyaslanabilir bir cihaz üretmeleri yıllar sürmüştü. Biz zamanlar büyük şirketler olan Nokia ve BlackBerry bu şoka dayanamamıştı. Eğer Tesla’nın Model 3’ü de böyle bir ürün olusa -yeterli parası olan herkesin isteyeceği bir şey çünkü aksi geçmişte kalana para vermek olur- diğer otomobil üreticileri çok kötü bir durumda kalacaktır. Elektrikli arabalar ile amatörce ilgilenen otomobil şirketlerinin çoğu kendi teknolojilerini geliştirmektense hazır, hantal aküleri almaya devam edeceklerdir. Model 3’e ne kadar karşılık vermek isterlerse istesinler otomobil üreticilerinin gerçekten iyi bir şeyle karşısına çıkmaları için yıllar gerekli olacak ve belki de araçları için hazır bir stokları ya da tedarikçileri olmayacaktır.
Musk bununla ilgili “Büyük otomobil firmaları fazlasıyla üretme odaklıdır. Projelerini onaylamadan ve harekete geçmeden önce bir başka yerde işe yaradığını görmek isterler. Muhtemelen yedi yıl kadar gerideler. Ama umarım yanılıyorumdur.” demişti.
Sf: 384
Musk insanların hayatta kalmasının bir başka gezegende bir başka koloni kurmaya bağlı olduğuna inanmaktadır ve hayatını bunu gerçekleştirmeye adamıştır.
Sf: 385
Musk’ın bu konu ile ilgili söyledikleri ise şöyledir: “Günde birkaç kez fırlatmayı nasıl yapabileceğimizi çözmemiz gerekiyor. Uzun dönemde önemli olan şey Mars’ta kendi kendine yeterli bir üs tesis etmektir. Bunun -Mars’ta kendi kendine yeterli bir şehre sahip olmanın- işe yaraması içinse milyonlarca tonluk ekipman ve muhtemelen de milyonlarca kişiye ihtiyaç olaca. Bu kaç kez fırlatma anlamına gelir? Eğer her bir seferinde 100 kişi gönderirseniz bir milyon kişiye ulaşmak için 10.000 sefer yapmanız gerekir. Peki bu 10.000 uçuş ne kadarlık bir zaman demek? Şu andaki durumla her iki yılda bir bunu yapabildiğiniz göz önüne alınırsa 4.000 ya da 5.000 yıla ihtiyacınız olacak.”
Sf: 386
“Önemli olan Mars’a seyahat etmek için kişi başına ekonomik bir eşik yakalamak. Eğer kişi başına bir milyar dolar olursa Mars’ta koloni diye bir şey olmaz. Eğer kişi başına 500.000 ya da 1 milyon dolar civarında bir rakam olursa, sanırım kendi kendine yeterli bir Mars kolonisi oldukça mümkün. Dünyadaki her şeyini satıp gidecek yeterli sayıda insan olacaktır. Bu turizm ile ilgili değildir. Bu; Yeni Dünya dönemindeki insanların Amerika’ya gelmeleri gibi bir şey. Oraya taşınır, bir işe girer ve işlerinizi düzene sokarsınız. Eğer ulaşım problemini çözerseniz içersinde yaşamak için basınçlı sera gibi bir yeşil ev yapmak o kadar da zor değildir. Ancak bunu yapamazsanız gerisinin bir anlamı yoktur.”
“En sonunda eğer Mars’ın dünya benzeri bir yer olmasını istiyorsanız Mars’ ısıtmanız gerekir ve bunun için bir planım yok. Bu en iyi ihtimalle bile çok uzun sürecektir. Bilemiyorum, belki de yüz yıl ile bin yıl arasında bir zaman alacaktır. Benim yaşam sürem içinde Dünya benzeri bir yere dönüşme ihtimali sıfırdır. Eğer sıfır değil de yüzde 0,001 şans bile olsa, Mars ile ilgili çarpıcı tedbirler almanız gerekecektir.”
Sf:387
“Elon hayatında hiç kimseyi dinlemek zorunda değildir. Hiç kimseyi. Ancak benim sözümü dikkate alacağını ispat etmişti. ‘Seni dinleyeyim ve işleri halledelim’ demişti. Benim fikrime değer verdiğini göstermişti ve beni dinlemeye niyetliydi. Bunun onun hakkında oldukça çarpıcı olduğunu düşünüyorum; çabalıyordu. Ve ayrıca onu seviyorum ve özlemiştim” demişti.
