Çok kısa süreli şekerli meyve açılışından sonra Amouage – Opus VII’yi andıran ağır baharatlı hayvanlık beni karşıladı. Adeta çikolatalı portakal çiçeğinin altına kimyonlu güherçile dökmüşler.
Orta notalara gelindiğinde karabiberimsi sedir ve hafif çam reçinesi.
Sonlara gelindiğinde bir dişinin bacak arasında üç gün geçiren iç çamaşırı gibi kokuyor.
Terli, baharatlı ve derili…
Benzerlikler üzerine;
Amouage – Opus VII hayvansı derili baharatlar benzeşir. Opus çok koyu ve kirli akarken, Putain des Palaces zaman zaman yukarı çıkan tatlılıkla yumuşak ve seksi kayar.Pozitif:
1) Bu marka kaliteli materyal kullanıyor; kimse bunu yadsıyamaz.
Negatif:
1) Feminen görünmesine karşın kadınlar için zor kabul edilecek kadar sert ve hayvansı.Notalar:
Üst: Menekşe, Mandalina, Zencefil, Vadideki zambak, Gül. (ck: çikolata, portakal çiçeği, kimyon)
Kalp: Pirinç tozu, Amber. (ck: karabiber, sedir, çam reçinesi)
Baz: Hayvansı Notalar, Deri. (ck: deri)
Tip: Baharatlı, Hayvansal, Çiçeksi, Pudralı, Odunsu.
Cinsi: Unisex. %50 Maskülen – %50 Feminen
Üretim: Yeni Formül
Çıkış Yılı: 2006Koku rengi: Deri
Referans: Kimyonlu Portakal Çiçeği
Konsantrasyon: Eau de Toilette
Parfümör: Nathalie Feisthauer
Doktrin: “Nezaket akıllıklıktır, bunun sonucunda nezaketsizlik ise aptallıktır.” – Arthur Schopenhauer
Related posts
10 Comments
Bir Cevap Yazın Cevabı iptal et
Kategoriler
- ★ sinek ilacı (29)
- ★★ kötü (99)
- ★★★ güzel (111)
- ★★★★ önerilen (76)
- ★★★★★ şaheser (25)
- didaktik (26)
- eylencelik (23)
- hayat kanunları (18)
- hikaye (148)
- kitap (155)
- kokucuk dosyası (50)
- korona günlükleri (4)
- Parfüm (381)
- röportaj (3)
- tefrika (19)
Hadi artık yazılsın… Çok merak ediyorum, gözlerim boyoz gibi açık bekliyo…
Anosmi yeniden meraklandırmaya devam ediyor… Spoiler verin bari böyle beklemek çok zor…
hırrrrrrr hadiiiii
Betimlemeleriniz gerçekten şahane! Önümde dev bir ekran vardı sanki okumadım da seyrettim. Gelecek bölümü merakla bekliyorum. Emeğinize sağlık…
Aşkı tarif eden betimlemeler öylesine anlamlı ve düşündürücü ki. İnsan aşkı yaşıyor her okuduğunda. Her hücremde yeniden aşık oldum.
Yılmaz Erdoğan'ın mükemmel yorumu ise, bambaşka yerlere alıp götürdü. Teşekkürler Anosmi yaşattığın bu duygular ve yeniden aşka sebep olduğun için.
Bir yerlerde duymuştum ya da okumuştum tam anımsayamıyorum. Bir kez aşık olup ilişkiniz bittikten sonra hayatınıza giren diğer insanlara ona olan sevginizi devam ettirirsiniz diyordu. Ona olan sevgiyi değil onda yaşadığın aşkı bulup üzerine dahasını eklemek gibi.
Aşk biraz garip zaten aşk çok büyük bir söz.
Eğer gerçek aşkı bulmuş veya yaşıyorsanız buna nasıl emin olabilirsiniz? Eğer aşkı yaşamadıysanız böyle bir hikayeyi nasıl yazabilirsiniz?
Tarz değişse de tat değişmiyor. Devam…
Kadın önce hayran oldu adama… Sonra her gördüğünde heyecandan kalbi, içinde çırpınan kuşun olduğu kafes misali delicesine atarken buldu kendini… Sonra her şeyi oldu. O, ona her baktığında biraz daha aşık oldu, her yanına geldiğinde çok daha fazla sevdi… Karşılık beklemeden delicesine aşık oldu ona… O'nu babası, abisi, dostu, aşkı; hayatındaki herkesten ayrı tuttuğu insan olarak gördü; sanki O'ndan önce hayat yoktu, sanki hep o varmış hayatında ve bundan sonra da hep O olmalıymış, hep O olacakmış gibi… İlk defa ve hatta son defa olarak kendi özünü O'nun için değiştirdi. O, neyi severse öyle biri oldu, O ne istiyorsa onu yaptı; büyük bir mutlulukla… Adam da onu çok sevdi, aşık oldu; kadın buna her şeyden çok emindi!.. Çaresizliğinin utancını koynuna alıp, belki tek mütevazılığı olsa da en erdemli değeriydi o çaresizliği adamın… Her anı onunla, her nefesi onunla alamasa da yan yana olanlardan çok daha fazla hissediyorlardı birbirlerini… Onsuz geçirdikleri hayata kızgınmışçasına eski hayatlarını birbirlerine gösterdiler. Sonra o anda 'iyi ki seni bulmuşum' dercesine sarıldılar birbirlerine; hiç bırakmayacakçasına…
-Bu bahar hazır aşk için vazgeçmeye…
Adının bile baş harflerinden…-
Sen canımsın..
henüz konuşmadıklarımsın…
henüz görmediklerimsin…
izlemediğim en güzel film…
dinlemediğim en güzel şarkısın…
toplamadığım kır çiçeklerimsin…
her baktığımda ışıldayan,
gökyüzünden hiç kaymayacak yıldızımsın…
hiç sönmeyecek umudumsun…
Canımsın…
Sen hayatsın…
Bence aşk yalandır. Ben aşka inanalı en son 2012 yılı Mart ayıydı.
Hikayelerdeki, romanlardaki, süslü cümlelerdeki o aşkların artık yok.!
Ne mutlu olurum ne aşk yaşarım ne de bu acıyı çekerim.
Benim için gerçekler somutluklar önemlidir.
Bu arada yorumlarınız ve parfüm çeşitlerine verdiğiniz önem hoş.
Sizde parfümlere mi aşıksınız ?
Aşkınıza engel olmayacaksam parfüm koleksiyonunuzdan bir kaç parça rica edebilir miyim ?