Paçuliyle yoğrulmuş doğal meyveler. Renkli meyveler o kadar güzel kokuyor ki parfümü yalamak isteyebilirsiniz. Koku size çok tatlı ve yumuşak gelirken, dışarıdan koklayanlara paçulinin keskin agresifliği biraz itici gelebilir. Yani siz parfümü koklayıp beğenirken yakınınızdakilerden her zaman aynı olumlu sonucu alamazsınız. Çünkü koku salt size yaklaşanların değil, uzaklaşanların bile burnunu yakacak kadar saldırgan. Bu genelde iyi olarak yorumlanır. Evet, ama aşırısı değil. Yağmur yemiş ıslak çam ağacı. Genel olarak dipten gelen rutubetli kokular. Yoğun kıvamlı bal. Meyvelerden çilek, beyaz üzüm, limon, mango. Çiçeklerden karanfil, sümbül, menekşe, zambak.
Orta notalara gelindiğinde tatlı kokuların altında hafif kuru baharatlar. Itır. özel olarak yetiştirilen siyah orkide kokusu. Orkide bir Salepgiller bitkisidir. Salep tatlılığı ve yumuşaklığı var parfümde. Açılışında tarçın diyecektim ama yazmaya klavyem varmadı. Bir yerlerden bana salebi anımsattı demek ki. Kaynayan sütün buhar kokusu orta notaların sonu…
Sonlara gelindiğinde parfüm çok daha fazla hoşuma gitti. Agresif tavrı geri çekildi ve tenden koklanır hale geldi. Benim de istediğim buydu. Ama gene de kalp notasındaki aşırı saldırganlık hoşuma gitmedi. Burnuma gelenler hafif odunsuluk ve vanilya. Sümbülteber. Nedense By Kilian – Back to Black ile kıyaslamak istiyorum. Tabii ki çok benzerlikler yok. Açılışlarında kullanılan tatlı meyveli yapı benzetilebilir. Back to Black daha çok çürük vişneyi andıran aromalarla seyrederken, Black Orchid karma-karışık bir meyve paketiyle göz dolduruyor. Back to Black daha düz çizgide ilerliyordu. Ancak ikisinden de çabuk sıkılabilirsiniz. Kızkardeşi Velvet Orchid ile kıyaslayacak olursak: Velvet Orchid daha hafif ve daha ılımlı bir koku. Birbirlerine çok benzeseler de Black Orchid’in Velvet’ten çok daha tatlı olması aralarındaki en büyük fark. İkisi de çok hoşuma gitmiyor. Çoğu erkek Orchid’i seviyor. Evet. Ben de güzel kokusuna aldanıp bir şişesini satın almış, sonra bir türlü bitirememiştim. Yanınızdan bunu kullanan erkek geçerse ne kadar itici olduğunu daha iyi anlarsınız. Bence koku, kadınlara daha çok yakışıyor…
Tom Ford, mükemmel bir parfüm tasarlamak hayaliyle işe koyuldu. Ford istediği kokuyu yaratabilmek için istediği çiçeği bulamadı. Bunun üzerine kendi siyah orkide çiftliğini kurdu. Bilinen 30.000 orkide türü var. Bu onlardan hangisi acaba?..
Pozitif:
1) Kaliteli, bir an bile yapaylık hissedilmeyen havası.
2) Kokunun yaratılma aşamasında Ford’un, doğal element ararkenki azmine hayranım.
3) Kalıcılık çok iyi ama fark edilme inanılmaz!
Negatif:
1) Parfüm sizi koklamak istemeyenlere bile saldırıyor.
2) Midye yerken tezgahta sizinle beraber yiyen tanımadığınız bir erkekten bile bu kokuyu almanız mümkün.
3) Kadınlardan çok erkeklerde bu parfüme rastlayabilirsiniz.Notalar:
Üst: Bergamot, Gardenya çiçeği, Yasemin, Mandalina, Siyah frenk üzümü, Ylang-ylang. (ck: paçuli, meyveler, çam, bal, üzüm, limon, mango, karanfil, sümbül, menekşe, zambak)
Kalp: Meyve, Baharatlar, Lotus çiçeği, Orkide. (ck: kuru baharatlar, orkide, salep)
Baz: Esmer amber, Paçuli, Sandal ağacı, Çikolata, Vanilya, Vetiver, Tütsü. (ck: vanilya, sümbülteber)
Tip: Oryantal, Baharatlı, Gurme, Çiçeksi, Meyveli, Pudralı, Tatlı, Odunsu.
Cinsi: Feminen
Üretim: Yeni Formül
Çıkış Yılı: 2006
Koku rengi: Mor
Referans: Meyveli Silhat
Konsantrasyon: Eau de Parfum
Parfümör: David Apel
Doktrin: “Akıllılar hep kuşku içindeyken, aptallar küstahça kendinden emindir.” – Bertrand Russell
Related posts
6 Comments
Adsız için bir cevap yazınCevabı iptal et
Kategoriler
- ★ sinek ilacı (29)
- ★★ kötü (99)
- ★★★ güzel (111)
- ★★★★ önerilen (77)
- ★★★★★ şaheser (26)
- didaktik (30)
- english (10)
- eylencelik (24)
- film (1)
- hayat kanunları (19)
- hikaye (151)
- kitap (156)
- kokucuk dosyası (50)
- korona günlükleri (4)
- Parfüm (383)
- röportaj (3)
- tefrika (19)
Kadınları kıskandırabilecek kadar çekici.