Sf:388
Musk’ın zeki, azimli kişileri bulması ve onları şirketlerine çekmesi olmuştur: “Havacılık ve uzay endüstrisindeki en yetenekli kişiler onun için çalışmaktadır ve aynı yorum Tesla için de yapılabilir çünkü eğer otomobil yapmayı seven yetenekli bir makine mühendisi iseniz Tesla’ya gideceksinizdir; çünkü muhtemelen orası ABD’de yeni ve ilginç şeyler yapabileceğiniz tek şirkettir.
Sf:390
Bana bu fikrin, Kaliforniya’nın sözde yüksek hızlı raylı sistemlerine olan nefretinden dolayı ortaya çıktığını söyledi: ” Kaliforniya için önerdikleri 60 milyar dolarlık yüksek hızlı tren kilometre başına dünyanın en pahalı ve en yavaş yüksek hızlı treni olacak. Bütün alanlarda yanlış istikamette rekora koşuyorlar.” Kalifornia’nın yüksek hızlı tren sistemi insanların Los Angeles’tan San Francisco’ya yaklaşık iki buçuk saatte gitmesini sağlayacak. Hem de hangi yılda biliyor musunuz? Sıkı durun: 2029’da!
Sf:391
Bana göre, insanların buna ne kadar inandığı hususu Musk’ı şaşırttı ve kendini prototipe vermesini sağladı. Hayatın sanatı taklit ettiği büyülü bir anda, dünyanın elindeki Tony Stark’a en yakın kişiydi ve kendisine tapan halkı yüzüstü bırakamazdı.
Sf:393
Çalışanlar Musk’a yakın olmayı istiyor ancak aynı zamanda bir şey hakkında aniden fikrini değiştireceğinden ve onunla her etkileşimin kovulmaları için bir sebep olacağından korkuyorlar. Eski bir çalışanı şöyle demişti: “Bana göre Elon’un en kötü uyu sadakat ya da insani bağlılık konusunda eksikliğidir. Çoğumuz onun için yıllarca yorulmak bilmeden çalıştık ve hiç düşünülmeden bir çöp gibi kenara atıldık. Belki bunlar diğer çalışanların aklını başına getirmek ve korkutmak için planlı olarak yapılmıştı, belki de sadece insani ilişkilerden oldukça uzaktı. Açık olan şey ise onun için çalışanları muhimmat gibidir. Tükenene ve dışarı atılana kadar belirli bir amaç için kullanılan bir şey.”
Sf:394
Bu baskı ve sürpriz karışımı altında görev yapan ekibin bazı üyeleri sadece birkaç hafta ile birkaç ay arasında çalışmıştı. Sadece bir kaçı tükenmeden ya da kovulmadan bir kaç yıl kalabilmişti.
Musk’ın büyük babasından örnek aldığı işyerindeki duygusuz tarzı; 2014 ün başında Mary Beth Brown’ı kovduğunda ortaya çıktı. Onun sadık bir yönetici asistanı olarak tanımlamak çok büyük bir haksızlık olacaktır. Brown kendisini, Musk’ın tüm dünyasına uzanan bir eklenti gibi görüyordu. On yıldan uzun bir süre Musk için hayatından vazgeçmiş, geceleri geç saate kadar ve hafta sonları çalışırken bir yandan da her hafta Los Angeles ve Silikon Vadisi arasında dolanıp durmuştu. Brown, Musk’a gidip SpaceX in üst düzey yöneticileri ile aynı düzeyde muamele görmesi gerektiğini söylemişti çünkü Musk’ın iki şirketteki takvimleri ile boğuşuyor, halkla ilişkileri yürütüyor ve genellikle iş ile ilgili kararlar alıyordu. Musk, Brown’ın bir kaç hafta izin alması gerektiğini ve onun görevlerini kendisinin yaparak ne kadar zor olduğunu ölçeceğini söyledi. Brown geri döndüğünde artık ona ihtiyacı olmadığını belirtmiş ve Shotwell’in asistanına toplantılarını planlamaya başlamasını söylemiştir. İncinmiş fakat halen sadık olan Brown, bunların hiç biri hakkında benimle konuşmak istemedi.
