İngilizce’si lider olan bu sözcüğün Türkçe’si “önder” demektir. Önder sözcüğünü TDK’de arattığımızda karşımıza çıkan sonuç şudur:

Gücü, ünü ve toplumsal yeri dolayısıyla ilişkili bulunduğu insanları yönetme yeteneğine sahip kimse, takım kaptanı, lider.

Tarihte liderlerin davranışlarını incelediğimde birçok ortak özellik barındırdıklarını hayretle gördüm. İsimleri farklı olsa da liderlerin karakterleri neredeyse aynıydı. Onlar bu özelliklerle doğdukları için lider oldular. Adları “lider” olduğu için bu özellikleri onlara bahşedilmedi.

Bütün insanları yatağa düşürmüş bir hastalık da “benim karakterim farklı” yanılgısıdır. Elbette farklıdır, ama insanı lider yapan ilkeler evrenseldir.
Picasso her ne kadar, “Yetenek %1, Çalışmak %99” dese de, liderlik doğuştandır.

%14 sonradan öğrenilen deneyimlerle edinilebilir. Fakat %86, doğuştan gelen bir özelliktir. Fakat doğuştan liderlik karakterine (öz yapı) sahip birisi bu özelliklerini kullanmazsa, körelip kaybolacaktır. Tıpkı karanlık mağarada doğan bazı balık türleri ve başımın belası kamil isimli yarasanın kullanmadığı gözlerini evrimde kaybetmesi gibi… liderlik de kaybedilebilir.

Lider; cesur, canlı ve sabırsızdır. Çok hızlı karar verir. İnsanların enerjilerini serbest bırakır. Kolayca alevlenebilen bir kişiliğe sahiptir. İnsanlara istemedikleri şeyleri yaptırma gücüne sahiptir. Bağımsız bir kişiliktir, sisli yollarda yolu şaşırmaz. Tehlikeyi sever. İnsanlarda savaşma ve kazanma istediği yaratır. Sıradanlığa tahammül edemez. Zaman zaman gücü ve saldırganlığı ön plana çıkar. Hoşgörü denilen şey katlanmaktır. Liderin ise pek katlandığı söylenemez. Ayrıca oldukça karizmatiktir. Peki karizma nedir?

Karizma:
Kişinin çevresinde yarattığı niteliği açıklanamayan büyüleyici etkiye denir. Karizmatik insanlar mıknatıs çekiciliğine sahiptirler.

Bir insanın karizmatik olup olmadığı, ilk bakışta anlaşılır. Fakat o insanı karizmatik yapan etkenlerin ne olduğu anlaşılmaz.

Bir insan hem karizmatik, hem alçak gönüllü olabilir. Bunu başaran lidere, takipçiler daha çok bağlanır.

Karizma, bazen başarı, bazen başarısızlıkla sonuçlanabilir. Çünkü karizmatik insanların çoğu, aşırı öz güven sahibidir. Başarı arttıkça, liderin kendini beğenme seviyesi yükselir. Başarı oranı arttıkça, başarısızlık oranı da artacaktır.
Lider, hiç kimseden öğrenmediği şeyi, insanlığın ondan öğrendiği kişidir.
Öz güvenli ve bilgi birikimi hakkında yüksek farkındalık sahibidir. Birçok insan neyi bildiğini bilir, fakat neyi bilmediğini bilmez. Karizmatik lider, bilmediği şeylerin de farkındadır. Bu özellik, onu diğerlerinden ayırır.

Kendilerine özgü bir heyecanla fikirlerini yansıtıp sorunları çözerler. Oldukça etkili ve güzel konuşurlar. Kendilerini geliştirmişlerdir. Haksızlık yapıp tüm takipçilerini peşine takmak yerine, adaletle hareket edip tek başına kalmayı yeğlerler.

Liderlerin, fiziksel özellikleri dışında güçlü bir auraları vardır.
Aura, canlıların bedenlerinden yayıldığına inanılan elektromanyetik alana denir.

Karizmatik insanların ışığı hiç sönmez. Bu nedenle karizma, kimsenin kayıtsız kalamayacağı bir güçtür. Çoğu insanın arzuladığı, imrendiği bir niteliktir.

İnsanlar, karizmatik liderlerde insanüstü güçler olduğuna inanırlar. Psikologlar, lideri takip edenlerin kendi kimliklerini unutup, mucizevi kabul ettikleri bu kimliğe bürünerek üstünlük duygusu yaşadıklarını söylerler.

Başarı, bir kapının önünde beklemektir. Bazı insanlar, başarılı olsalar da yanlış kapının önünde beklemektedirler. Kapının 3 saate açılacağını biliyorsanız. Peki ya açılmazsa? Siz ayrılırsınız. Belki de kapı, 3 saat ve 1 dakika sonra açılacaktır. Başarı, doğru kapıda beklemek ve ne zaman açılacağını bilmektir. Kimi zaman hayat boyu beklersiniz ve kapı asla açılmaz!
Bazı insanlar yanlış duvara dayanmış olduğunu ancak merdivenin sonuna ulaşınca anlarlar.

Yönetici ile konuştuğunuz zaman, onun ne kadar önemli olduğunu, liderle konuştuğunuz zaman ise kendinizin ne kadar önemli olduğunuzu anlarsınız. Gerçekten başarılı değilseniz bile ikna edip, sizi başarılı kılabilir. Lider ile yönetici arasındaki fark budur. Büyük İskender’in dediği gibi:
“Komutanı koyun olan aslan ordusundan korkmam, komutanı aslan olan koyun ordusundan korkarım.”

