Parlak kırmızı, kadife bir gül. Gül, öd ağacı ile deli gibi harmanlanmış. Bir gül üste çıkıyor, bir öd ağacı. Birbirleriyle yarışıyorlar. Paket lastiği gibi yanık, tütsü kokusu, sanırım labdanum ile sağlanmış. Labdanum, Ambre Sultan’da da anlattığım üzere laden bitkisinden elde edilen kahverengi yapışkan bir reçineydi. Ama yazılanın aksine üst notaların yalnızca ondan ibaret olduğunu düşünmeyin. Beşinci dakikada öd yukarı sıçradı ve gülü baskılıyor.
Şu an burun almaçlarınızı zorlayarak altlardaki gülü koklamaya çalışmanız, karanfil yanığı etkisiyle sizi geri itip geri düşürecektir. Jardin Blanc diye de bilinen ve parfümlerde çok kullanılan kır çiçekleri notasını çoook altlardan hissediyorum.
Orta notalara gelindiğinde gülün onu nemlendirmeye çalıştığı ama başarılı olamadığı paçuli… Yalnız gül kullanımı öyle dengeli ki; ne By Kilian – Musk Oud kadar hafif ve feminen, ne de Mancera – Black Intensive Aoud kadar ağır ve bunaltıcı. Ortalar gerçekten yazıldığı gibi silhat tahakkümünde geçiyor. Açılışa tezat olarak ortaların neredeyse hiç değişiklik göstermediğini söylemeliyim. Yapısında değişikliğe uğramayan parfümlere genelde iyi gözle bakmam. Ama bu parfüme birkaç nota o kadar iyi yakışmış ki; “keşke değişseydi” diyemeyeceğim ender kokulardan. Değişikliğin ona yakışmayacağı bir parfüm de Serge Lutens – Ambre Sultan olurdu. Açılışı feminen bir çizgide yapan parfümü, en uzun süreyi yaşatan ve en değerli nota olan kalp notası‘nda derin ve sert paçuli kullanımı bir erkek parfümüne dönüştürüyor.
Sonlara gelindiğinde koyunun önünüzden uzaklaşırken bir sağa bir sola sarkaç gibi sallanan kuyruğu gibi kokuyor. Koyun postu kullanımını hiçbir yorumcuda duymadım. Fakat ben bu parfümde koyun postu kokusu alıyorum. Koyun postu notasını 2001 yapımı Hannibal Filmi’nde Lecter’ın Ajan Clarice Starling’e (33:13 – 38:38) el yazısı ile yazdığı mektuba damlattığı el yapımı olarak hazırlanan orijinal parfüm sıvısına koydurduğunu biliyorum. Esmeramber bazlı olarak hazırlanan karışım aynı zamanda Bir tür El kremi ve Tennessee Lavantası da içeriyordu…
Pozitif:
1) Gül gibi yumuşak ve kadınsı bir kokuyu erkeksi kullanmayı başarmış yaratıcıları var.
2) Kalıcılık o kadar iyi ki: Parfüm 12. saate kadar bile aynı netlikte koku salabiliyor. Kokladığım 350 parfüm içerisinde bu başarıyı gösterenlerin sayısı 10’u geçmez.
Negatif:
1) Keskin öd kullanımı zaman zaman boğucu olabiliyor.
Notalar:
Üst: Labdanum reçinesi.
Kalp: Paçuli.
Baz: Öd ağacı, Gül, Sandal ağacı.
Tip: Çiçeksi, Pudralı, Odunsu, Hayvansal, Baharatlı.
Cinsi: Unisex
Üretim: Yeni Formül
Çıkış Yılı: 2012Koku rengi: Açık Pembe
Referans: Tütsülü Gül
Konsantrasyon: Eau de Parfum
Parfümör: François Demachy
Doktrin: “En büyük bilgelik şu andan zevk almayı hayatın en büyük amacı kılmaktır, çünkü tek gerçek budur, başka her şey düşünce oyunudur. Ama bunun en büyük budalalığımız olduğunu da söyleyebiliz, çünkü yalnızca kısa bir süre için var olan ve bir rüya gibi kaybolan içinde bulunduğumuz bu an asla ciddi bir çabaya değmez.” – Arthur Schopenhauer
Related posts
10 Comments
Bir Cevap YazınCevabı iptal et
Kategoriler
- ★ sinek ilacı (29)
- ★★ kötü (99)
- ★★★ güzel (111)
- ★★★★ önerilen (77)
- ★★★★★ şaheser (26)
- didaktik (29)
- english (8)
- eylencelik (23)
- film (1)
- hayat kanunları (19)
- hikaye (149)
- kitap (156)
- kokucuk dosyası (50)
- korona günlükleri (4)
- Parfüm (383)
- röportaj (3)
- tefrika (19)
… Cemal Süreya vapuru
akşamüstleri giyince
ışıklı elbisesini
ince bir duman savurarak havaya
dansa kaldırır
kız kulesini
-Sunay Akın-
Adının bir harfini kaybetmiş şair…
O hikayeyi bilmeyen yoktur ha?
Bize dünyada bazı şeylerin nasıl yapıldığını gösterip gitti O.
60’ın da eski bir aşkını anlatmayı mesela.
İkibinaltı da okumaya doyamayacağım, her satırını kafama kazıyacağım Sevda Sözleri’ni kafama atıp gitti birisi. Sonrası; ‘’Cehennem sokağında birey olmak’’
Hatay meyhanesindeki masasına oturup kapıdan girmesini bekliyorsun, nasıl bir cigara içmek o.