Sf:395
Brown’ın ayrılma hikayesi Musk’ın empati eksikliğinin bir delili olmuştu. Musk’ın çalışanları birbiri üstüne kötü ve iğneleyici sözlerle fırçalaması hikayelere konu oldu. İnsanlar ayrıca bu davranı şeklini onun diğer alışılmadık özellikleri ile ilişkilendirmişlerdi. Onun e-postadaki yazım hatalarından, doğru ifade edilmediği için asıl metni okuyamamasına kadar bir çok konuda ne kadar saplantılı olduğu biliniyordu. Sosyal ortamlarda bile Musk tek bir kelime etmeden masadan kalkıp dışarı çıkar ve aptallara katlanmamak ya da önemsiz konularda konuşmamak için yıldızlara bakardı. Bu davranışların sonucunda düzinelerce kişi bana Musk’ın otizm yelpazesinde bir yerde olduğunu ve onun insanların duyguları ve iyilikleri hakkında endişelenmede sorunları olduğunu söylemişti.
Sf:396
Musk’ın davranışları nöropsikologların oldukça yetenekli olarak tanımladıkları birisinin davranışları ile paralellik göstermektedir. Bu kişiler çocukluklarında istisnai zekalarını sergilemiş ve IQ testlerinden maksimum puanlar almış kişilerdir. Bu çocukların dünyaya bakıp hatalar -sistemdeki hataları- bulmaları ve zihinlerinde bunları düzeltmek için mantıklı yollar geliştirmeleri alışılmadık bir şey değildir.
“Elon fırlama ve eğlenceli biridir. Oldukça sevgi doludur. Çocuklarına çok bağlıdır. Gerçekten ama gerçekten çok eğlencelidir. Ruh hali oldukça değişkendir. Gerçekten de benim karşılaştığım en garip insan. Kendinde ve sağduyulu olduğu anlar vardır. Eğlenceli bir şeyler söyler ve yüzünde o sırıtışı görürsünüz. Her türlü alanda zekidir. Oldukça okumuş biridir.”
Sf:397
Toplantılarda kötü fikirler ileri süren kişiler ile işlerinde hata yapanlar bu yolda onun önündeki engellerdir ve onu yavaşlatmaktadır.
Diğer insanlardan daha az duyarlı ve daha az müsamahalıdır çünkü kaybedecek şeyi çok fazladır.
Bir şeyi hissettiği zaman onu saf olarak tamamen iliklerine kadar hissetmektedir. Ona zorla bir şey yaptırabilen çok az kişi var. Eğer komik bir şey görürse yüksek sesle güler Çok kalabalık bir alanda ve etrafınızda başka insanların olduğunun farkına bile varmaz. Çocuk gibidir. Bu çok tatlı ve heyecan verici bir özellik. ‘Çok basit ama belirli ihtiyaçları olan karmaşık bir adamım’ ya da ‘ Bir adam çok büyük ve bağımsız biri olmadığı sürece ada gibi olamaz’ gibi rastgele şeyler söyler. Yapmak istediğimiz şeylerin bir listesini tutarız. En son yazdıkları; gün batımında kumsalda yürümek ve birbirimizin kulaklarına tatlı küçük şeyler fısıldamak ile daha çok ata binmektir. Okumayı, bilgisayar oyunları oynamayı ve arkadaşları ile beraber olmayı sever.
Sf:398
Musk, Tesla’nın tüm patentlerini açık kaynak yapacağını 2014 yılında duyurduğunda analizciler bunun bir gösteri olup olmadığını ya da altında başka bir güdü ya da çıkarın olup olmadığını anlamaya çalıştılar. Ancak cevap Musk için bir ve tekti. O insanların elektrikli arabalat yapmasını ve satın almasını istemektedir. Ona göre insanlığın geleceği buna bağlıdır. Eğer Tesla’nın patentlerini açık kaynak haline getirmek diğer şirketlerin daha kolay elektrikli araba yapmalarını sağlayacaksa, bu insanlık için iyi bir şeydir ve bu fikirler bedava olmalıdır. Alaycı kişiler anlaşılabilir bir şekilde buna dudak bükecektir. Fakat Musk bu şekilde davranmak için programlanmıştır ve düşüncelerini açıklarken fazlasıyla samimidir.