Emretmiyor ve yönetemiyorsanız zurnanın son deliğisiniz,
Emrettiğiniz halde yönetemiyorsanız Müdür’sünüz,
Emrederek yönetiyorsanız Yönetici’siniz,
Emretmeden yönetebiliyorsanız LİDER’siniz.

Üstün zekalı insanlar çok büyük fiziksel enerjiye sahiptir. Hem etkileyici görünüşlü, hem doğaldırlar. Hem zekalarını belli ederler, hem de çocukça davranışlar sergilerler. Bu nedenden dolayı da sorgulanırlar; bu kişi gerçekten zeki mi?
Zeki kişiler, hem disiplinle hem de oyun oynar tarzda neşeyle işlerine eğilirler.

Toplumun %80’inin kendi zekasını, ortalamanın üstünde kabul ettiğini unutmamak gerekir. Oysa çok üstün zekalı insanlar, toplumun ancak %2’sini oluşturur.Liderin Özellikleri
1. Hızlı anlama ve problemleri sıra dışı bir biçimde çözme.

2. Fizik ötesi olaylarla yaşıtlarından önce ilgilenme.

3. Problemleri önceden kestirebilme; sonsuz bir sezgi ve öngörü yeteneği.

4. Mekanik hüner, buluşçuluk, sanat becerisi, fiziki kabiliyet.

5. Bilgi birikimi çok olmasına rağmen bunları unutmama.

6. Belli bir eğitim almasa bile güzel sanatlardan birine; (yazarlık, müzik, resim, şiir) ilgi duyma.

7. Kendine aşırı güven.

8. Lisan kullanımında ve dil yeteneğinde üstünlük. İmla takıntısı, kendini TDK zannetme.

9. Yerinde ve kaliteli espri yapma.

10. Kavgalı insanları barıştırma becerisi.

11. Simetriye ilgi.

12. İkna kabiliyeti.

13. Karşısındaki insanın söylediklerinin yanı sıra isteyip de söyleyemediklerini de anlama.

14. Kendisini karşısındakinin yerine koyabilme, empati.

15. Başarılı olmuş kişileri tanıyarak başarı sırlarını öğrenme.

16. İnatçı, kararlı, maceracı davranışlar sergileyerek risk alma.

17. Disiplinli ama bağımsız ve isyankar davranışlar gösterme.

18. Çabuk sıkılma, yapacak bir şeyler arama, boş duramama.

19. Aşırı hareket etme, hiperaktivite.

20. Küçük yaşlarda beliren bir idealizm.

21. Mükemmeliyetçilik yüzünden kendini ve başkalarını beğenmeme.

22. Gelişime kapalı kişilerin dediklerini pek umursamama.

23. Tutkuyla bağlandığı kişileri her yerde savunma.

24. Duyularda aşırı hassasiyet. (Renkler, sesler ve kokular.)

25. Güzel ve felsefik sözlerden hoşlanma.

26. Girişimcilik ve mücadele gerektiren konularda hırs ve azim.

27. İç dünyasında derinlik ve bunun getirdiği yalnızlık.

28. Aşka tutkuyla bağlılık.

29. Sık sık düşüncelere dalma. Zihnindeki düşüncelere tutunup, yüksek hızla bir yerlere gidip gelme. Baskın hayal gücü ve onun getirdiği ruhsal çöküntü.

30. Zaman zaman kendisiyle kısık sesle konuşma.

31. Liderlik, grup kurma, ekip oluşturma ve yönetme.

32. Toplumun çimentosu olan adalet, güzellik ve doğruluk gibi kavramlara koşulsuz bağlılık.

33. Yüksek ahlaki özelliklere sahip olma. Paso bahçede seminer verme, eylenme.

34. Haksızlığa asla tahammül edememe. Küçüklüğünden itibaren yüksek düzeyde adalet duygusuna sahip olma.

35. Kendinden büyüklerle arkadaşlığı tercih etme.

36. Yüksek hayvan sevgisi. Bu yüzden sürekli internetten kedi kafesi sipariş etme.

*
“Eğer düşmana irademizi kabul ettirmek istiyorsak, onu kendisinden beklediğimiz hareketlerden daha zor bir duruma sokmamız gerekir. Fakat bu durumun yarattığı sonuç, en azından görünüşe göre geçici olmamalı; aksi taktirde düşman daha uygun bir zamanı bekleyecek ve pes etmeyecektir.

Bir generalin en büyük özelliği soğukkanlılığını koruyabilmesidir. Böylece her şey gerçekte olduğu gibi ve gerçek oranlarında gözükür. İyi veya kötü haberlerle telaşa kapılıp sıkıntıya düşmez. Dolayısıyla çok daha çabuk ve doğru kararlar alabilir.” – Napoleon Bonaparte

*

Zeki insanlar yanında çalışanlara bir şeyler katmaya çalışır.
Her konuda az da olsa bilgi sahibidir.
Eğlence ve iş hayatını dengede tutarlar.
Asla insanları küçümsemezler.
İşle ters gittiğinde üzerinde oyalanmazlar.
Aynı anda birçok işi yapabilirler.Doktrin: “Dünyaya gerçek bir dahi geldiğinde onu şu işaretinden tanıyabilirsiniz. Tüm ahmaklar ona karşı birleşmişlerdir.” – Jonathan Swift