Hayvanları severiz öyle değil mi? Yoksa aynı fikirde değil miyiz? Ben bu konuda köpeklere ayrıcalık tanıyorum sanırım. Dünyanın en sadık hayvanı köpekler, ikinci sırada ise atlar geliyor. İnsandan 22 kat daha iyi koku alırlar. Aslında bizim burnumuz da aynı yeteneğe sahip ancak onlarınki kadar büyük değil. Bizde yalnızca 10 milyon koku siniri var. Bizden 9 kat daha iyi duyuyorlar ve hisleri de oldukça kuvvetli. Beni üzen tek şey ise bu sevimli dostlarınızın siyah-beyaz görüyor olması.

Başka bir değerli hayvan: Tırtılken o kadar büyük bir sabırla bekleyip kelebeğe dönüşmek ve yalnızca 24 saat yaşayıp dünyaya veda etmek daha acı olmalı… Bence bütün hayvanları sevin!

“Eğer tırtılları seviyorsak kelebeklere de değer vermemiz gerekir.” – Antonie de Saint Exupery

Baba: Bazı hayvanlar insana sadık olup, onlarla dostluk kursalar da diğer hayvanları da sevmemiz gerekir. Onlar da, bizim gibi doğanın bir parçası, yaşam zincirinin bir halkasıdırlar. Bütün canlıları aynı dereceye koyamayız. Sivrisinekler, keneler v.b gibi canlıları sevemeyiz. Doğa için çok mu gerekli, bu ekolojinin konusu…

Bazı canlıların organları, bizim organlarımızdan farklıdır. İnsan gözü renkleri ayrıştırmasaydı; biz de, atlar gibi siyah-beyaz görecektik. O zaman da renk kavramı olmayacak ve ben de neden renkli göremiyorum diye üzülmeyecek ve gerçeği gördüğüm renklerden ibaret olarak kabullenecektim. Bunu biz biliyoruz, atlar bilmiyor ki…

Tırtıl, kelebek olup, 24 saat yaşayacağını bilmeden aylarca beklemesinin nedeni budur. O da, geleceğini bilmediği için beklediğinin farkında değildir. Bilse bilse, en fazla yaşadığının farkındadır ve bir gün kelebek olup, Oğlum Can’ın o harika gözlerine hoş görüneceğini bilebilir. Artık ölse de ah etmez.

Köpeklerin burunlarının bizlerden daha fazla koku aldıklarını bilmiyorum ama, bebekken çocuklarımın kokusunun ne kadar güzel olduklarını da köpekler bilmeyecek.

Yaşamın Renklerini Koruyalım Aralık 2004 haz®etiDoktrin: “Köpeğe sopa ile vurduğunuzda köpek sizi değil sopayı ısırır. ” – Bilinmeyen