Sf:401
Virginia’daki bir öğle yemeği sırasında Cowen, Musk’ı dahi bir mucit olarak değil, çok da kötü olmayan ve ilgi arayan biri olarak tanımlamıştı. “Mars’a gitmenin çok fazla kişinin umrunda olduğunu düşünmüyorum. Ve ayrıca ne yenilik yaparsanız yapın aşırı pahalı bir yol gibi görünmektedir. Bir süre sonra ha Hyperloop’u duyuyoruz. Onu yapmak gbi bir niyeti olduğunu da sanmıyorum. Şirketlerini duyurmak için yapılan bir şey olup olmadığını merak etmeden duramıyorsunuz. Tesla’ya gelirsek, o konuda başarılı olabilir. Ancak halen sorunları gerilerde başka bir yere itiyorsunuz.” demişti.
Sf:406
İnsan genomunun kodunu çözmüş ve sonra da sentetik yaşam formları yaratmaya çalışmış Craig Venter, ” Musk, kendimden daha başarılı gördüğüm bir kaç kişiden biridir.” demişti. Bir gün Mars’a gönderilebilecek bir DNA yazıcısı (printer) üzerine Musk ile birlikte çalışmayı ummaktadır. Bu fikir teorik olarak gezegene ilk yerleşecek insanların ilaç, yiyecek ve yararlı bakteriler yaratmalarına imkan sağlayacaktır. “Uzayda kolonileşmeyi gerçekten sağlayacak olanın biyolojik taşıma olduğuna inanıyorum. Elon ve ben bunun nasıl gerçekleşeceği hakkında bir süredir konuşmaktayız.”
Sf: 407
Musk’ın en ateşli hayranlarından biri. Aynı zamanda onun en yakın arkadaşlarından birisidir: Google’ın kurucusu ve CEO’su Larry Page. Page, Musk’ın evlerinde kaldığı kişilerden biri haline gelmiştir. Page bu konuda “Bence o, komik bir şekilde evsiz birisine benzemektedir. Size e-posta atar ve ‘Bu akşam nerede kalacağımı bilmiyorum. Sana gelebilir miyim?’ der. Ama henüz ona bir anahtar vermedim.” dedi.
Elonu’u ilham verici bir örnek olarak görmemin nedeni budur. Elon ‘Bu dünyada ne yapmak gerekir? Arabalar ve küresel ısınmayı halledip insanları gezegenlerarası bir tür haline getirmek.’ demişti. Bence bunlar oldukça zorlu hedeflerdir ve şimdi onun elinde bunları yapmak için şirketler var.
Sf:408
Page ve Sergey Brin kitapların içerisindeki metinleri taramak için yöntemler geliştirme konusunu yüksek sesle dile getirmeye başladıklarında, danıştıkları tüm uzamanlar her bir kitabı sayısal ortama aktarmanın imkansız olacağını söylemişti. Google’ın kurucuları rakamlarla bunu denemeyi ve kitapları makul sürelerde taramanın gerçekten mümkün olup olmadığını görmeye karar verdiler. Bunun mümkün olduğuna karar kıldılar ve Google o günden bu yana milyonlarca kitap taradı.
Sf:409
Page Musk’tan, iş dünyadında diğer birçok kişinin denemeyeceği şeyleri bile yapabilme imkan kabiliyetine sahip doğanın bir gücüymüş gibi bahsetti. “Biz SpaceX ve Tesla’nın oldukça riskli şeyler olduğunu değerlendirdik fakat Elon’un ne olursa olsun bunları gerçekleştireceğini düşünüyordum. Kişisel olarak bir bedel ödemeye razıdır ve sanırım bu, olayların onun lehine gelişme ihtimalini oldukça artırmaktadır.
Sf:411
Musk’ın insanlığın geleceği hakkında bu kadar çok konuşmasına rağmen kendi yaşam tarzının sonuçlarından hiç bahsetmemesi bir yönden komiktir. Straubel bununla ilgili şuları söylemişti: “Elon yaşamın kısa olduğu sonucuna erken vardı. Eğer bunu gerçekten benimserseniz; elinizden geldiği kadar çok çalışmanız gerektiği sonucuna net bir şekilde varırsınız.
