18: Adoration biraz farklı açıldı bak!.. Bunu kabul etmem lazım. Yağmur sonrası ıslak toprağın altından çıkarılan çürümüş odunlardan yayılan buhar kokusu. Bir böceği ezdiğinizde çıkan kokular. Küf ve rutubetli bir ortam ama güzel. Portakal çiçeği. Mandalina kabuğu rendesi. Toz hindistan cevizi. Çook hafif tütsü. Kırmızı gelinciğin kara renkli yanık göbeğinin kokusu.

Islak, soğuk yağmur kokusu. Ellerinizi kanatırcasına gövdesine asılarak yerden söküp havaya kaldırdığınızda yere akan topraklarından havaya yayılan müthiş kokusuyla yabani diken dipleri. Humuslu toprak kokuları. Çamur kokusu. Soyut aromalar. 

Biber, sedir, lavanta. Denediklerimin içinde bir Adoration bir de Red Sequoia sıyrılır. Birazcık da Issey Miyake’ye benzeyen tarzıyla Sea Stone.

Pozitif:
1) Soyut notalarla desteklenmiş harika bir ortam kokusu.

Negatif:
1) Tam olarak neye benzediğini söylemek güç. Onu almak için elinizi uzatırsanız başka bir şeye dönüşebilir.

Tip: Fresh, Baharatlı, Çiçeksi, Tatlı, Odunsu.
Koku rengi: Kül
Kullanım Alanları: Tapınaklar, Turistik Yerler, Müzeler.Doktrin: Eski Bir Tapınak Yazıtı:
Gürültü patırtının ortasında sükunetle dolaş; sessizliğin içinde huzur bulunduğunu unutma.
Başka türlü davranmak asla gerekmedikçe herkesle dost olmaya çalış.
Sana bir kötülük yapıldığında verebileceğin en iyi karşılık unutmak olsun. Bağışla ve unut. Ama kimseye teslim olma.
İçten ol; telaşsız, kısa ve açık seçik konuş.
Başkalarına da kulak ver.Aptal ve cahil oldukları zaman bile dinle onları; çünkü, dünyada herkesin bir öyküsü vardır.
Yalnız planlarının değil, başarılarının da tadını çıkarmaya çalış.
İşinle ne kadar küçük olursa olsun ilgilen; hayattaki dayanağın odur. Seveceğin bir iş seçersen yaşamında bir an bile çalışmış ve yorulmuş olmazsın. İşini öyle sev ki, başarıların bedenini ve yüreğini güçlendirirken verdiklerinle de yepyeni hayatlar başlatmış olacaksın.
Olduğun gibi görün ve göründüğün gibi ol. Sevmediğin zaman sever gibi yapma.
Çevrene önerilerde bulun ama hükmetme. İnsanları yargılarsan onları sevmeye zamanın kalmaz. Ve unutma ki insanlığın yüzyıllardır öğrendikleri, sonsuz uzunlukta bir kumsaldaki tek bir kum taneciğinden daha fazla değildir.
Aşka burun kıvırma sakın; o çöl ortasındaki yemyeşil bir bahçedir. O bahçeye layık bir bahçıvan olmak için her bitkinin sürekli bakıma ihtiyacı olduğunu unutma.
Kaybetmeyi ahlaksız bir kazanca tercih et. İlkinin acısı bir an, diğerinin vicdan azabı bir ömür boyu sürer. Bazı idealler o kadar değerlidir ki, o yolda yenilmen bile zafer sayılır. Bu dünyada bırakacağın en büyük miras dürüstlüktür.
Yılların geçmesine öfkelenme; gençliğe yakışan şeyleri gülümseyerek teslim et geçmişe. 
Yapamayacağın şeylerin yapabileceklerinin önüne geçmesine izin verme. Rüzgarın yönünü değiştiremediğin zaman, yelkenlerini rüzgara göre ayarla. Çünkü dünya, karşılaştığın fırtınalarla değil, gemiyi limana getirip getirmediğinle ilgilenir.
Ara sıra isyana yönelecek olsan da hatırla ki, evreni yargılamak imkansızdır. Onun için kavgalarını sürdürürken bile kendi kendinle barış içinde ol.
Hatırlar mısın doğduğun zamanları? Sen ağlarken herkes sevinçle gülüşüyordu. Öyle bir ömür geçir ki, herkes ağlasın öldüğünde, sen mutlulukla gülümse.
Sabırlı, sevecen, erdemli ol. Eninde sonunda bütün servetin sensin. Görmeye çalış ki, bütün pisliğine ve kalleşliğine rağmen dünya yine de insanlığın biricik güzel mekanıdır.” – “Xsentius M.Ö. IX. yy.”