Kaliteli çürük saman kokusunu seviyorum. Yağmur sonrası bulanık çukurlardaki ıslak çomaklar. Kaliteli limon kabuğu rendesi. Annick Goutal parfümlerini gördüğüm yerde satın alacağım; bu marka kaliteli element kullanıyor.
Orta notalara gelindiğinde limon kabuklarıyla ekşilik kazandırıldı. Parfüm niş parfümden beklenen değişiklikleri göstermiyor; fakat ismiyle paralel olarak saf vetiver kokuyor. İşte bu durumlarda puanlamada çok zorlanıyorum.
Sonlara gelindiğinde hafif gri miskle ve tonka fasulyesiyle tatlı-hayvansı kapanıyor. Çürük vetiver etkisi hiç geri çekilmedi.
Benzerlikler üzerine;
Lalique – Encre Noire: Encre Noire mavi mürekkep ve çam kokularıyla koyu renkli bir vetiverdi.
Kokucuk – Vetiver: En çok benzerlik gösteren bu iki kokuydu. İki parfümde de çürük saman etkileri benzer seyretti. Annick Goutal – Vétiver’in kaliteli element kullanımının göz doldurduğu izlendi.
Frédéric Malle – Vetiver Extraordinaire: Vetiver Extraordinaire’ın kozalaklı yanları onu farklı kılıyordu.
Guerlain – Vetiver: Sabunsu limonlu etkilerle Guerlain farklı bir vetiverdi. Diğer vetiverlerden sıyrılan özelliği ise çok net ve pürüzsüz akmasıydı.
Pozitif:
1) Çürük vetiver-saman karışımı kokusu üst kalite.
2) İlk üç saat yüksek dozda kalıcılık sağlar.
Negatif:
1) Gösterdiği değişiklikler burnun uzaktan algılayamayacağı türden.
2) Dördüncü saatten sonra hızla azalan kalıcılık.
Notalar:
Üst: Deniz tuzu. (ck: saman, limon kabuğu)
Kalp: Baharatlar, Vetiver. (ck: vetiver)
Baz: Sandal, Tütün, Tonka fasulyesi. (ck: gri misk, tonka fasulyesi)
Tip: Yeşil, Topraksı, Baharatlı, Hayvansal, Odunsu.
Cinsi: Maskülen
Üretim: Nadir. Üretimi Durdurulan.
Çıkış Yılı: 1985
Koku rengi: Yeşil
Referans: Çürük Vetiver
Konsantrasyon: Eau de Toilette
Parfümör: Annick Goutal
Doktrin: “Benim standartlarım vardır. Düşük olabilir, ama vardır.” – Bette Midler
küçük bir pisi yavrusu girdi
aynı gömlek cebini iki tomar parayla dolduran Sansarakis idi.
bizim Dirty di.
Merakla bekliyorum…
Yine çok güldüm ve heyecanla okurken yarıda kaldı… Ya müthiş bir "olay anından naklen yayın" yeteneği mevcut bu kalemde. Elinde bıçakla koşarken, emniyet kemerlerini doğrarken Kirli, yüreğim ağzıma geldi…
Biz de abimlerle bilumum hayvanları sahiplenmiş, beslemiş, çeşitli araştırmalarda kullanmış idik çocukkene ama nerede bu kadar çok çeşitlilik! 🙂 Çocukluğuma dönüp onlara isim verebilmek istedim.
Hikayenin canlandırdığı bir çok anıdan biri: Bir yaz Datça dönüşünde İstanbul'a gittiğimizde, marsık gibi yanmış annemi gören akça pakça anneannemin "Sen ne kadar kirlenmişsin, bir hamama götüreyim ben seni!" demesi.
Beklediğimden çok daha farklı bir hikayeydi… Zaman geçtikçe hikayaleriniz daha bir sürükleyicilik kazanıyor.Bir kitap okuyor gibiyim hikayenin sonu hiç gelmesin istiyorum ama çok çabuk bitiyor… Emeğinize sağlık.