Çocuklarının kendisi kadar zorluk çekmiyor olması Musk’ı biraz rahatsız etmektedir. O kendisinin şu anda olduğu kişi olmasında, yaşamış olduğu zorluklar ile çekmiş olduğu acıların katkısı olduğunu ve kendisine ekstra güç ve irade sağladığını düşünmektedir. “Okulda birkaç sıkıntı yaşayabilirlerdi ancak şimdilerde okullar aşırı korumacı. Eğer birisine lakap takarsanız hemen eve yollanırsınız. Ben okula giderken size yumruk atmışlar ancak kan yoksa ‘N’olmuş unut gitsin.’ denirdi. Hatta biraz kan olsa bile sorun olmazdı. Peki, ben bu konuda ne yapıyorum? Suni zorluklar yaratıyorum. Bunu nasıl yaparsınız? Elimdeki en büyük şey bilgisayar oyunlarını sınırlamak çünkü hep oynamak istiyorlar. Koyduğum kural; bilgisayarda oyun oynadıklarından daha çok kitap okumak ve ders çalışmak zorunda olmalarıdır. Ayrıca tamamen saçma sapan oyunlar da oynayamazlar. Geçenlerde indirdikleri adı Cookies (kurabiyeler) ya da benzer bir şey olan bir oyun vardı. Gerçekten de lanet olası bir kurabiyeye dokunuyorsunuz. Psikoloji deneyi gibi bir şeydi. Onlara oyunu sildirdim. Bunun yerine Flappy Bird benzeri olan Flappy Golf oynamak zorunda kaldılar, en azından işin içine biraz fizik giriyor.” demişti.
Sf:412
“Ancak eğer birbirini takip eden zeki nesiller giderek daha z sayıda çocuk sahibi olursa, bu muhtemelen kötü bir şeydir. Örneğin Avrupa, Japonya, Rusya Çin’in hepsi nüfus patlaması ile gelişmiştir. Ve işin aslı şudur ki; daha varlıklı, daha eğitimli ve daha laik olmak düşük doğum oranlarının göstergesidir. Bunların hepsi düşük doğum oranlarıyla doğru orantılıdır. Ben sadece zeki insanların çocuk sahibi olması gerektiğini söylemiyorum. Ben sadece zeki insanların da çocuk sahibi olması gerektiğini söylüyorum. En azından yerlerine geçecek sayıda çocuk sahibi olmalılar. Ve ayrıca bir çok zeki kadının bir çocuğu olduğunu ya da hiç olmadığını farkettim. ‘Bu muhtemelen iyi bir şey değil’ diye üşünüyorsunuz.”
Sf:414
Bu kumarlar umduğu gibi sonuçlansa bile Tesla garip ve beklenmedik bir piyasadan geri toplama ile karşılaşabilir. SpaceX, şirketin anında kapanmasına sebep olacak şekilde insanları taşıyan bir roketini havaya uçması sonucu kaybedebilir. Musk’ın yaptığı hemen her şeyde önemli riskler bulunmaktadır.
Biraz patates kızartması, avokado mezesi ve kokteyllerimizden alırken Musk’a ne kadarını riske etmeye niyetli olduğunu sordum. Peki ya onun cevabı? Diğer insanların değer verdiği her şeyi. Bana “Mars’ta ölmek isterim. Çarpışma ya da kazayla değil ama. Bir seyahatimde oraya gitmeyi, sonra bir süreliğine geri dönmeyi ve yetmiş yaşıma geldiğimde de oraya gidip kalmayı isterim. Eğer işler yolunda giderse olacak olan bu. Eğer eşim ve benim çocuklarımız olursa o muhtemelen dünyada onlarla kalacaktır.” dedi.
Sf:421
Bu fikirlerden etkilenmemek, herhangi biri çin çok zor. Şimdi b uyduları uzaya gönderecek bir roket şirketiniz ve milyarlarca dolarınız olduğunu, birçok insanın sunduğunuz her fikri ciddiye aldığını ve bu şeyleri gerçekten yapabildiğinizi hayal edin. Bu mest edici bir şey değildir. Bu, dört günlük bir alem boyunca damarlarınızda sıvı kokain varken Olimpos Dağı’nın zirvesinde aşk yapmak gibidir.
Sf:425
Musk, Tesla’nın web sitesinde yer alan Ana Planın İkinci Bölümü olarak tanımladığı bir kısma şunları yazmıştır: ” Araç sizi aldığında varış noktanıza gidene kadar uyuyabilecek, bir şeyler okuyabilecek ya da istediğinizi yapabileceksiniz. Kendi aracınızı da Tesla mobil uygulamasında bir düğmeye basarak Tesla filosuna dahil edebilecek ve siz işte ya da tatilde iken sizin için gelir elde etmesini sağlayabileceksiniz ve bu sayede aylık kira ya da araç kredi ödemesini karşılayabilecek hatta üzerine çıkabileceksiniz.”
