Açılışta küçükken mahallemize eski arabasıyla yağ satmaya gelen satıcıların, sütçülerinkine benzeyen ince bakır, kendinden ölçülü kaplarından annelerimizin uzattığı tencerelere metal huniyle boşalttığı, ağdalılığı bir bala yakın olduğundan hava kabarcığının üste çıkarken dans ederek salındığı koyu renkli “açık” yağı andırıyor kokusu. Baharatlar; kekik, ıtır… Yol kenarlarındaki dikenlerin ateşle yakıldığında çıkardığı koku. Acı badem ve biraz küf kokusu. Kestane kabuğunun sobada yanarken çıkardığı sesi kulaklarımda ve kokusu burnumda… Açılışta benim aldıklarım bunlar.
Orta notalara gelindiğinde yumurta sarısının yağlı yüzeyi gibi ağır bir koku. Belki balık yumurtası, belki siyah havyar. Eskilerden kalma bir çalı süpürgesi ile sabah evinizde kapının önünü süpürmeye kalktığınızda yerden kalkan toz gibi kokuyor. Buradan da silhatın bu parfümde çok kuru kullanıldığını görüyoruz. Açılışı çok daha vurucuydu. Orta notalardaki tuzlu, buruk koku çok kişinin hoşuna gitmeyebilir. Cami önlerinde satılan hacı mislerini andıran, dede ve ninelerimizin eskiden kalma kerpiç evlerinde bir kenarda, dört tarafından çivilerle gerilerek asılan geyikli, tavuskuşlu, manzaralı duvar halıları gibi kokuyor.
Sonlara gelindiğinde sandal ağacı yoğun ve yalnız kaldı. Genelde amber ekseninde dönse de parfüm biraz geri çekilip sandala yer açmış görünüyor. Arkalarda yapışkan ve yağlı tatlılıklar hep reçinelerle sağlanmış. Çok zor bir koku. Yani aşağıdaki gibi bir yerde oturmuyorsanız bu koku sizde durmayacaktır. Biraz olgun insanların kokusu. Erkeklere de kadınlara da yakışır aslında. Fakat ben nedense kadın kullanımına yakın buldum. Çünkü onlar ambere bayılıyorlar. Birçok parfüm otoritesi Serge Lutens – Ambre Sultan’ı şu ana dek yaratılmış en iyi amber parfümü olarak gösteriyor. Söylediğim gibi saraylara layık bir koku. Tüm parfümerilerde kolaylıkla bulunan piyasa işi parfümlere alışmış, niş parfüm koklamamış kişilere bu koku yoğun ve ağır gelecektir. En az yüz parfüm koklamış burunlar bu kokunun kıymetini ancak anlayabilirler. Bu arada parfümün yaratıcısı Christopher Sheldrake, Schindler’s List Filmi’nin başrol oyuncusu Liam Neeson’a mı benziyor ne?
Pozitif:
1) Dünyadaki şu an bilinen en iyi amber kokusu.
2) Saraylara layık karizmasıyla sizi güçlü hissettirebilir.
3) Kalıcılık çok çok iyi.
Negatif:
1) Ortalardaki kuru otlar fazla yavan.
2) Gerçekçi (ağır) amber kullanımı zaman zaman boğabilir.
Üst: Amber, Angelika kökü, Benzoin, Kişniş, Vanilya, Labdanum*, Kekik.
Kalp: Defne yaprağı, Mersin bitkisi, Paçuli.
Baz: Sandal ağacı, Storax reçinesi, Tolu balsamı.
Tip: Hayvansal, Oryantal, Baharatlı, Odunsu, Tatlı, Pudralı.
Cinsi: Unisex
Üretim: Yeni Formül
Çıkış Yılı: 2000
Koku rengi: Altın
Referans: Kuru Amber
Konsantrasyon: Eau de Parfum
Parfümör: Christopher Sheldrake
Doktrin: “İstediğimiz kadar yüksek sırıklar üstüne çıkalım, yine kendi bacaklarımızla yürüyeceğiz. Dünyanın en yüksek tahtına da çıksak, yine kendi kıçımızla oturacağız.” – Montaigne
eski bir ev düşünün, tertemiz ama ahşap parkenin tozlu kokusu hep arka planda. bir odada Amber esansı sürülmüş sonra tekrar yıkanmasına rağmen ütünün buharıyla kokusu açığa çıkmış asılmış ve katlanmış kıyafetler var. elbiselerin baskın kokusu bu odadan koridora yayılıyor. bir taraftan da hafif bir rutubet kokusu alıyorsunuz. bu rutubet duvarda değil ahşapta. ahşaba sürülmüş koruma yağının, ahşabın reçineli kısımlarında birikip buharlaşması. bu Ambre Sultan'ın genel özeti. benim çok beğendiğim bir kokuydu. serin zamanlar için kullanılabilir. kırk yaş üstü kadınlar için daha uygun olabilir. tecrübe kokuyor sanki…
Serge Lutens – Ambre Sultan ; kesinlikle denenmesi gereken, adının hakkını sonuna kadar verebilen bir parfüm. Kendi çerçevesi sınırında onu geride bırakabilecek bir parfüme izin vermeyecek kadar deyim yerindeyse "burnu havada dolaşan" bir koku bana göre… Bu parfümü deneme şansı bulmuş olmamla övündüm doğrusu 🙂 Diğer türlü bir amber sever olarak yapaylılığı had safhada olan "sözde amber" kokulu parfümlerin kıymetsizliğini fark edememiş olacaktım.
Elbette ki bu parfümün de olumsuz sayılabilecek bir yanı var. Şöyle ki: İlk açılışta biraz burun sarsıcı yanı oluyo. O da burnun alışık olmadığı benzoinden kaynaklanıyor diye düşünüyorum. Betimlemede yapılan benzetmelere katılıyorum. Özellikle sonlarda alacağınız o kaliteli ve netliği bariz olan kokuya hayran kalınacağına eminim. Otantik veya salaş tarzda olmak istenildiğinde giyilen kıyafetin hakkını vermek adına rahatlıkla kullanılabilir bir koku. Seçilen renk, parfümle o kadar iyi bağdaştırılmış ki adeta eski devirlerde külçe külçe altınların eksik olmadığı dönemleri çağrıştırıyor 🙂