Bir gün İstanbul’da ona benzeyen bir Cemal ile karşılaştım.
O da bunun gibi uzun minare ve dudakları zeki. Bir erkek bir kadın da ne iş yapar? Sordu bana.
Bir – er- kek -bir- ka-dın – da – ne – iş – yapar?
‘’İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
Güvercinler güneşten bir sessizliği biriktiriyor.’’
‘’Kafanın’’ dedi ‘’bir ucunda, bir kız çocuğunu ya da bir oğlanı büyütürken sahneler canlandırıyorsun. En esaslı tarz seninki, en özgür ve en özgüvenli velet seninki. ‘’
Yoksa dememiş miydi de, ben uyduruyordum?
Cemal;
Orta ikide sınıfın en güzel kızı Seniha’ya aşık. Seniha’nın kızıl saçlarına dalıp gidiyor, derslerde Seniha’yı seyrediyor.
O zamanlar içinde yaldızlı noktalar olan kırmızı mürekkep var.
Özel, süslü olsun diye bununla yazıyor.
Kızıl Mısralar diye bir şiir yazıyor tahtaya.
''Seni sevdiğim anda her şeyim kızıl oldu
Masmavi defterime kızıl satırlar doldu.'’
İyi kokulu bir parfüm yaz anosmi Süreya'ya 🙂
Cennette Marilyn Monroe’yu öperken güzel kokmak isteyebilir.
Saygı değer parmak uçlarınıza sağlık. ^^^
‘’Afrika hariç değil.’’
OĞLUNA AMCASININ ADINI VERMESİ
Cemalettin en çok amcasını severdi, babasından bile çok. Amcası öldüğünde cüzdanından iki kişinin fotoğrafı çıkmıştı. Biri Cemalettin e aitti. Cemalettin bu sevgiyi karşılıksız bırakmadı oğluna amcasının adı olan MEMO ismini verdi.
FÜTURSUZ EVLAT MEMO
Oğlu MEMO çok fütursuzdu, babasıyla devamlı kavga eden MEMO babasının en değerli kitaplarını çalar sahaflara satardı.
Cemal Süreya nın son günlerini çekilmez hala getiren Memo bir tartışmaları sırasında ağır şekilde darp etti.
Hastahaneye kaldırılan Cemal Süreya Hastalık ve üzüntü sonucu birkaç gün sonra hayatını kaybetti.
Böylesine efsane bir yazar Cemal Süreya yı sayende bir daha andık anosmi. Teşekkürler
ilk sürüldüğü zaman ağır eşkimsi bir koku yayılıyor insanın tenine, bu parfümü itici kılsa da; paçuli kendini gösterip daha sonrasında yayılan hayvansılık ve öd kokusu kişinin parfüme bakış açısını değiştiriyor. kalıcılığı ve farkedilirliği yüksek bir parfüm. bunun içindir ki az miktar kullanım yeterli. bu parfümün en güzeli yanı bir gün sonrasında bile hala kokusunu belli etmesi; öyle güzel bir pudra ve öd kokusu ki hiç bitmesin istiyorsun.
kadın güçsüz olana kendini bir idol, güçlü olana bir eşya gibi sunar.
Cesare Pavese
ispahan ne hoş bir kokusun! baharda gül bahçesinin orta yerindeki çiçek açmış tozlu iğde ağacı gibi kokuyorsun. Gül yağı damlatılmış ve içine çekmiş ham ahşap gibi… ispahan bir rüyanın kokusu gibi. ilk kez koklarsınız ve benzerini koklamamış olmanıza rağmen tanıdık gelir. By Kilian Cruel Intentions 'dan sonra en beğendiğim koku. Christian Dior' un piyasa parfümlerinin çoğunu yıllarca kullandım. bu çizgisi bambaşka ve adı gibi çok özel bir koku.
Güzel koku.Üzerinde iyi çalışılmış olduğunu hissettiriyor.Olgun yapısından dolayı severim.Az fıslattığımda tütsüyü algılıyorum.En sevdiğim nokta burası.Öd vurgusundan kaynaklanıyor sanırım
Denemediğiniz koku yok. 🙂
Aslında çok var.Nasomatto hiç denemedim.Hiç işim iyi gitmedi.Deneyemedim.Bunun gibi çok var.Hatta birisinden Black Afgano benzeri birşey yapmasını dahi istedim .O dahi olmadı.Buradaki listede olanların yarısından fazlasını denemedim.Her birisini de denemiyorum.Gördüğümde istediğim havayı yakalamam lazım.Genç işi tercih etmiyorum.Bir tane parfüm denemiştim.Bakkala girdiğimde "Manavdan mı geliyorsun ?" sorusu üzerine Portakal ve mandalinadan nefret ettim
🙂
Bu site iyi bir Afgano imitasyonuna sahip. Ayrıntılı incelemedim ama kokladım, öneririm. Orijinalini 100 puan kabul edersek 80 alır:
http://www.parfumevi.com.tr/dark-afgani
Oriflamede Rebel vardı bir zamanlar.O da güzeldi.Gucci – Envy vardı.Ne var ki iyi olan ne varsa kaldırılıyor.Eski Trussardi – Uomo vardı hacı yağı cinsinden.Pierre Cardin – Monsieur…Şimdi her birisi çok vasat.Neyse ki arada Remy Latour – Cigar,Halston filan denk geliyor ki onlar dahi şimdikileri çok üzerinde..3-4 ay önce Faberge Brut denk geldi.İlk sıkımda anason vuruyor.Aman dedim