Sf:426
Tesla’nın en büyük fanatiklerinden olan Joshua Brown, 2016 Haziran ayında otopilot sistemini kullandığı sırada yaşadığı bir aza sonucu hayatını yitirdi. İster Tesla’nın olsun, isterse Google ya da gelecek yıllarda bu teknolojiyi kullanacak başka bir şirketin; bir kişinin bu tarz bir teknolojiyi kullanırken yaşamını yitirmesi kaçınılmaz bir şeydi. Ancak Musk canı yanan kişilerin bakış açısından bakarak durumu ele almak yerine duygusuz bir şekilde yaklaştı ve insanları istatistiklere boğdu.
Sf:427
Musk’ın meydan okumalarla dolu dünyası insanların çoğunun belini bükecek bir yerdir. Musk Silikon Vadisine ve dünyaya daha büyük düşünmek ve daha büyük hayaller kurmak konusunda ilham vermiştir. Bir bireyin en güçlü devletlerin yaptığından daha iyi olan bir roket şirketi gibi büyük bir şey yapabileceğini kanıtlayan ilk kişi oldu. Elektrikli otomobilleri ve ileri derecede gelişmiş otomotiv yazılımlarını gerçek bir şeye dönüştürdü ve şimdilerde tüm büyük otomotiv firmaları Tesla’yı yakalamayı ya da geçmeyi istemektedir.
Sf:428
Musk bir zamanlar üniversitelerden gelen en iyi ve en parlak mühendisler arasından seçim yapabiliyordu. Ancak Apple otomotiv sektörü için hazırlanırken, Larry Page uçan otomobil projesini desteklerken ve Jeff Bezos uzaya roketlerini fırlatmak için adeta yarışırken daha dikkatli olması gerekmektedir. Çalışanlar eskiden Musk’ın taleplerini tolere ediyorlardı çünkü Musk, bir çok olağanüstü projeden istediklerini seçerek çalışabilmelerini sağlama konusunda onların tek umuduydu.
Musk’ın yıllar önce bir arkadaşına göndermiş olduğu bir e-postayı hatırlarım. Bir bölümünde şunlar yazılıydı:
Ben tabiatım gereği obsesif-kompulsifim. Bir pislik olmam konusuna gelince, diğer herkes ne kadar suçlu ise ben de o kadar suçluyum ve almış olduğum yaralardan ötürü de derim biraz kalındır. Benim için önemli olan kazanmaktır ve küçük bir farkla değil. Nedenini Tanrı bilir. …muhtemelen psikanalitik bir kara delik ya da sinirsel bir kısa devre yüzünden.”
Bu kısa notta öz farkındalığının oldukça yüksek olmasının izi var ve güçlü bir anlatıma sahip.
Sf:429
E-postanın da göstermiş olduğu gibi Musk, sizin de alışık olduğunuz sıradan bir CEO gibi çalışmamaktadır.
Onunla bir süre vakit geçirdikten ve bir kaç yıl onunla çalıştıktan sonra Musk’ın motivasyonunu ve isteklerinin gücünü anlayabilecek az sayıda kişi olduğuna ikna oldum.
O başarısız olmak için yaratılmamış.
Ashlee Vance
Ocak 2017
Sf:430
Teknoloji endüstrisi başarısız kuruluş hikayelerine bayılır.
Sf:438
PayPal Nakit kartı yarattık. Bu biraz akla ters gelebilir fakat insanlara PayPal’dan paralarını ne kadar rahat çekebilmelerini sağlarsanız, bunu yapmayı o kadar az isteyeceklerdir. Ancak eğer para harcama ya da herhangi bir şekilde ona erişmek için tek yol geleneksel bir bankaya gitmekse, anında bunu yapacaklardır. Yapılacak bir diğer şeyse PayPal’ın para pazarı fonudur. Eğer insanların paralarını sistemden çekme nedenlerini göz önüne alırsanız bunlar; ya fiziki dünyada işlem yapacaklarıdır ya da daha büyük faiz getirisi alacaklardır. Bu nedenle ülkedeki en yüksek faiz getirisine sahip para pazarı fonunu kurdum. Temel olarak para pazarı fonu maliyetine çalışıyordu. İnsanların paralarını sistemde tutmalarını teşvik etmek adına buradan her hangi bir gelir elde etme niyetimi yoktu. Daha sonraları da elektrik faturası gibi insanların sıradan faturalarını ve benzer şeyleri PayPal’da ödemeye başladık.