"Beni takip et" dedirtebilecek kadar da kışkırtıcı.
hele de yanınızda bunu kullanan bi erkekle çalışıyorsanız ve bu erkek bu kokuyu " aman dikkat çeksin, gözler üzerimde olsun, akşama kadar hissedilsin" diye kullanıyorsa sadece mide bulandıran bir hisle anmaya başlarsınız. bir zamanlar Burberry classic için bu hissi yaşamıştım. bağıran, haykıran "ben de varım, çok seksiyim, bakın burdayım" diyen kadınlar da kullanabilir. kısacası bu kadar farkedilir ve sivri kokular=teşhircilik benim fikrimce. bu kokunun bu kadar tercih edilme sebebi de bu. bir de kullananlar mümkünse sigara içmeyenler olsun, teke gibi kokuyorlar çünkü
Öncelikle ;Teşhircilik, Egzibisyonizm olarak da bilinir, cinsel organlarını başkalarına göstererek haz ve doyum sağlamadır.
Parfüm dünyası bir insanın hoş kokması ile ilgili bir durumdur. Öyle parfümler vardır ki; bir kadın kokusu bile olsa karşısındaki kadını kıskandırabilecek derecede güzel kokabilir ki bu da onu yaratan parfümörlerin yaratıcılığı ve başarısıdır. Bunu teşhircilik olarak nitelendirmektense böylesine bir koku yaratabiliyor ve farkındalığı başarabiliyorlarsa takdir edilmeyi hak edebilirler ancak gerisi kişinin zihniyeti ile ilgili olabilir sadece.
Yani sivri koku =teşhircilik tamamen yanlış bir eşleştirme Bu eşleştirme yalnızca kokuyu yaratana ve kullanıcılarına saygısızlıktır.
kokuyu beğenip beğenmemek kişiseldir. buradaki eleştirmenin de kişisel olduğu yanında yazıyor zaten. neden bu kadar rahatsız olunur eleştiriden anlamıyorum. teşhirciliğin görsel anlamda tanımı ile yazıya başlanmış. buradaki bir benzetmedir ve gayet anlaşılır. koku ile eylem arasındaki bağ ile ilgili maalesef yeterli tanımlama terimleri olmadığı için, koku tanımlanırken, daha bilindik örneklemelere başvurulur. yalnızca NO5 giyerimdeki giymek eylemi vücudu örtmek için bir örtüye sarınmakken, parfüm giymek olarak da kullanılmış. parfüm dünyası sadece insanın hoş kokması ile ilgili bir durum değildir. bu çok geniş bir cephe ve bu sitede de işlenmeye çalışılıyor. ayrıca çok aykırı kokular var ve hepsi herkesin beğenisini kazanamıyor. fakat ne parfümör ne de kullanıcı bu eleştirileri yadırgamıyor. yorum parfümün başarısı ile ilgili değil. ilk yorumdaki çekici ve kışkırtıcı, beni takip et yorumuyla da ilgili değil. anosmi nin kişisel görüşleri gibi, kimi zaman sert ama çekinmeden yazılmış. bir kullanıcı iseniz de niyetim kullanıcıların şahsına yorum ve saygısızlık yapmak asla değil. herkesle aynı fikirde olmak beni korkutur. diğer taraftan bakmaya çalışırım.
çoğu filmde,kitapta sonunun nasıl olacağını tahmin ederiz. baştan sona herhangi bir yerde finalin sinyali istemeden de olsa verilmeye başlanır ve ne kadar hissettirmezse, ne kadar şaşırtırsa o kadar alkış alır. "ne okumuştum" ya da "ne izlemiştim" diye tekrar tekrar geriye döndürür.çok ince bir çizgi ve zeka işidir bu. devam yazısı bu yazıyı daha değerli yaptı. tekrar okuttu. daha önce duyumsamadığım, tanışmadığım bir hisle tanıştım. tiksinme duygusu ve buna rağmen ilgilenme isteği. çok dengeli ve tutarlı bir hikaye okudum.
Kokunun muhteşem havasını solumuş olmamla birlikte her çapını tek tek yansıtmış çok güzel bir yorum. Yorumun otoritesiyle doğru orantılı olarak daha da etkisi altına bir hikaye çıktı karşıma… Karakterlerin davranışlarını hayal ettirebilen anlatımın yanında beyinlerinden geçenleri de yansıtan yanı en etkilendiğim tarafı… Aciz, mahçup ve çaresiz bir aşkın en dikenli yolunda hiç yakınmadan bu kadar yürünebilir mi? Hayal gücü ile beynin kalp arasında sıkıştığı, o hiç adil olmayan duygusu ile savrulan iki insan… Hangisi haksız sorgulamadan, güçsüzün güçlüyü sevmesinin nedeninin görkemli resmini çok güzel çizen ve bunları irdelemeden yaşama dökmüş bir ustalık… Bu kadar dengesizliğin tohumlarının aslında çok güçlü bir dengeden beslendiğini gördüm ben, kendi adıma. Çok güzel bir kurgu, çok etkileyen bir aktarım, devamı gibi… Umarım III.'sünü de görürüz.