Sf:440
Halka açık şirketlerin hisseleri, özellikle de teknolojide büyük değişim adımları da işin içerisindeyse, hem içteki icrai nedenler hem de sadece ekonomik nedenler sebebiyle aşırı dalgalanmalar yaşarlar. Bu husus, büyük başırılı ürünler yaratmak yerine kişilerin, hisse senetlerinin manik depresif doğasına kapılarak dikkatlerinin dağılmasına sebep olur.
Sf:443
Şimdiden takvimin bir yıl gerisinde olduğumuz V1.1’in fırlatılmasını geciktirmek ciddi bir ceza ile sonuçlanabilirdi ve bu bizim ana gelir kaynağımızdır. Fırlatmayı sadece bir kaç hafta ileriye, bir çeyrekten diğerine ertelemek gibi küçücük bir husus bile size kötü şekilde yansır. Tesla’nın geçen senenin dördüncü çeyreğindeki araç üretimi sadece üç hafta geriye düşmüştü ve borsanın buna bile tepkisi acımasızdı.
Sf:450
Güneyli bir centilmen olan Currie Musk’ın küfür etmesine -“Bir denizci gibi sövüyor ve bunu da kurumsal bir şirkette yapıyor”- ya da yetenekli kişileri bolca bulup harcamasına hiç alışamamıştı. “İstediği özellik ve yetenekte birini bulmak için ormanda her yere bakar, her taşın altını kontrol eder ve çalılıkların arasını eşelerdi. Daha sonra o kişi eğer Elon ile aynı fikirde olmazsa üç ay ile bir yıl kadar kalırdı.” demişti. Ancak Currie, Musk’ı ilham verici biri olarak hatırlamaktadır. Tesla’nın sermayesi dalgalandığında bile çalışanlarını işlerini iyi yapmaları konusunda zorlamış ve başırılı olmak için nete ihtiyaçları olursa karşılayacağı sözünü vermişti. Currie de birçok kişi gibi Musk’ın iş ahlakını etkileyici bulmaktadır.” Avrupa ya da Çin’de olurdum ve onun saatine göre sabaha karşı 02.30 da e-posta gönderirdim. Beş dakika sonra bir cevap alırdım. O seviyede bir destek sağlaması inanılmaz bir şeydir.
Sf:452
Tesla endüstride karşılaşılmamış güvenlik konusunu saplantı haline getirmiş gibi görünmektedir.
“Daha alçak bölgelerimiz, daha iyi yavaşlamamız, yere daha yakın bir ağırlık merkezimiz var. Hep ‘Bu arabayı yoldaki herhangi bir şeyden iki kat fazla güvenli yapabilir miyiz?’ diye merak ederek devam ettik”
Sf:458
“Elon Musk tam kafa dengim: Risk alan, başarısızlıktan korkmayan ve insanlığa parlak bir gelecek sağlamak için sürekli çalışan biri. Ashlee Vance, Musk’ın harikulade hayat hikayesini ve engel nedir bilmez ruhunu yıldızlarla dolu bir biyografiyle sunuyor.” -Richard Branson, Virgin Group’un Kurucusu
“Defalarca sıkıntılı durumlarda kalmış, eski kafalılara meydan okumuş ve dünyayı değiştirmeye çalışan bir adama açık bir bakış. Bu kitabı okuyup bakış açılarını biraz daha ileriye taşımayaca kişilere şaşarım.” -Tony Fadell, iPod ve iPhone’un yaratıcısı ve Nest Labs’ın Ceo’su
Doktrin: “İtibar kazanmak 20 yıl sürer, kaybetmek ise 5 dakika.” – Warren Buffett
Related posts
Kategoriler
- ★ sinek ilacı (29)
- ★★ kötü (99)
- ★★★ güzel (111)
- ★★★★ önerilen (76)
- ★★★★★ şaheser (25)
- didaktik (26)
- eylencelik (23)
- hayat kanunları (18)
- hikaye (148)
- kitap (155)
- kokucuk dosyası (50)
- korona günlükleri (4)
- Parfüm (381)
- röportaj (3)
- tefrika (19)